23-11-2012, 06:33
burada kulüpler birliği için varılan sonuçlar bana göre de şu.
kulüpler birliği kendiliğinden kurulamaz . durumdan vazife çıkarıp bunu türkiye satranç federasyonunun yapması lâzım. bu konuda sayın cengiz keleş seçim öncesi durumdan kendine bir vazife çıkarıp proje üretmiş ve yayınlamış . şimdiki federasyon acaba bu konuda kendine bir vazife çıkarıp proje üretebilir mi . eğer üretirse , sayın aşkın taşan ın saydığı madde ve şıklara gerek yok . sadece 6. maddenin Ç bendi yeterlidir .kendine bağlı gevçek bir federasyon kurabilir .
buna rağmen hukukçularımız olmaz öyle şey diyorlarsa yapılacak tek şey halen mevcut ve kadük kulüpler birliği ile temas kurup onun canlandırılması için kendine ne vazife düştüğünü araştırması lâzım .çünkü türkiye'nin bir kulüpler birliğine ihtiyacı var. peki bunu şimdiki federasyon yapar mı ? bana göre yapmaz.
ikinci konu daha önemli . bir federasyon kurulurken taaaa.. işin başında onu teşkil eden kulüpler kendi üyelerinin içinden federasyon temsilcileri seçer ve genel kurula gönderir . bu bir federasyonun olmazsa olmazıdır . ama 1991 de , işin başında hata yapılmış .bir kulübün (dosya kulübü) olsa dahi kendine bir temsilci seçmesi zor bir şey değil .yeter ki federasyon hukukçuları bu konuda olumlu fikir beyan etsin.
federasyon öncelikle kendi kendini kurumsallaştırması gerekir . kendini kurumsallaştırması içinde niyet lazım . yoksa sayın ateş ülker 50 sene değil 100 sene beklese bu iş olmaz . federasyonun kurumsallaşması için sayın cengiz keleş in dediği gibi 4 yıl yeterde artar bile .
federasyon bunu yapıp kendi bindiği dalı keser mi?.. bence kesmez .
şu anda zaten federasyon sayın ateş; satrançseverlerin elinde , satranççıların değil . satranççılar dışlanmış durumda . bu bana çok acı veriyor . çok acı oldu bu sonuca varmak . ama sayın aşkın taşan bu federasyondan çok şeyler bekliyor ve çok umutlu görünüyor ve arkası arkasına tesbit ve öneri gönderiyor . korkarım çok çabuk hayal kırıklığına uğrayacak.
bir satranççının tesbit ve önerilerine bu federasyonun hiç ihtiyacı yok.
bekleyip göreceğiz .
saygılar herkese .
kulüpler birliği kendiliğinden kurulamaz . durumdan vazife çıkarıp bunu türkiye satranç federasyonunun yapması lâzım. bu konuda sayın cengiz keleş seçim öncesi durumdan kendine bir vazife çıkarıp proje üretmiş ve yayınlamış . şimdiki federasyon acaba bu konuda kendine bir vazife çıkarıp proje üretebilir mi . eğer üretirse , sayın aşkın taşan ın saydığı madde ve şıklara gerek yok . sadece 6. maddenin Ç bendi yeterlidir .kendine bağlı gevçek bir federasyon kurabilir .
buna rağmen hukukçularımız olmaz öyle şey diyorlarsa yapılacak tek şey halen mevcut ve kadük kulüpler birliği ile temas kurup onun canlandırılması için kendine ne vazife düştüğünü araştırması lâzım .çünkü türkiye'nin bir kulüpler birliğine ihtiyacı var. peki bunu şimdiki federasyon yapar mı ? bana göre yapmaz.
ikinci konu daha önemli . bir federasyon kurulurken taaaa.. işin başında onu teşkil eden kulüpler kendi üyelerinin içinden federasyon temsilcileri seçer ve genel kurula gönderir . bu bir federasyonun olmazsa olmazıdır . ama 1991 de , işin başında hata yapılmış .bir kulübün (dosya kulübü) olsa dahi kendine bir temsilci seçmesi zor bir şey değil .yeter ki federasyon hukukçuları bu konuda olumlu fikir beyan etsin.
federasyon öncelikle kendi kendini kurumsallaştırması gerekir . kendini kurumsallaştırması içinde niyet lazım . yoksa sayın ateş ülker 50 sene değil 100 sene beklese bu iş olmaz . federasyonun kurumsallaşması için sayın cengiz keleş in dediği gibi 4 yıl yeterde artar bile .
federasyon bunu yapıp kendi bindiği dalı keser mi?.. bence kesmez .
şu anda zaten federasyon sayın ateş; satrançseverlerin elinde , satranççıların değil . satranççılar dışlanmış durumda . bu bana çok acı veriyor . çok acı oldu bu sonuca varmak . ama sayın aşkın taşan bu federasyondan çok şeyler bekliyor ve çok umutlu görünüyor ve arkası arkasına tesbit ve öneri gönderiyor . korkarım çok çabuk hayal kırıklığına uğrayacak.
bir satranççının tesbit ve önerilerine bu federasyonun hiç ihtiyacı yok.
bekleyip göreceğiz .
saygılar herkese .