04-05-2008, 14:58
Değerli Dostlarım,
Tam bağımsız Genel Kurul olduğu taktirde yukarıda belirttiğim düzeltmelere belki de ihtiyaç kalmayacaktır. Kendimizi yukarıya bağlı hissettiğimiz için bu gördüklerimiz yazıyoruz. TSF esas oyuncular için var. Oyuncuların yeteri kadar temsil edilmediğini görüyoruz. Sevgili Harun Taner'in belirttiği gibi onlar için fedakarlıklarda bulunan aile ve öğretmenlerinde temsil edilmediğini görüyoruz.
Oscar ödüllerinin nasıl seçildiğini düşünelim. ABD gibi hem ekonomik hem de eğitim açısından bizden çok ileride bir ülkede bile juri'nin satın alınamaması ve baskı altında kalmaması için sayı 5000 kişiden oluşmakta.
TSF Genel Kurul'un da da tam bağımsız bir Genel Kurul elde edebilirsek pek çok sorunun aşılacağını düşünmekteyim. Kulüp temsicileri oyuncuları asla temsil etmemektedir. Çoğunu kimse tanımamakta bile. O halde bu mevcut düzenlemeye gerçek ek'ler yapılması zorunludur. Bu nedenle doğru çözüm şu şekilde olabilir :
1. ELO derecesi en yüksek 250 oyuncu otamatikman delege olmalıdır. Bunlardan herhangi biri mazereti nedeni ile Genel Kurula gelememişse sıralamadan diğer oyuncu otomatikman delege olabilmelidir.
2. İki Genel Kurul arasında Türkiye Yaş Grupları Şampiyonalarında ilk 10 dereceye girmiş sporcuların velisi ve öğretmeni otomatikman genel kurul üyesi olabilmelidir.
3. Uluslararası ve FIDE Hakemleri otomatikman delege olmalıdır.
Delege olma şartında adli sicil ya da disiplin suçları kesinlikle göz önüne alınmamalıdır. Çünkü bugün örneklerini çokca gördüğümüz şekilde insanlar çok basit haksız bir şekilde karalamanka ve kendilerini aklamaları zaman almaktadır. İdare de kötü niyetli kişi olduğu taktirde her zaman bu yollara tevessül edilebilir.
4. Başkan kendisi ile birlikte en fazla 3 kişilik çalışacağı ismi liste olarak vermeli geri kalan tüm Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Disiplin Kurulu üyeleri dışarıdan dahi isimleri ( olurları alınmış olduğu noterce belirlenmiş olarak) konarak bireysel aday olabilmelidir.
5. Divan Başkanı ve heyeti dahil mutlaka tüm seçimde kapalı oy kullanılmalıdır. Açık oylama maalesef baskılara ve sorunlara yol açmaktadır.
6. Genel Kurul da en tehlikeli gelişmeler son anda 10 imzalı verilen önergelerin oylanmasında ortaya çıkmaktadır. İnsanların bu önergeleri inceleyecek ve tartışacak zamanı olmamaktadır. Bu şekilde önerge geldiği vakit Genel Kurul en yakın tarihte yapılacak Genel Kurul'a sunulması koşulu ile önergeyi kabul ya da red etmelidir. Bir sonraki Genel Kurul tüzüğüne bu maddeler eklenerek oylamaya sunulmalı oldu bittilere yer verilmemelidir.
7. Başkanlık süresinde mutlaka sınırlama olmalıdır. Türk Adalet Sisteminde 10 yıl ile sınırlı zaman aşımı süresi varsa bu dikkate alınmalıdır. En azından arda arda iki dönemden fazla Başkan kimse olmamalıdır. Ülkemizde Cumhurbaşkanı sürsi bile 7 yıldan beş yıla indirilmiş ve iki dönemden fazla olamayacağı belirtilmişken bu ihtiras niye, anlamak mümkün değildir. İnsanlar aptalmı ki Cumhurbaşkanı süresini bile kısıtlarken, TSF Başkanlığını ilelebet hale getirsin!! Bu sizce de garip değil mi. Bu koltuğa yapışma sevdası neden? Zaten mevcut sistemde doğru dürüst hesap sorulamazken ipin ucu iyice kaçacaktır. Camianın büyük bölümü mevcut Başkan 'dan zaten memnun değildir. Bu şekilde süresiz Başkanlığın önünü açacak kişilerin gelecek kuşaklara karşı vebali çok büyük olacak ve bu kişiler kolay kolay affedilmeyeceklerdir. Gün olur devran döner!!
8. TSF'nin tüm TV kanallarına hakim olması ceberrutça, rekabeti öneleyici feci bir olaydır. Kabul edilemez. Kendi organizasyonları ile sınırlı olmalıdır. Örneğin ben bugün misal olarak Kanal Türk'te program yapacaksam TSF'den izin mi alacağım. HADİ CANIM SENDE !!
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
Tam bağımsız Genel Kurul olduğu taktirde yukarıda belirttiğim düzeltmelere belki de ihtiyaç kalmayacaktır. Kendimizi yukarıya bağlı hissettiğimiz için bu gördüklerimiz yazıyoruz. TSF esas oyuncular için var. Oyuncuların yeteri kadar temsil edilmediğini görüyoruz. Sevgili Harun Taner'in belirttiği gibi onlar için fedakarlıklarda bulunan aile ve öğretmenlerinde temsil edilmediğini görüyoruz.
Oscar ödüllerinin nasıl seçildiğini düşünelim. ABD gibi hem ekonomik hem de eğitim açısından bizden çok ileride bir ülkede bile juri'nin satın alınamaması ve baskı altında kalmaması için sayı 5000 kişiden oluşmakta.
TSF Genel Kurul'un da da tam bağımsız bir Genel Kurul elde edebilirsek pek çok sorunun aşılacağını düşünmekteyim. Kulüp temsicileri oyuncuları asla temsil etmemektedir. Çoğunu kimse tanımamakta bile. O halde bu mevcut düzenlemeye gerçek ek'ler yapılması zorunludur. Bu nedenle doğru çözüm şu şekilde olabilir :
1. ELO derecesi en yüksek 250 oyuncu otamatikman delege olmalıdır. Bunlardan herhangi biri mazereti nedeni ile Genel Kurula gelememişse sıralamadan diğer oyuncu otomatikman delege olabilmelidir.
2. İki Genel Kurul arasında Türkiye Yaş Grupları Şampiyonalarında ilk 10 dereceye girmiş sporcuların velisi ve öğretmeni otomatikman genel kurul üyesi olabilmelidir.
3. Uluslararası ve FIDE Hakemleri otomatikman delege olmalıdır.
Delege olma şartında adli sicil ya da disiplin suçları kesinlikle göz önüne alınmamalıdır. Çünkü bugün örneklerini çokca gördüğümüz şekilde insanlar çok basit haksız bir şekilde karalamanka ve kendilerini aklamaları zaman almaktadır. İdare de kötü niyetli kişi olduğu taktirde her zaman bu yollara tevessül edilebilir.
4. Başkan kendisi ile birlikte en fazla 3 kişilik çalışacağı ismi liste olarak vermeli geri kalan tüm Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Disiplin Kurulu üyeleri dışarıdan dahi isimleri ( olurları alınmış olduğu noterce belirlenmiş olarak) konarak bireysel aday olabilmelidir.
5. Divan Başkanı ve heyeti dahil mutlaka tüm seçimde kapalı oy kullanılmalıdır. Açık oylama maalesef baskılara ve sorunlara yol açmaktadır.
6. Genel Kurul da en tehlikeli gelişmeler son anda 10 imzalı verilen önergelerin oylanmasında ortaya çıkmaktadır. İnsanların bu önergeleri inceleyecek ve tartışacak zamanı olmamaktadır. Bu şekilde önerge geldiği vakit Genel Kurul en yakın tarihte yapılacak Genel Kurul'a sunulması koşulu ile önergeyi kabul ya da red etmelidir. Bir sonraki Genel Kurul tüzüğüne bu maddeler eklenerek oylamaya sunulmalı oldu bittilere yer verilmemelidir.
7. Başkanlık süresinde mutlaka sınırlama olmalıdır. Türk Adalet Sisteminde 10 yıl ile sınırlı zaman aşımı süresi varsa bu dikkate alınmalıdır. En azından arda arda iki dönemden fazla Başkan kimse olmamalıdır. Ülkemizde Cumhurbaşkanı sürsi bile 7 yıldan beş yıla indirilmiş ve iki dönemden fazla olamayacağı belirtilmişken bu ihtiras niye, anlamak mümkün değildir. İnsanlar aptalmı ki Cumhurbaşkanı süresini bile kısıtlarken, TSF Başkanlığını ilelebet hale getirsin!! Bu sizce de garip değil mi. Bu koltuğa yapışma sevdası neden? Zaten mevcut sistemde doğru dürüst hesap sorulamazken ipin ucu iyice kaçacaktır. Camianın büyük bölümü mevcut Başkan 'dan zaten memnun değildir. Bu şekilde süresiz Başkanlığın önünü açacak kişilerin gelecek kuşaklara karşı vebali çok büyük olacak ve bu kişiler kolay kolay affedilmeyeceklerdir. Gün olur devran döner!!
8. TSF'nin tüm TV kanallarına hakim olması ceberrutça, rekabeti öneleyici feci bir olaydır. Kabul edilemez. Kendi organizasyonları ile sınırlı olmalıdır. Örneğin ben bugün misal olarak Kanal Türk'te program yapacaksam TSF'den izin mi alacağım. HADİ CANIM SENDE !!
Sevgi ve saygılarımla
H. Sertaç Dalkıran
hsdalkiran