10-12-2012, 22:20
Bazı tespitlerden yola çıkarak bazı doğru sonuçlara varmak istiyorum. Yanılıyorsam lütfen beni uyarınız!
1-Başka bir federasyon kurmak fikrine galiba yetişemedim. Aslında bu konuda görüşler yazıldı mı hiç, ben rastlamadım, okumadım. Ama başka bir federasyon kurabilir misiniz ? Ortada ilgili yasalar varken. Belki dernek kurulabilir ama, onun da görev alanları belirlidir.
2-Tüzel kişilik sorunu çıkacaktır. Bu nasıl halledilecek ?
3- FİDE, dünyadaki üye federasyonların kuruluşudur. Federasyon olarak kalmazsanız ,FİDE’ deki üyeliğiniz ne olacaktır ?
4- Sayın Ateş ÜLKER ‘in en başından beri kendisinden satranç sever olarak bahsetmesi satranca olan sevgi bağındandır ve bunun kopmasına ne sn. Ateş ÜLKER izin vermiştir, ne de çok sevdiği, uğruna bir ömür adadığı satranç. Öylesine güçlü ki bu sevgi çocuklarına da geçmiştir. Kendisi bir satranç sporcusu olmasına rağmen mütevazılığından, kendisinden satranç sever diye bahseder. Satranççı olmadığını hiçbir zaman söylemiyor ki zaten. Bu tartışmasızdır ve şüphe götürmezdir !
5- Satrancı tanımak ve satranççı olmak için yegane temel şart sevgidir. Sevmediği bir şeye karşı çocukta asla öğrenme isteği oluşmaz. Satranççılıktan önce satranç severliği oluşur insanda, zamanla satranççı olur. Ama satranç severliği de içinde bir yerlerde saklıdır hep. İsteseniz de çıkarıp atamazsınız onu. Hangi gömleğinizi giyerseniz giyiniz o bir yerlerinizden hep gözükecektir. Ya bir turnuvaya katılma isteğinizden yada inatçı yazılarınızdan, ondan kurtulamazsınız. Ancak satrancı bırakmanız lazımdır,ya da satrancın sizi bırakması.Eskiden 8-9 günlük TÜRKİYE ŞAMPİYONASI ÇEYREK ve YARI FİNALLERİNE giderken SATRANÇSEVER LİĞİNİZLE oraya gidip ailenizi arkanızda bırakıyorsunuz.Yoksa bir banka hesabından oluşmuş satranç lisansınızı çoğu kez yanınıza bile almıyorsunuz. Ama bu durumda sizin satranççılığınızı engellemez , elbette siz satranççısınız. Aksi düşünülebilir mi ?
6-Gerçekten sıkıcı oluyor şu satranççı-satranç sever tartışması. Adı …………. üstadın dediği gibi –vaka-ya katkısı yok.
7-Kültür Bakanlığı na bağlanamayız, söz konusu dahi olamaz. Gerek mevzuatımızla, gerek yarışmalar yönetmeliğiyle ve gerekse uluslar arası hukuki bağlantı ve anlaşmalarımızla tamamen aykırı bir durumdur.Ama geçmişte olduğu gibi sadece okullar arası yarışmalar düzeyinde bir alt kuruluş (halk oyunlarında olduğu gibi ) örneği vardı. O da zamanla G.S.G.M.’ne bağlandı.
8-Antrenör ve satranççıların oy kullanmasına gelince, aktif olanları şu an oy kullanamıyor ve ben bunu hiç anlamıyorum (konu ile ilgili önerilerimi daha önce yazdım - tespitler, öneriler ve yeniden yapılanma.3) ! Ama delegeyi antrenör yada satranççının seçmesi gerekli tabi. Bu arada kulüp başkanı da bu görüşü desteklemelidir.
9-Basketbol ve voleybol federasyonlarının durumu biraz farklı sanırım. Çünkü o liglerde oynayan söz konusu takımların arkasında dev holdingler ve para akışları vardı.
10- Son olarak bu iki federasyonda da basketbolcu-basketbol sever, voleybolcu-voleybol sever ayrımı ve tartışmaları pek ön planda değildir. Ama bu tartışmalar bile bazı dozlarda alındığı zamanlarda faydaları görülmüştür.
Saygılarımla,esen kalınız...
1-Başka bir federasyon kurmak fikrine galiba yetişemedim. Aslında bu konuda görüşler yazıldı mı hiç, ben rastlamadım, okumadım. Ama başka bir federasyon kurabilir misiniz ? Ortada ilgili yasalar varken. Belki dernek kurulabilir ama, onun da görev alanları belirlidir.
2-Tüzel kişilik sorunu çıkacaktır. Bu nasıl halledilecek ?
3- FİDE, dünyadaki üye federasyonların kuruluşudur. Federasyon olarak kalmazsanız ,FİDE’ deki üyeliğiniz ne olacaktır ?
4- Sayın Ateş ÜLKER ‘in en başından beri kendisinden satranç sever olarak bahsetmesi satranca olan sevgi bağındandır ve bunun kopmasına ne sn. Ateş ÜLKER izin vermiştir, ne de çok sevdiği, uğruna bir ömür adadığı satranç. Öylesine güçlü ki bu sevgi çocuklarına da geçmiştir. Kendisi bir satranç sporcusu olmasına rağmen mütevazılığından, kendisinden satranç sever diye bahseder. Satranççı olmadığını hiçbir zaman söylemiyor ki zaten. Bu tartışmasızdır ve şüphe götürmezdir !
5- Satrancı tanımak ve satranççı olmak için yegane temel şart sevgidir. Sevmediği bir şeye karşı çocukta asla öğrenme isteği oluşmaz. Satranççılıktan önce satranç severliği oluşur insanda, zamanla satranççı olur. Ama satranç severliği de içinde bir yerlerde saklıdır hep. İsteseniz de çıkarıp atamazsınız onu. Hangi gömleğinizi giyerseniz giyiniz o bir yerlerinizden hep gözükecektir. Ya bir turnuvaya katılma isteğinizden yada inatçı yazılarınızdan, ondan kurtulamazsınız. Ancak satrancı bırakmanız lazımdır,ya da satrancın sizi bırakması.Eskiden 8-9 günlük TÜRKİYE ŞAMPİYONASI ÇEYREK ve YARI FİNALLERİNE giderken SATRANÇSEVER LİĞİNİZLE oraya gidip ailenizi arkanızda bırakıyorsunuz.Yoksa bir banka hesabından oluşmuş satranç lisansınızı çoğu kez yanınıza bile almıyorsunuz. Ama bu durumda sizin satranççılığınızı engellemez , elbette siz satranççısınız. Aksi düşünülebilir mi ?
6-Gerçekten sıkıcı oluyor şu satranççı-satranç sever tartışması. Adı …………. üstadın dediği gibi –vaka-ya katkısı yok.
7-Kültür Bakanlığı na bağlanamayız, söz konusu dahi olamaz. Gerek mevzuatımızla, gerek yarışmalar yönetmeliğiyle ve gerekse uluslar arası hukuki bağlantı ve anlaşmalarımızla tamamen aykırı bir durumdur.Ama geçmişte olduğu gibi sadece okullar arası yarışmalar düzeyinde bir alt kuruluş (halk oyunlarında olduğu gibi ) örneği vardı. O da zamanla G.S.G.M.’ne bağlandı.
8-Antrenör ve satranççıların oy kullanmasına gelince, aktif olanları şu an oy kullanamıyor ve ben bunu hiç anlamıyorum (konu ile ilgili önerilerimi daha önce yazdım - tespitler, öneriler ve yeniden yapılanma.3) ! Ama delegeyi antrenör yada satranççının seçmesi gerekli tabi. Bu arada kulüp başkanı da bu görüşü desteklemelidir.
9-Basketbol ve voleybol federasyonlarının durumu biraz farklı sanırım. Çünkü o liglerde oynayan söz konusu takımların arkasında dev holdingler ve para akışları vardı.
10- Son olarak bu iki federasyonda da basketbolcu-basketbol sever, voleybolcu-voleybol sever ayrımı ve tartışmaları pek ön planda değildir. Ama bu tartışmalar bile bazı dozlarda alındığı zamanlarda faydaları görülmüştür.
Saygılarımla,esen kalınız...
- MATRANÇ -