01-11-2012, 12:26
Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Siyaset kitapları okuduğunuzu ifade etmiştiniz, daha önce. Açıkçası bundan şüphe duyuyorum.
Okulunu okudum. Kitaplarını da okurum elbette. Şüphe duymayınız. A.Ü.Siyasal Bilgiler Fakültesi 1996 mezunuyum; dereceyle kazandım, başarıyla okudum. Mekteb-i Mülkiye'liyim yani. Bu her siyasi konuyu iyi bilirim anlamına gelmez. Öyle iddialarım yok.
Oktay ERTAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Onu da geçtim, birilerinin her söylediği şeyin mantıklı ve doğru olduğunu nereden çıkarıyorsunuz?
...
Taraftarı olsanız bile, kişilerin açıklamalarına bodoslama inanmayınız efendim.
Ben öyle bir imada bulunmamıştım ki.
Her söyleneni doğru bulmak cahilliktir. Ben buradaki herkes gibi eleştirmeyi tercih ederim.
Bakanlığın uygulamasını ya da futbolcuları hayatında hiç futbol lisansı olmamışların yönetmesini destekler ya da eleştirir bir ifade kullanmamıştım. Ben ilk yazımda sadece aşağıdaki soruyu sordum.
abdulkadirbener Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Buna ne diyeceksiniz?
Satrançla benzeştirerek bir yorum yapabilir misiniz?
Düşüncenizi merak ediyorum.
Saygılar ve iyi bayramlar.
Fikrinizi merak etmiştim. Öğrendim. Teşekkür ederim.
Şimdi kendi fikrimi yazmalıyım sanırım.
Bu konudaki şahsi düşüncem şudur:
Profesyonel idarecilik başka, özel yetenek gerektiren bir iştir. İdareci "bir şeyden iyi anlayan" kişi değildir, olmamalıdır. İdareci "olabildiğince her şeyden iyi anlayan" kişidir ve öyle olmalıdır. Zira idare edilen iş ne olursa olsun birden fazla boyutu vardır. Finansmanı, mali yönetimi, hukuki sorunları, insan kaynakları yönetimi, pazarlama ya da tanıtma faaliyetleri vs.vs. Çünkü her şey ona sorulur. O doğru yönlendirmezse yönetilen iş felç oluverir.
Bir otomobil fabrikasındaki idarecinin makine mühendisi olması gerekmez. Ya da hastane müdürünün doktor olması da gerekmez (hastane konusunu burada detaylandırmak istemiyorum, inanın ispatlanmıştır ki doktorların yönettikleri hastanelerdeki problem sayısı çok çok daha fazladır). Hastaneyi yönetecek kişinin iyi bir idareci+doktor olması tercih edilir tabi ki. Futbol federasyonunu yönetecek idarecinin futboldan anlaması, futbolun sorunlarını bilmesi kesinlikle gereklidir, ama lisanslı ya da emekli sporcu olmasına gerek yoktur.
Bu anlamda bakacak olursanız satranç federasyonunu yönetecek kişinin de profesyonel satranç oyuncusu olması şart değildir. Satranç dünyasının sorunlarını bilip ya da anlayıp bunları çözmeye yetecek yetenekte bir idareci olması yeterlidir. Cengiz bey gayet yeterli bir idareci halen. Gülkız hanım da öyle.
Ben şu tezin karşısındayım. "Gülkız hanım satranççı değil o zaman o idareci olmasın."
Bu tez şu şekilde ileri sürülse benim açımdan daha kabul edilebilir olurdu: "Her iki aday da idareciliklerini ispat etmiş kişiler, ama Cengiz bey aynı zamanda profesyonel bir satranççı, ona daha fazla şans verilmeli!"
Tarafsız bir gözlem sadece.
Saygılarımla.