15-10-2012, 18:32
Cengiz Keleş Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Sevgili Arkadaşlar
Her lisans bir oy formülüne olumlu bakamıyorum. Bu kadar satranççıyız, onlarca kusurunu sayabilecek forumdaşlarımız hemen patlayabilirler.
Sporcular oy vermesin! Buna cevabım da şudur: iki hamle yaptık diye hemen sporcu mu olduk? Cengiz Keleş on yıllardır 2150-2200 civarında dolaşan bir oyuncudur. Sporcu mudur? Tartışılır.
Düşünün ki, Cengiz Keleş de, Suat Atalık da, Anand da 100 metrecidir. Anand 9.70 ile koşarken, Suat Atalık 9.90 koşup baştakileri bazen sıkıştırabilmektedir. Ama Cengiz Keleş on yıllardır 100 metreyi 12 saniyede koşabilmektedir. Üçümüzü bir yarışta görebilir misiniz? Yaşlı veya engelli olmayıp da 12 saniyede koşan 100 metreci gördünüz mü hiç? Yani uzun lafın kısası, biz yarış veya madalya sporcusu değiliz, "sağlıklı yaşam sporcusu" sayılabiliriz. Yetişkin, işi, gücü, mesleği olan insanların niçin oy hakkı olamasın? Olmamasından daha mı sakıncalıdır? Satrancın özel durumu briç için de geçerlidir. Her yaşta, hatta hastalık halinde bile oyuncu, hakem ve antrenörlük yapılabiliyor.
Genel seçimler gelecekte internet üzerinden yapılacak. Eğer seçilirsem, bu doğrultuda bir öneri getirmek istiyorum. Kulüp oylarına ek olarak, bireysel oyuncu, hakem ve antrenör oylarının arttırılacağı, en az 1.000 delegeli, internet üzerinden oy verilecek bir seçim sistemi önereceğim. Lüks otellerde genel kurul yapmaya gerek kalmayacak. Adaylar, kafakol, aracı, torpil vs ile değil, yaptıkları ve yapacakları ile değerlendirilecek. 160 delege içinde bir grubu yanıltabilirsiniz, ama yanılttığınız bir grup insanın etkisi 1.000 delege içinde kaybolur gider.
Selamlarımla
Tam olarak cevabınızı anlamadım ama size ciddi haklılık payı bırakıyorum, yerinizde olsam bu gün itibariyle bu soruyu cevaplandırmazdım. Çünkü halihazırdaki delege sistemini yıkacağım deme şansınız yok, bu kişiler 5-10 gün sonra size oy atacaklar. Sistem iyi ve mükemmel diyemezsiniz, ortada kaba bir gerçek var.
O manada cevabınızı sizin açınızdan politically correct olarak aldım ama benim açımdan tatmin edici değil.
Diğer taraftan verdiğiniz 100 metre örneğinden gidersek, 100 metreyi 9.50 civarını zorlayarak giden tek adamın, kısa mesafe yönetici seçimlerinde oy kullanmadığı ama hayatında tartan piste inmemiş bir ev hanımının başkan olacağı bir sistemden bahsediyoruz.
Oyuncuların kuvvet düzeyinin oy kullanma hakkından bağımsız olduğunu düşünüyorum. Satrancın teknik düzeyi elbette bir hak vergisi ama bir satranç entellektüeli veya emekçisi olmak için yüksek düzeye gelmek gerekli değil. Allah rahmet eylesin Nurettin Reis 2300 üzerinde çok kuvvetli bir oyuncu değildi ama sağ olsaydı herhalde fikrinin ne olacağını duymak isteyeceğimiz bir insandı.
Günay beyin mesajını alıntılayamadığım için şöyle belirteyim: Lisanslı birçok oyuncunun bir seçimden önce yığılma suretiyle oy deposu olarak oluşturulması mümkün. Ama çok zor. Çünkü satranç yöneticisi seçmek için 10.000 popülasyonu bozacak lisanslı adam bulamazsınız, bu seçim öncesi 3-4 bin kadro yaratmak demektir. Fillen imkansız.
Ama şurada haklısınız, düpedüz lisans veya oyuncu olma kriteri çok haklı değil, belki belirli bir yıldan geriye dönük olarak aktif maç oynamış olmak, milli oyuncu olmak, kuvvet derecesi belli bir düzeyin üstünde olmak ayrı ayrı kriter olarak getirilebilir.
160 delege ile yani 81 kişi ile 10 milyonu ilgilendiren bir yönetici seçilemez. Her türlü yönlendirmeye açıktır bu. Adil olmadığı gibi, politikacı vuruşlarına karşı savunmasız bir sistemdir ve diktatörlüğe açıktır.
Bir felsefecinin (veya Kadir İnanır da olabilir açıkçası net hatırlamıyorum ) "yanlış hayat doğru yaşanmaz" gibi bir sözü vardı.
İçine bulunduğumuz satranç hayatı bana fazlasıyla yanlış geliyor ve temeldeki bu bozukluk giderilmedikçe bunun doğru yaşanma ihtimali yok.
Ha, bizim bu konuları başkan adaylarından duymamız, dürtünün oradan gelmesi daha doğru olurdu.
Bu konu hakkında benim söyleyeceklerim bundan fazla değil açıkçası, 81 delegenin seçeceği başkan şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Yanlış hayat doğru yaşanmaz, ben bu başlıktan çekiliyorum, yaşasın telif hakları, Wolfgang Amadeus Mozart ve halkların kardeşliği