06-11-2012, 12:00
Vay!
Hooo celerimin hocesi, sevgili Aşkın Hocem,
Seçimi izledim tabii ki... İzlemez olur muyum hiç?
Aşkın Hocem,
Senin o inanılmaz derecede güzel, samimi duygularına ve senin her zamanki olağanüstü iyi niyetine kimler katılmak istemez ki?
Ancak sen de bilirsin ki, sadece iyi niyet ve istek yetmiyor maallesef.
Çünkü ortada "Ben yaptım oldu!"mcu ceberrut bir yönetim tarzı ve anlayışı var!
Koltuğuna kene gibi yapışmış birileri, diğerlerine "Sen kendini yönetemezsin!Bu koltuğu sana asla vermeyeceğim.Zorla da olsa ilelebet seni ben yöneteceğim! "diyorsa ve bu koltuğunu başkalarına kaptırmama uğruna meşru-gayrimeşru her türlü yola başvuruyorsa ortada çok önemli uzlaşılması imkansız bir sorun var demektir!
Böyle bir anlayış olabilir mi?
Sevgili Hocem,
Birbirimizi kandırmayalım lütfen.Böyle bir anlayış devam ettiği sürece senin o güzel,samimi,iyi niyetli ve temiz duygularının gerçekleşme olasılığı maallesef hiç yok! Bundan sonraki her seçimde de arzuladığımız birliktelikten oldukça uzak AYRILMACILIK RÜZGARI maallesef daha da şiddetlenerek mutlaka esecektir. Bu nedenle ceberrut bir yönetimin temsilcisi olan Ali Nihat Yazıcı ile Cengiz Özdemir Keleş'in seçim sonrası “klasik ve usulden” konuşmalarını şahsen ben pek ciddiye almıyorum.
Tüm bu sorunlarımıza rağmen “geçmişteki ekip birlikteliği”nin gerçekleşme olasılığı elbette ki her zaman için vardır.Aksi düşünülemez!
Ancak bunu başarabilmek için önce arzulu ve istekli olmak gerekir.
Bana göre Ceberrut Başkan'ın şu an değişmiş olması da böyle bir olasılığı mümkün kılıyor.
Yeni Başkanımız Gülkız Tülay,olayları doğru yorumlar ve doğru çözüme yönelirse “geçmişteki ekip birlikteliğinin”yeniden kurulabilmesi an meselesidir. Bunun sağlanması halinde kendisi de satranç camiası içinde yücelir!
Aksi halde eski ceberrut bir yönetimin bir temsilcisi olarak kalmaya ve öyle de anılmaya devam eder!
Gülkız Hanım,bu 2 seçenekten birini tercih etmek zorunda kalacaktır.
Satranç camiası içinde "herkesin başkanı" olmak ve birlikteliği sağlamak istiyorsa:
1- ANA STATÜ'yü derhal gözden geçirmeli ve anti demokratik maddeleri derhal ortadan kaldırmalıdır.
2- Genel Kurul’da oy kullanacak delege sayısını çoğaltmalı,aktif satranç kulüplerine,hakemlere,il temsilcilerine, 1800 ve üstü UKD'li sporcularımıza oy verme hakkı tanımalıdır.
3- Önceki yönetimin eleştiri konusu olmuş uygulamalarına derhal son vermeli,satranç camiasının isteklerini ön planda tutmalıdır.
4- Son seçimde kendisine rakip olarak gördüğü kişilere el uzatmalı ve onları tekrar kazanma yollarını aramalıdır.
Sevgi ve saygılarımla...
Cemil SABAHİ
Hooo celerimin hocesi, sevgili Aşkın Hocem,
Seçimi izledim tabii ki... İzlemez olur muyum hiç?
Aşkın Hocem,
Senin o inanılmaz derecede güzel, samimi duygularına ve senin her zamanki olağanüstü iyi niyetine kimler katılmak istemez ki?
Ancak sen de bilirsin ki, sadece iyi niyet ve istek yetmiyor maallesef.
Çünkü ortada "Ben yaptım oldu!"mcu ceberrut bir yönetim tarzı ve anlayışı var!
Koltuğuna kene gibi yapışmış birileri, diğerlerine "Sen kendini yönetemezsin!Bu koltuğu sana asla vermeyeceğim.Zorla da olsa ilelebet seni ben yöneteceğim! "diyorsa ve bu koltuğunu başkalarına kaptırmama uğruna meşru-gayrimeşru her türlü yola başvuruyorsa ortada çok önemli uzlaşılması imkansız bir sorun var demektir!
Böyle bir anlayış olabilir mi?
Sevgili Hocem,
Birbirimizi kandırmayalım lütfen.Böyle bir anlayış devam ettiği sürece senin o güzel,samimi,iyi niyetli ve temiz duygularının gerçekleşme olasılığı maallesef hiç yok! Bundan sonraki her seçimde de arzuladığımız birliktelikten oldukça uzak AYRILMACILIK RÜZGARI maallesef daha da şiddetlenerek mutlaka esecektir. Bu nedenle ceberrut bir yönetimin temsilcisi olan Ali Nihat Yazıcı ile Cengiz Özdemir Keleş'in seçim sonrası “klasik ve usulden” konuşmalarını şahsen ben pek ciddiye almıyorum.
Tüm bu sorunlarımıza rağmen “geçmişteki ekip birlikteliği”nin gerçekleşme olasılığı elbette ki her zaman için vardır.Aksi düşünülemez!
Ancak bunu başarabilmek için önce arzulu ve istekli olmak gerekir.
Bana göre Ceberrut Başkan'ın şu an değişmiş olması da böyle bir olasılığı mümkün kılıyor.
Yeni Başkanımız Gülkız Tülay,olayları doğru yorumlar ve doğru çözüme yönelirse “geçmişteki ekip birlikteliğinin”yeniden kurulabilmesi an meselesidir. Bunun sağlanması halinde kendisi de satranç camiası içinde yücelir!
Aksi halde eski ceberrut bir yönetimin bir temsilcisi olarak kalmaya ve öyle de anılmaya devam eder!
Gülkız Hanım,bu 2 seçenekten birini tercih etmek zorunda kalacaktır.
Satranç camiası içinde "herkesin başkanı" olmak ve birlikteliği sağlamak istiyorsa:
1- ANA STATÜ'yü derhal gözden geçirmeli ve anti demokratik maddeleri derhal ortadan kaldırmalıdır.
2- Genel Kurul’da oy kullanacak delege sayısını çoğaltmalı,aktif satranç kulüplerine,hakemlere,il temsilcilerine, 1800 ve üstü UKD'li sporcularımıza oy verme hakkı tanımalıdır.
3- Önceki yönetimin eleştiri konusu olmuş uygulamalarına derhal son vermeli,satranç camiasının isteklerini ön planda tutmalıdır.
4- Son seçimde kendisine rakip olarak gördüğü kişilere el uzatmalı ve onları tekrar kazanma yollarını aramalıdır.
Sevgi ve saygılarımla...
Cemil SABAHİ