15-11-2012, 15:28
Merhaba arkadaşlar,
"Bir umut ışığı belirene kadar,benden bu kadar!" deyip yazılarıma bir süre ara vermeyi düşünmüştüm.
Ama olmadı.
Form yazılarını izlemeye,kimin ne dediğini anlamaya çalışırken ilk önce sevgili dostum M.Aşkın TAŞAN'ın yazısına yanıt vermeye kendimi zorunlu hissettim.O yazım hala geçerliliğini koruyor.İsteyen tekrar okuyabilir:
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3282
Şimdi ise bu topikte en beğendiğim birkaç yazarın son yazıları hakkında kendi görüşlerimi açıklamak isterim.
Son mesajımda benim üstü kapalı olarak olarak söylemeye çalıştığım bazı gerçekleri Mojo Jojo arkadaşımız cesaretle ve daha net bir şekilde açıklamıştır.
Yalnız Cengiz Bey'in adaylığı konusundaki görüşlerine ekleyeceklerim var.
Bundan önceki son 2 seçimde propaganda için yeterli zaman vardı. Cengiz Bey, Suat Atalık dahil kendi ekibi ile tüm Anadolu'yu neredeyse karış karış dolaşmış ve destek arayabilmişti.(Son seçimlerde ise her şey 1 aylık süre içinde olup-bitiverdi!)
Sanırım bu geçmiş deneyimlerinden bazı dersler çıkarmış olacak ki,başkanlık seçiminin spor bakanı tarafından "atama" usulü ile gerçekleştiğini iyice anlamış.Oyunu kurallarına göre oynamaya karar vermiş,dolayısıyla destek turlarını da "gereksiz" bulup kısa yoldan atanmayı beklemişti!! Bu gerçekleşmeyince de doğal olarak kaderine razı oldu.
Benzer durumlar diğer federasyonlarda da aynen gerçekleşmiştir.Örneğin Halter Federasyon Başkanlığı için yüz akı şampiyonumuz Halil Mutlu da aday olup seçilememiştir.Bu durum, diğer federasyonların da aynı sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Eski resmi federasyonlar zamanında da federasyon başkanları spor bakanı tarafından atanıyor, ancak başarısızlıklar karşısında spor bakanının kendisi sorumlu tutuluyordu..Şimdi ise sadece "seçilmiş başkanlar" sorumlu!
Yukardaki görüşler doğrultusunda İbrahim Ethem Ay'ın:
"Kazandıkları seçimden sonra, köşelerinden "yaşasın demokrasi" sloganları atanlar, bilenler bilir, ECU seçimlerini kaybettikten sonra ortalığı birbirine katmışlardı.." şeklindeki görüşlerine gelin de katılmayın!
Bir satranç duayeni olarak gördüğüm Ateş Ülker'in ise:
"Ben"gerçekten bağımsız olmamız gerekir"şeklinde düşünmüyorum."
"Ben şahsen bazı yeniliklerin yapılması koşulu ile Ali Nihat beyin 2 dönem daha kalmasını en iyi çözüm olarak görmeye başladım."şeklindeki görüşlerini anlamakta zorluk çektiğimi itiraf etmeliyim.
Eğer federasyon olarak birilerine %100 bağımlı olacaksak,federasyonumuza neden "bağımsız" diyoruz ki?
"Federasyonumuz bağımsızdır." diyerek kendimizi kandırmanın bize ne yararı olacak?
Eski usul bağımlılık devam etsin gitsin o zaman!
Hele "otoriter ve deneyimli" diyerek ANY'nin 2 dönem daha seçilmesini istemek? Anlaşılır gibi değil!
Deneyimini başına çalsın!
Çünkü ANY ne kadar yenilikçi olursa olsun "Hoca bildiğini okur!" kabilinden eski bildiklerini aynen tekrarlıyacak!
Bu durumda:
Eğer onun icraatlarından memnunsanız ona hiç bir şey demeye hakkınız yoktur.Destek mesajlarınızı buradan saygıyla okuruz.
Ancak memnun değilseniz benim ve Jojo'nun eleştirilerini de eksiğiyle birlikte haketmişsiniz demektir!
Bu anlamda Gülkız Tülay'ın başkan seçilmiş olması, "birlikteliği sağlamak"adına ANY'den daha hayırlı olmuştur bence.
Size son sözüm şu:
Geyik olsun diye söz söylemeyi, "havanda su dövme"yi hiç sevmem.
Sonuç almak isterim.
Yazdıklarımın bir işe yaramayacağını düşünürsem, "uzaydaki inimde" sonsuza dek kalmayı her zaman için tercih ederim!
"Bir umut ışığı belirene kadar,benden bu kadar!" deyip yazılarıma bir süre ara vermeyi düşünmüştüm.
Ama olmadı.
Form yazılarını izlemeye,kimin ne dediğini anlamaya çalışırken ilk önce sevgili dostum M.Aşkın TAŞAN'ın yazısına yanıt vermeye kendimi zorunlu hissettim.O yazım hala geçerliliğini koruyor.İsteyen tekrar okuyabilir:
http://forum.satranc.biz/viewtopic.php?t=3282
Şimdi ise bu topikte en beğendiğim birkaç yazarın son yazıları hakkında kendi görüşlerimi açıklamak isterim.
Son mesajımda benim üstü kapalı olarak olarak söylemeye çalıştığım bazı gerçekleri Mojo Jojo arkadaşımız cesaretle ve daha net bir şekilde açıklamıştır.
Yalnız Cengiz Bey'in adaylığı konusundaki görüşlerine ekleyeceklerim var.
Bundan önceki son 2 seçimde propaganda için yeterli zaman vardı. Cengiz Bey, Suat Atalık dahil kendi ekibi ile tüm Anadolu'yu neredeyse karış karış dolaşmış ve destek arayabilmişti.(Son seçimlerde ise her şey 1 aylık süre içinde olup-bitiverdi!)
Sanırım bu geçmiş deneyimlerinden bazı dersler çıkarmış olacak ki,başkanlık seçiminin spor bakanı tarafından "atama" usulü ile gerçekleştiğini iyice anlamış.Oyunu kurallarına göre oynamaya karar vermiş,dolayısıyla destek turlarını da "gereksiz" bulup kısa yoldan atanmayı beklemişti!! Bu gerçekleşmeyince de doğal olarak kaderine razı oldu.
Benzer durumlar diğer federasyonlarda da aynen gerçekleşmiştir.Örneğin Halter Federasyon Başkanlığı için yüz akı şampiyonumuz Halil Mutlu da aday olup seçilememiştir.Bu durum, diğer federasyonların da aynı sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Eski resmi federasyonlar zamanında da federasyon başkanları spor bakanı tarafından atanıyor, ancak başarısızlıklar karşısında spor bakanının kendisi sorumlu tutuluyordu..Şimdi ise sadece "seçilmiş başkanlar" sorumlu!
Yukardaki görüşler doğrultusunda İbrahim Ethem Ay'ın:
"Kazandıkları seçimden sonra, köşelerinden "yaşasın demokrasi" sloganları atanlar, bilenler bilir, ECU seçimlerini kaybettikten sonra ortalığı birbirine katmışlardı.." şeklindeki görüşlerine gelin de katılmayın!
Bir satranç duayeni olarak gördüğüm Ateş Ülker'in ise:
"Ben"gerçekten bağımsız olmamız gerekir"şeklinde düşünmüyorum."
"Ben şahsen bazı yeniliklerin yapılması koşulu ile Ali Nihat beyin 2 dönem daha kalmasını en iyi çözüm olarak görmeye başladım."şeklindeki görüşlerini anlamakta zorluk çektiğimi itiraf etmeliyim.
Eğer federasyon olarak birilerine %100 bağımlı olacaksak,federasyonumuza neden "bağımsız" diyoruz ki?
"Federasyonumuz bağımsızdır." diyerek kendimizi kandırmanın bize ne yararı olacak?
Eski usul bağımlılık devam etsin gitsin o zaman!
Hele "otoriter ve deneyimli" diyerek ANY'nin 2 dönem daha seçilmesini istemek? Anlaşılır gibi değil!
Deneyimini başına çalsın!
Çünkü ANY ne kadar yenilikçi olursa olsun "Hoca bildiğini okur!" kabilinden eski bildiklerini aynen tekrarlıyacak!
Bu durumda:
Eğer onun icraatlarından memnunsanız ona hiç bir şey demeye hakkınız yoktur.Destek mesajlarınızı buradan saygıyla okuruz.
Ancak memnun değilseniz benim ve Jojo'nun eleştirilerini de eksiğiyle birlikte haketmişsiniz demektir!
Bu anlamda Gülkız Tülay'ın başkan seçilmiş olması, "birlikteliği sağlamak"adına ANY'den daha hayırlı olmuştur bence.
Size son sözüm şu:
Geyik olsun diye söz söylemeyi, "havanda su dövme"yi hiç sevmem.
Sonuç almak isterim.
Yazdıklarımın bir işe yaramayacağını düşünürsem, "uzaydaki inimde" sonsuza dek kalmayı her zaman için tercih ederim!