17-09-2012, 07:42
Ateş Ülker Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Yerlilerin maliyeti daha yüksek ise liglerde tamamen yabancıların oynatılmasını destekleyelim!Ne zamana kadar?Ta ki yerliler -fiyatımızı düşürdük.Çok ucuz maliyetle oynayacağız-diyene kadar..
24 Ocak 1980 Ekonomik Paketiyle gelişen, 12 Eylül vasıtasıyla ülkeye dayatılan ve nihayet Özal dönemiyle "sevimli ve cazip" hale getirilen bu anlayış nedeniyle bugün Türk Tarımı Ve Hayvancılığı iflas etmiştir ya da ithalat spekülatörlerinin insafına terk edilmiştir.
Nereden nereye değil mi?
12 Eylül 1980 nire, TSF 2012 nire?
Siyaset niree, satranç nire?
Turgut Özal nireee, Ateş Ülker nire?
Sevgili Ateş Abi,
Senin bu sözlerle (belki de latife olsun diye) ortaya koyduğun anlayış, sözüm ona "serbest rekabet" anlayışıdır ama hiç de serbest olmayan ve yerli üretimi yok etmeye yönelik, dayatmacı, işkenceci , baskıcı bir anlayıştır.
Örneğin, anımsarsınız, önce et piyasasında örneğin, maliyetleri yükseltip fiyatları tırmandırdılar, sonra da bu fiyatları baskılamak için ithal Fransız danalarını ülkeye soktular. Yerli danaların kilosu 10 ise ithal danaların kilosu 5 lira idi. Yerli üretici buna direnmek için varını yoğunu satıp şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Bir kısmı da Fransız danalarına karşılık, İran üzerinden kaçak dana yurda sokmaya başladı. Her ikisi de masum Türk hayvancısını yoksullaştırıp kent varoşlarına sürdü... Kent varoşlarında ise onları tarikatlar bekliyordu. Bir lokma bir hırkaya razıydı "köyden indim şehire" diyenler... Kendilerinin "anasını belleyenlerin" aynı çevreler olduğunu bilmeksizin, varoşlarda az biraz hoşcana var olabilmek için tarikatların "lokma-i şeriflerine" razı oldu bu insanlar ve kendilerini yok eden iktidarları desteklemeye de devam ettiler. Şimdi ise hep beraber ağlıyoruz bu güzelim ülkeye!...
Yerli üretimin (siz bunu oyuncu olarak anlayın) var olma koşullarını ağırlaştırıp, alternatif olarak ithal ürünleri ülkeye sokmak! Bu sermaye spekülatörlerinin işidir! Bu ülkeyi mahvetmek isteyen emperyalizmin oyunlarıdır!
Bu ekonomik sürecin kendine özgü bir kültür(!) oluşturarak, bunu bir doktorun ağzından (şakadan bile olsa) bir yaklaşım biçimi, bir anlayış olarak ortaya koyması ne acıdır!...
Yani, aslında bu ayrı bir yazı konusu belki ve adı da şu olmalı idi: "Fransız Danaları Türk Öküzlerini Nasıl Yok Etti?!"
Nasıl ki yerli hayvancılığın yabancı hayvancılık karşısında tutunma şansı olmamışsa, yerli oyuncularımızın yabancı oyuncular ile rekabet şansı bir çok açıdan yoktur ve böyle giderse kaderleri Türk Öküzlerinden farklı olmayacaktır!
Ve bir zaman sonra diyeceklerdir;
"Ayın altında kağnılar giderdi",
o zamanlar niree, bu zamanlar nire?...