11-10-2012, 22:05
abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ekleme:
Adamın biri seneler önce sudoku kitabı yazmış, yayınlatmış. Kendi deyişiyle bir yıl uğraşmış. Şahitleri de var bir sürü. Sonra bir başka adam kitabı aynen, soruların sırasını bile değiştirme gereği duymadan alıp kendi kitabım diye yayınlatmış. İlk adam ötekini dava etmiş. Davayı kopya yaptığı iddia edilen adam kazanmış. Neden? Mahkeme heyeti ve de ardından yargıtaydaki sayın hakimlerimiz sayıların dizilişini herkesin yapabileceğini, öyle dizilmiş olmasının o sayıları bir eser haline getirmediğini söylemişler.
Soru:
Bir satranç ustasının konumları kendi dizmiş olması o konumları ESER haline mi getirmiş oluyor? ...
Dayanak noktasını yanlış alırsanız, yola 3 derecelik açıyla eğik çıkan otomobil gibi gidebilirsiniz. İlk metrelerde 3 derece sorun yaratmaz ama üç beş kilometre sonra önce sizi patika yola sokar, sonra aşağıya yuvarlar.
Temel dayanağınız bir arkadaşınızın başından geçen bir davanın olumsuz sonuçlanması. Bu veri sağlam değil.
Örneğin şahitleri var kavramı zaten davanın gidişinde bir sakatlık emaresi. Telif konusu eserler, tarihle sabitlenirse telife konu olurlar. Bilinen yöntem, eseri notere tasdik ettirmek, kendine taahhütlü mektup göndermek veya bakanlığa telif için başvurmak falan. Eğer telifin ispatı için şahit sunulduysa, eserin tarihlemesi yapılmadı demektir. Bu, davanın kaybedilmesine bir etken olabilir.
Mahkeme ve Yargıtay, sayıların dizilişini herkesin yapabileceğini de belirtmiş olabilirler, kitabı incelemek lazım. Çünkü her kitap eser niteliğinde olamıyor. Şimdi ben çarpım tablosunu 10 sayfa bastırıp, kitap yaptım diye çıkıp, herhalde piyasada çarpım tablosu olan kitapları toplatamam.
Anlattığınız kadarıyla o dava, o kitabı yazanın (kitap yazmakla birlikte) o kitabı özgün hale getirememesinden kaybedilmiş. Basit sudoku problemleri hakimler tarafından özgün eser kapsamında kabul edilmemiş.
Ha bunda davayı yürüten avukatın telif gibi ciddi ihtisas gerektiren bir konuda uzman olması gereği gibi bir parametre de var. Çok iyi bir avukat mesela bu konuda direkt yurtdışında emsal karar ve uygulama var mı onu tarardı. Zira oyun ve oyun kurguları diyebileceğimiz konu Türkiye'de yok ama yurtdışında ciddi tartışılan birşey, hatta puzzle law (bulmaca hukuku) diye bir alan var.
Mesela size iddia deyim, Şiar Yalçın'ın varsa bir bulmacasını yayınlayın, telif yiyebilirsiniz. Veya Yunus Emre Özbey'in (yaşıyorsa Allah uzun ömür versin, gerçek bir satrançsever ve dahidir) bir etüdünü yayınlarsanız kesin telif hakkı ihlal etmiş olursunuz.
Yurtdışında spesifik olarak bulmacaların bile telife konu olduğu tartışılıyor (bizde değil, evet).
Aşağıdaki tartışma bir hukuk forumundan:
------------
Copyright Question
October 15, 2005 4:17 AM
A project of mine has inovlved me creating a number of Sudoku puzzles. What is my position with regards to copyright? I have created, from scratch, a program that builds Sudoku grids. I don't actually build the grids myself, my program does. Do I still hold copyright on the generated grids?
http://vanhegan.net/sudoku/
This question has been going round for a while, and seems that the answer hinges on whether or not a Sudoku is considered a creative work, or whether a computer generated sudoku is a creative work, moreover if it is a work of the program's author. Being that I wrote this program, and I'm using it to generate the puzzles, might this be an exception?
The reason I might want to enforce copyright is purely to stop somebody scraping my site and using the hundred thousand or so puzzles to sell on for profit. I have no problem with individual reprinting puzzles, provided they give attribution to me.
------------
Soruyu soran kişi http://vanhegan.net/sudoku/ sitesinde hergün bilgisayarı tarafından üretilen sudoku problemlerinin telife bağlı olup olmadığını soruyor ve sitesine girdiğinizde de altında All content © Gaby Vanhegan yazarak, tüm içerik Gaby Vanhegan'a aittir diyor.
İşin tuhafı, adamın sorduğu soru, benim bilgisayarda ürettirdiğim sudoku problemleri de telife tabi olur mu şeklinde. Çünkü kendi ürettiği sudoku problemleri orada telif kapsamında zaten.
Bu konu yurtdışında daha az tartışmalı. Bizim de telif konusunda bağlı olduğumuz uluslarararası sözleşmeler var. İyi bir avukat buradan gidebilirdi. O çalışmanın yeterli olduğuna inanmıyorum.
abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Soru:
Bir satranç ustasının konumları kendi dizmiş olması o konumları ESER haline mi getirmiş oluyor? Hangi mahkeme böyle bir karar vermiş? O konumların kopya olmadığını kim garanti ediyor? Ya biryerlerde oynanmışsa? Ya zaten oluşmuş birtakım konumlarsa? Ya daha önceden bir okul turnuvasında iki çocuk o konuma ulaşmışsa?
Şimdi soruyu böyle sorarsanız, telif denilen kavramı tarihe gömersiniz. Her eser için geçerli olabilecek totolojik mi diyeyim, atipik mi, çok acayip bir önerme bu.
Bach, Bouree'yi yazarken eser mi yaratmış? Hangi Mahkeme böyle bir karar vermiş? Notaların çalıntı olmadığını kim iddia ediyor? Ya bir yerlerde çalındıysa, müsamerede söylendiyse? Ya önceden oluşmuş ses dizinleri ise? Ya önceden Salzburg'lu küçük Hansen okul korosunda o melodiyi flütle üflediyse?
Bahsi geçen kitap 4 veya 5 ciltlik, son cildi büyükusta seviyesinde konumları içeren, içeriği de tamamen yazar ve ekibi tarafından oluşturulmuş bir eser.
Adamı kolundan tutup da "ulen sen bunu yapmamışsındır, söyle konumlar nereden arakladın" diyecek durumu olamaz kimsenin. Zira birşeyin olmadığı ispatlanamaz. Ha bu konumlar araksa, o zaman o eser, eser niteliğini yitirir, fazladan ceza davasına falan konu olur.
abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Bence nasıl ki futbol oynanırken herkes kamerasıyla çekemiyorsa, hatta maçtan sonra bile o görüntüler yayınlanamıyorsa, parayla satılıyorsa, çok büyük ustaların ya da turnuvaların maçları da parasız izlenemesin, sonrasında da parasız dağıtılamasın. Böylece satranç da futbol gibi değer kazansın. Bu söylediğim domatesler de artık mavi olsun demek gibi birşey biliyorum. Ama böyle düşünüyorum.
Saygılarımla....
İşte bu konuda sizinle hemfikirim. İşin bu tarafında ciddi bir boşluk var ve akademik olarak ele alınmalı.
Şu anda forumda ciddi bir başlık kirliliği mevcut, değerli büyüklerimizin tepişmeleri bittiğinde, bunu seçimlerden sonra burada kalacak 4-5 kişiyle tartışmak isterim. Zira uzun erimli ve içinde ciddi tartışma ve argumanlar içeren bir mesele bu.