20-09-2012, 08:37
Avni Bey
Pası alıp, topa girerdim ama şehir dışındaydım yeni döndüm.
70.000 antrenör gerçekten çok büyük bir sayı.
Sadece sayısal büyüklüğü önemseyip, kaliteyi ikinci veya yapamadığımız için sonuncu plana atarsak gerçek başarıya ulaşamayız. Sadece kuru kalabalık oluruz o kadar.
Şu anda antrenör sayısı çok artmış durumda ve hepimiz biliyoruz ki, geçerken alma gibi karışık ve zor kuralları hepsi bilmiyor. Ve çocuklara satranç öğretir gibi yapıyorlar.
İlköğretim antrenörleri şu anda büyük bir sorunumuz ve çözüm geliştirirsek, iyileşme sağlarsak Türk satrancı için büyük bir fırsat aynı zamanda.
Benim önerim, tüm antrenörlere (ve hakemlere) yılda en az bir defa seminer verilmesidir.
Bu sayede
- kuralları tam bilmeleri sağlanabilir,
- satranç merkezleri/kulüpleri ile okullarda ders veren antrenörler arasında iletişim kurulabilir, bu da bize artan lisans sayısı ve turnuva katılımı olarak geri döner.
Bu kadar antrenörün yarısı aktif ise, 35.000 kişiye yaklaşık her yıl 1.000-1.500 kurs verilmesi gerekir.
TSF bu kadar kursu
planlayamaz - gerçekleştiremez
ama bir standard koyabilir ve bu kursları İl Temsilcileri yönetiminde kulüplere verdirebiliriz.
Kulüpler ile öğretmenler arasındaki yol kısalır, lisans sayımız artar ve de kurs gelirleri kulüplere ve il temsilciliklerine bırakılır ki, yerelde kaynak sıkıntısı olduğunu biliyoruz.
"Sürekli Eğitim"
Benim önerim, vaadim budur. Yoksa kalite gelmez, seviye yükselmez.
Pası alıp, topa girerdim ama şehir dışındaydım yeni döndüm.
70.000 antrenör gerçekten çok büyük bir sayı.
Sadece sayısal büyüklüğü önemseyip, kaliteyi ikinci veya yapamadığımız için sonuncu plana atarsak gerçek başarıya ulaşamayız. Sadece kuru kalabalık oluruz o kadar.
Şu anda antrenör sayısı çok artmış durumda ve hepimiz biliyoruz ki, geçerken alma gibi karışık ve zor kuralları hepsi bilmiyor. Ve çocuklara satranç öğretir gibi yapıyorlar.
İlköğretim antrenörleri şu anda büyük bir sorunumuz ve çözüm geliştirirsek, iyileşme sağlarsak Türk satrancı için büyük bir fırsat aynı zamanda.
Benim önerim, tüm antrenörlere (ve hakemlere) yılda en az bir defa seminer verilmesidir.
Bu sayede
- kuralları tam bilmeleri sağlanabilir,
- satranç merkezleri/kulüpleri ile okullarda ders veren antrenörler arasında iletişim kurulabilir, bu da bize artan lisans sayısı ve turnuva katılımı olarak geri döner.
Bu kadar antrenörün yarısı aktif ise, 35.000 kişiye yaklaşık her yıl 1.000-1.500 kurs verilmesi gerekir.
TSF bu kadar kursu
planlayamaz - gerçekleştiremez
ama bir standard koyabilir ve bu kursları İl Temsilcileri yönetiminde kulüplere verdirebiliriz.
Kulüpler ile öğretmenler arasındaki yol kısalır, lisans sayımız artar ve de kurs gelirleri kulüplere ve il temsilciliklerine bırakılır ki, yerelde kaynak sıkıntısı olduğunu biliyoruz.
"Sürekli Eğitim"
Benim önerim, vaadim budur. Yoksa kalite gelmez, seviye yükselmez.