Küçük çocukların oyun stili
#9
Sayın Taşan,

Bir tarihte yargıtay başkanı olan bir şahsın, "hakimlerin vicdan ile cüzdan arasında sıkışıp kaldığını söylediği" bir ülkede yaşıyoruz. Bir ülkede kimi mesleklerin asla para ile sorunu olmaması gerekir. Bunlardan biri adalet alanı ise diğeri eğitim, bir diğeri de sağlık alanıdır. Parayı amaç edinen bir eğitimci, eğitimci olamaz. Meslek olarak eğitimciliği nedeniyle para da kazanır insan. Bunda bir sorun yok, bu nedenle hiç kimseye zavallı demem. Söylediğim de bu anlama gelmez. Sizin yanıtınızda "amaç-araç ilişkisini" yanlış kurduğunuzu görüyorum... Bu konuda Cervantes'in bir sözü vardır: "Yaşamak için yemeli, yemek için yaşamamalı" der.

Yukarıdaki yazımda, "zavallı" sözcüğünü tırnak içine aldığım halde, bu sözcük üzerinden verdiğiniz yanıt, vermeniz gereken yanıt değildir. Öğretmenlere reva görülen yaşama koşulları nedeniyle orada "zavallı" sözcüğünü tırnak içine aldım ve öğretmenleri mesleklerine karşı yabancılaştıran koşullara atıfta bulundum...

"Aç köpek fırın deler"
"Yokluk insanı bozar"
Pazarda maydonoz limon satmak zorunda kalan öğretmenlerin öğretmenliği kesinkes aksayacaktır. Bu yüzden zor koşullar içindeki öğretmenin verdiği satranç eğitimi satrancın gereklerinden uzaklaşmaktadır...

Başlangıç aşamasında Özgür Satranç Forumun kuruluşunu tetikleyen, TSF forumun satranççılara getirdiği kısıtlamalardır. TSF forumun tamamen kapatılmasından sonra da, Özgür Satranç Forum Türk Satrancının sorunlarının tartışıldığı yegane forumlarından biri haline gelmiştir.

Buradan tartışmalara katılmanız elbette değerlidir. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi, siz burada kendi adınıza düşünce açıklıyorsunuz. TSF tarafından burada TSF görüşlerini dillendirmek adına görevlendirilmiş olsanız dahi, bu yeterli olmaz bana göre. TSF forum açılmalıdır. Satranççılar TSF adına gerçek anlamda düşüncelerine muhatap bulma gereksinimindedirler. TSF forumun kapatılmasına gerekçe gösterilen şeyler, gerçek anlamda gerekçe değildir, işin kolayına kaçmadır. Tam da aşama kaydedecekken geri adım atılmıştır. Söz konusu sorunların aşılması "gelişme" sağlayacaktır. Bu konudaki "mektepler olmasa maarifi ne güzel yönetirdik" sığlığı aşılmak zorundadır.
(Yapılacak olan şey çok basittir. TSF forum açılacak ve oraya herkes gerçek kimliği ile üye olacak. Böylelikle sorunlar kaynağında tartışılabilecek, yerinde çözümler üretilebilecektir.)

***"Kendi çalar, kendi oynar." Bu konudaki sözlerim, TSF forum kapatıldıktan sonra TSF'nin WEB sitesinde yazı yazan herkestir. Onlar yazdıklarına yanıt verme olanağını yok etmişlerdir. Buralardan yanıt verilmiştir ancak bu iki aşamalı bir algı sorunu doğurmuştur. Ne gerek var ki? Ayrıca bizzat sayın YAZICI buraları "forum köşeleri" diye küçümsemiştir. Onun küçümsediği yerden siz köprü kurmaya çalışıyorsunuz. Buna gerek yok. Doğrudan TSF forumun açılması için çaba sarfedin ve Türk satrancının belleğini TSF bünyesinde oluşturalım. Ortak bir bellek önemlidir; ortak aklı oluşturur, ortak aklı besler, bu da ortak davranışların ve anlayışların üretimine doğrudan katkıda bulunur. Kulağımızı ters elimizle göstermeye gerek yok...

***Çalışanlar elbette TSF'nin bir parçasıdırlar. Ancak bizim sorunumuz yönetim ile olan sorunlardır. TSF'nin kırtasiyesi, memuru ve sair personeli bizi "esasa ilişkin" ilgilendirmez. Bizler eğitim, örgütlenme, disiplin, hakem, sporcu, antrenör sorunları ile ilgili yönetimden muhatap isteriz. Öncelikli konular bunlardır. Bizi çalışanlar ile karşı karşıya getiren yaklaşımınız gereksiz bir duyarlılık olmuş...

Okulda Satranç asla küçümsenecek bir atılım değildir. Ancak bunu küçümseyen bizler olmadık. Atılımın ihtiyaç duyduğu taktik sorunları göz ardı eden de bizler olmadık. Yatay bir gelişim alanı olarak okulda satranç elbette şampiyonlar çıkarma yeri değildir ve öğretmenlerden beklenen de bu değildir. Ancak sizin belirttiğiniz gibi, bu öğretmenlerden beklenen çocuklara satrancın sevdirilmesidir ki, uygulamanın bunu bile başaramadığı gerçeği ile yüzyüzeyiz.

Burada sözümüz tüm öğretmenleri kapsamasa da nicelik-nitelik ilişkisi açısından baktığımızda, olumsuz nicelik olumsuz niteliği belirleyici konumdadır. Yani okulda satranç projesinde, ana etken olan 1. Kademe Antrenör belgesi alan öğretmenlerin, çoğunluğunun çocuklara satrancı sevdirmekte dahi yetersiz kalmış olmalarıdır. Oysa bu projeden beklenen, "analitik düşüncenin Türk çocuklarında hakim kılınması" eğitim alanında alabildiğine önemli bir "aydınlanma" gerçekleştirecek bir düşünce idi. Ben kendi adıma bu projeye çok anlamlar yüklemiştim. Ancak projeyi ortaya koyanların ve ilk adımı atanların, bu denli uzak görüşlü olmadıkları uygulamada ortaya çıkmıştır.

"Bilenlerle olmayınca bir forum, boşa her düşünce, boşa her yorum."

Marifet bilmeyenlerden bilenler üretebilmekte... Yoksa bilenler her sorunu masa başında çözüyor zaten...
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
Küçük çocukların oyun stili - Yazar: Halil_Ozmen - 24-12-2012, 21:55
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 25-12-2012, 09:41
SATRANÇ VE ÇOCUKLARIMIZ - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 25-12-2012, 14:21
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 25-12-2012, 22:18
çocukların oyun sitili - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-12-2012, 13:20
Ayrıca... - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 26-12-2012, 14:17
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 27-12-2012, 08:56
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 27-12-2012, 14:25
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hakan Aktaş - 27-12-2012, 22:51
öĞRETMENİM - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 28-12-2012, 00:26
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 29-12-2012, 08:13
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 29-12-2012, 21:32
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 30-12-2012, 17:47
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 30-12-2012, 20:50
SATRANÇÇI . - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 30-12-2012, 23:20
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 31-12-2012, 12:11
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 05-01-2013, 00:47
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Hüseyin AKTAŞ - 07-01-2013, 08:50



Konuyu Okuyanlar: 6 Ziyaretçi