16-01-2013, 20:54
Sn . M. Aşkın Taşan tekrar merhabalar,
Bir önceki yazımda , sizin öneriler istediğiniz sekiz adet maddenin çözümlerini bulup uygulamanın işlerin hallolduğu anlamına gelmeyeceğini, konuya çok daha kapsamlı bakılması gerektiğini, asıl bazı diğer önemli konularda da gerekli olduğunu düşündüğüm öneri ve projelerim olduğunu ve bunlara daha sonra değineceğimi belirtmiştim.
Şu anki mevcut durumun röntgenini çekecek olursak:
‘’Aracın motoru aşırı zorlanmış ve lastikleri gereğinden fazla ısınmıştır. Mekanik ve yürür aksamında değişme zamanı çoktan geçmiş ve işlevini yitirmiş parçalar bulunmaktadır. Sürücü ise hayatından memnundur. Ona göre depo full doludur ve müşteriler de yoğundur. Biri inerken diğeri binmektedir nasıl olsa ... ‘’
Yalnız devran hep aynı şekilde dönmeyecektir tabi ki !
Yeni federasyon ve yönetimi bundan sonraki süreçte gerçekçi , işleyen ve radikal kararlar almak ihtiyacındadır.
Federasyonun en büyük sorunu bir beyne (Şirketlerdeki Ceo ayarında birisine) çalışan olarak ihtiyacı vardır. Böyle birisini bulabilmek de çok kolay olmayacaktır tabi ki ! Her camiada böyle adamlar da bulunmaz çünkü. Olanlarda elmas kadar değerlidirler…
Federasyonun can damarı olan en önemli bölgesi altyapıdır. Alt yapı her federasyon için bir binanın temeli gibidir. Temeli ve kolonları sağlam olmayan bir bina ayakta duramaz . Allaha emanettir.
Şu anki mevcut alt yapı amaçsız , başsız ve sahipsizdir.Federasyonda görevli mevcut antrenörler yıllardır işlevini yitirmiş durumdadırlar. Hedefsizce ve amaçsızca birer ruh gibi çalışmakta ve devlet memuru gibi ay sonunda maaşlarını beklemektedirler. Maalesef buna çalışmakta olan yabancı antrenörlerde dahil olmuşlardır. Federasyona katılan genç antrenörlerde kendilerini örnek almışlardır.
Amacını yitirmiş bu yapıyla Türkiye’ de satrancın geleceğini inşa edemezsiniz. Bu kadrolar sil baştan alınıp dizayn edilmelidir.
Federasyon kesenin ağzını açmalı ve ivedilikle alt yapının başına profesyonel bir Milli Takım menejeri atamalıdır.
Bu menejer donanımlı ,hedefleri ve sağlam projeleri olan profesyonel ve aynı zamanda da başarılı birisi olmalıdır ve geniş yetkilerle gelmelidir.
Altyapıyı tamamen yeniden şekillendirebilmeli ,ekibini sil baştan kendisi oluşturabilmelidir.‘ Aygeg Baş antrenörünü , Aygeg antrenörlerini , Yabancı antrenörlerini ,sporcuları , eğitim ve çalışma programlarından ödül yönetmeliğine kadar daha birçok konuda altyapıyı yeniden revize edebilmelidir.’’
Kendisine yıllık bazda yeterli bir bütçe de tahsis edilmelidir. Aynı şekil de böyle birisini bulabilmek de çok kolay olmayacaktır tabi ki ! Dediğim gibi her camiada böyle adamlar bulunmaz ve elmas kadar değerlidirler…
İKİNCİ BÖLÜM OLARAK;
Bir önceki yazımda da değineceğimi söylemiş olduğum aşağıdaki konular da , ayrıyetten bahsedeceğimi söylemiş olduğum diğer önemli konularda aslında bir bütünün parçaları olduğundan tümünü ortak paydada ele alacağım.
- Kulüplerin eğitim modeliyle ilgili 4. maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Öncelikle Federasyon kendi eğitim modeli üzerine yoğunlaşmalıdır konusu ’’
- Ülkemizdeki yetenekli sporcuların keşfedilmesiyle ilgili 6. maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Asıl konunun sporcuların keşfedilmesinin değil , keşfedildikten sonraki akibetleri konusu ‘’
- Küçükler,yıldızlar ve gençler yarışmalarıyla ilgili 8. Maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Türkiye Küçükler Şampiyonası bir çok yönden yeniden ele alınıp revize edilmelidir konusu’’
Aileler, federasyonun hiçbir katkısı olmadan Türkiye derecesi yapan , yurt dışı derecesi yapan keşfedilmiş yeteneği aşikar çocukları için yıllarca maddi manevi özel hocalar, kurslar, yurt içi ve yurt dışı turnuvalar gibi büyük masraflar ve büyük özverilerde bulunmalarına ve çocuklarının başarılarını federasyonun gözünün içine kadar sokmalarına rağmen , halen Federasyonun mendilin ucundan tutar gibi olan tutumundan öteye geçmediğini görmektedirler.
Üstelik Federasyon keşfedilmiş özel yetenekli sporcular için yetersizliğini örtmek için her yaptığı uygulamayı sanki büyük bir lütuf ve bir velinimet gibi algılatmak istemektedir. ..
Federasyon keşfedilmiş yetenekler için Altın çocuklar kavramını ortaya atmıştır atmasınada;
Altın çocukların özel hoca masrafları ve turnuva masrafları azalmak bir yana sürekli artarak ailelerine külfet olmaya devam etmektedir.
Ayrıca Federasyonun ödül ve teşvik sistemleri de satrancı özendirmek bir yana dursun boşuna çabalamayın bu sporu bırakın türündendir.[/b]
Federasyon bu duyarsızlığına biran önce son verilmelidir.
Özendirici ödül ,destek ve teşvik sistemleri üzerine iyi kafa yormalıdır.
Ya da Federasyon isterse bu altın çocuk kriterlerini yeniden iyi belirlesin de velilerde bilsin !
Çünkü şu anda görünen o ki federasyonun Altın çocuğu falan yoktur. .
Altın çocuk olmak önemli bir kriter olmalıdır. Altın çocukların satrançla ilgili ailesine en ufak masrafı olmaması gerektiği gibi ayrıca okul eğitimlerine katkı için aylık 500-600 TL ekstra gelirleri de olmalıdır.
Arkadan gelenleri önlerindeki örnekler motive eder… Yeni gelecek yetenekleri ve ailelerini bu şekilde mi motive etmeyi düşünüyor federasyon ?
Keşfedilmiş ultra yetenekli (altın)çocuklar bir elin parmakları kadar azdır ve binlerce çocuğun arasından sıyrılarak ortaya çıkmış yeteneklerdir. Onlar Türk satrancının geleceğidir. Federasyonun onlara ve ailelerine gözü gibi bakması gerekir. Yukarıdaki yapılanlar gibi değil! Maddi ve manevi olarak desteklenmeleri vatani görev gibi birşeydir. Bir Lütuf değildir!
Federasyonun bu tip özel altın çocuklar için halihazırda uygulamakta olduğu aylık Ankara kamplarını çocukların eğitim hayatlarınıda göz önünde bulundurularak kendi illerinde 4- 6 kişilik gruplar halinde yabancı hocalar (GM) eşliğinde düzenli olarak yapmalıdır.
Ayrıca da haftada 2 gün evlerinde özel olarak Yerli GM’ ler yada IM’ ler eşliğinde özel olarak çalıştırılmalıdırlar.
Ve her yıl yeterli adet yurt dışı ve yurt içi turnuvaya götürülmelidirler.
Türkiye yaş grupları gibi turnuvalara katılmalarına dahi gerek yoktur bu çocukların .
Performanslarının değerlendirileceği yerler yurt içi açık turnuvalar ile yurt dışı ELO turnuvaları ve yurt dışı yaş grupları turnuvalarıdır.Bir yıllık ELO ve UKD kriterlerindeki değişimlere de bakılarak performansları değerlendirilmelidir. Performansı yetersiz olanların ‘’altın çocuk’’ vasfı askıya alınmalıdır.
Sonuç olarak altın çocuklar Türkiye yaş gruplarından muaf olmalıdır.
Federasyon Altın çocukları asıl Türkiye Büyükler şampiyonasına davet edip orada oynatmalıdır.
[b]Türkiye yaş grupları Altın çocukların yeniden sınanacağı yer değildir.Yaş gruplarının asıl amacı yeni çıkacak yeteneklilerin keşfedileceği yer olmalıdır.
Türkiye yaş gruplarında ise her bir grupta yarışan ortalama 150 adet çocuk için 9 tur çok kısırdır ve azdır. En azından eskisi gibi 11 tur’a çıkartılmalıdır. Bunun hastalananı var , açılış yedirilerek hakkı gasp edileni var… Herkez bilir bunları...
Daha sonra ,Türkiye yaş gruplarında ilk 3 ‘e giren çocuklara teşvik olarak bir sonraki yıl bu turnuvaya ücretsiz katılma hakkı sağlamalıdır federasyon.
Bu turnuvada ilk 3 ‘e giren çocuklar yurt dışı turnuvalarına federasyon tarafından götürülüp sınanmalı ,kazandıkları başarılar ve bir yıllık performansları ile ELO ve UKD grafikleri değerlendirilmeli ve bir sonraki Türkiye yaş gruplarından sonraki son durumları da göz önüne alınarak ‘’Altın çocuk’’ olup olamayacağına karar verilmelidir.
Altın çocuk olmak önemli bir kriter aslında.
Sevgi ve selamlarımla,
VELİBABA
Bir önceki yazımda , sizin öneriler istediğiniz sekiz adet maddenin çözümlerini bulup uygulamanın işlerin hallolduğu anlamına gelmeyeceğini, konuya çok daha kapsamlı bakılması gerektiğini, asıl bazı diğer önemli konularda da gerekli olduğunu düşündüğüm öneri ve projelerim olduğunu ve bunlara daha sonra değineceğimi belirtmiştim.
Şu anki mevcut durumun röntgenini çekecek olursak:
‘’Aracın motoru aşırı zorlanmış ve lastikleri gereğinden fazla ısınmıştır. Mekanik ve yürür aksamında değişme zamanı çoktan geçmiş ve işlevini yitirmiş parçalar bulunmaktadır. Sürücü ise hayatından memnundur. Ona göre depo full doludur ve müşteriler de yoğundur. Biri inerken diğeri binmektedir nasıl olsa ... ‘’
Yalnız devran hep aynı şekilde dönmeyecektir tabi ki !
Yeni federasyon ve yönetimi bundan sonraki süreçte gerçekçi , işleyen ve radikal kararlar almak ihtiyacındadır.
Federasyonun en büyük sorunu bir beyne (Şirketlerdeki Ceo ayarında birisine) çalışan olarak ihtiyacı vardır. Böyle birisini bulabilmek de çok kolay olmayacaktır tabi ki ! Her camiada böyle adamlar da bulunmaz çünkü. Olanlarda elmas kadar değerlidirler…
Federasyonun can damarı olan en önemli bölgesi altyapıdır. Alt yapı her federasyon için bir binanın temeli gibidir. Temeli ve kolonları sağlam olmayan bir bina ayakta duramaz . Allaha emanettir.
Şu anki mevcut alt yapı amaçsız , başsız ve sahipsizdir.Federasyonda görevli mevcut antrenörler yıllardır işlevini yitirmiş durumdadırlar. Hedefsizce ve amaçsızca birer ruh gibi çalışmakta ve devlet memuru gibi ay sonunda maaşlarını beklemektedirler. Maalesef buna çalışmakta olan yabancı antrenörlerde dahil olmuşlardır. Federasyona katılan genç antrenörlerde kendilerini örnek almışlardır.
Amacını yitirmiş bu yapıyla Türkiye’ de satrancın geleceğini inşa edemezsiniz. Bu kadrolar sil baştan alınıp dizayn edilmelidir.
Federasyon kesenin ağzını açmalı ve ivedilikle alt yapının başına profesyonel bir Milli Takım menejeri atamalıdır.
Bu menejer donanımlı ,hedefleri ve sağlam projeleri olan profesyonel ve aynı zamanda da başarılı birisi olmalıdır ve geniş yetkilerle gelmelidir.
Altyapıyı tamamen yeniden şekillendirebilmeli ,ekibini sil baştan kendisi oluşturabilmelidir.‘ Aygeg Baş antrenörünü , Aygeg antrenörlerini , Yabancı antrenörlerini ,sporcuları , eğitim ve çalışma programlarından ödül yönetmeliğine kadar daha birçok konuda altyapıyı yeniden revize edebilmelidir.’’
Kendisine yıllık bazda yeterli bir bütçe de tahsis edilmelidir. Aynı şekil de böyle birisini bulabilmek de çok kolay olmayacaktır tabi ki ! Dediğim gibi her camiada böyle adamlar bulunmaz ve elmas kadar değerlidirler…
İKİNCİ BÖLÜM OLARAK;
Bir önceki yazımda da değineceğimi söylemiş olduğum aşağıdaki konular da , ayrıyetten bahsedeceğimi söylemiş olduğum diğer önemli konularda aslında bir bütünün parçaları olduğundan tümünü ortak paydada ele alacağım.
- Kulüplerin eğitim modeliyle ilgili 4. maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Öncelikle Federasyon kendi eğitim modeli üzerine yoğunlaşmalıdır konusu ’’
- Ülkemizdeki yetenekli sporcuların keşfedilmesiyle ilgili 6. maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Asıl konunun sporcuların keşfedilmesinin değil , keşfedildikten sonraki akibetleri konusu ‘’
- Küçükler,yıldızlar ve gençler yarışmalarıyla ilgili 8. Maddeyi cevaplarken belirttiğim : ‘’Türkiye Küçükler Şampiyonası bir çok yönden yeniden ele alınıp revize edilmelidir konusu’’
Aileler, federasyonun hiçbir katkısı olmadan Türkiye derecesi yapan , yurt dışı derecesi yapan keşfedilmiş yeteneği aşikar çocukları için yıllarca maddi manevi özel hocalar, kurslar, yurt içi ve yurt dışı turnuvalar gibi büyük masraflar ve büyük özverilerde bulunmalarına ve çocuklarının başarılarını federasyonun gözünün içine kadar sokmalarına rağmen , halen Federasyonun mendilin ucundan tutar gibi olan tutumundan öteye geçmediğini görmektedirler.
Üstelik Federasyon keşfedilmiş özel yetenekli sporcular için yetersizliğini örtmek için her yaptığı uygulamayı sanki büyük bir lütuf ve bir velinimet gibi algılatmak istemektedir. ..
Federasyon keşfedilmiş yetenekler için Altın çocuklar kavramını ortaya atmıştır atmasınada;
Altın çocukların özel hoca masrafları ve turnuva masrafları azalmak bir yana sürekli artarak ailelerine külfet olmaya devam etmektedir.
Ayrıca Federasyonun ödül ve teşvik sistemleri de satrancı özendirmek bir yana dursun boşuna çabalamayın bu sporu bırakın türündendir.[/b]
Federasyon bu duyarsızlığına biran önce son verilmelidir.
Özendirici ödül ,destek ve teşvik sistemleri üzerine iyi kafa yormalıdır.
Ya da Federasyon isterse bu altın çocuk kriterlerini yeniden iyi belirlesin de velilerde bilsin !
Çünkü şu anda görünen o ki federasyonun Altın çocuğu falan yoktur. .
Altın çocuk olmak önemli bir kriter olmalıdır. Altın çocukların satrançla ilgili ailesine en ufak masrafı olmaması gerektiği gibi ayrıca okul eğitimlerine katkı için aylık 500-600 TL ekstra gelirleri de olmalıdır.
Arkadan gelenleri önlerindeki örnekler motive eder… Yeni gelecek yetenekleri ve ailelerini bu şekilde mi motive etmeyi düşünüyor federasyon ?
Keşfedilmiş ultra yetenekli (altın)çocuklar bir elin parmakları kadar azdır ve binlerce çocuğun arasından sıyrılarak ortaya çıkmış yeteneklerdir. Onlar Türk satrancının geleceğidir. Federasyonun onlara ve ailelerine gözü gibi bakması gerekir. Yukarıdaki yapılanlar gibi değil! Maddi ve manevi olarak desteklenmeleri vatani görev gibi birşeydir. Bir Lütuf değildir!
Federasyonun bu tip özel altın çocuklar için halihazırda uygulamakta olduğu aylık Ankara kamplarını çocukların eğitim hayatlarınıda göz önünde bulundurularak kendi illerinde 4- 6 kişilik gruplar halinde yabancı hocalar (GM) eşliğinde düzenli olarak yapmalıdır.
Ayrıca da haftada 2 gün evlerinde özel olarak Yerli GM’ ler yada IM’ ler eşliğinde özel olarak çalıştırılmalıdırlar.
Ve her yıl yeterli adet yurt dışı ve yurt içi turnuvaya götürülmelidirler.
Türkiye yaş grupları gibi turnuvalara katılmalarına dahi gerek yoktur bu çocukların .
Performanslarının değerlendirileceği yerler yurt içi açık turnuvalar ile yurt dışı ELO turnuvaları ve yurt dışı yaş grupları turnuvalarıdır.Bir yıllık ELO ve UKD kriterlerindeki değişimlere de bakılarak performansları değerlendirilmelidir. Performansı yetersiz olanların ‘’altın çocuk’’ vasfı askıya alınmalıdır.
Sonuç olarak altın çocuklar Türkiye yaş gruplarından muaf olmalıdır.
Federasyon Altın çocukları asıl Türkiye Büyükler şampiyonasına davet edip orada oynatmalıdır.
[b]Türkiye yaş grupları Altın çocukların yeniden sınanacağı yer değildir.Yaş gruplarının asıl amacı yeni çıkacak yeteneklilerin keşfedileceği yer olmalıdır.
Türkiye yaş gruplarında ise her bir grupta yarışan ortalama 150 adet çocuk için 9 tur çok kısırdır ve azdır. En azından eskisi gibi 11 tur’a çıkartılmalıdır. Bunun hastalananı var , açılış yedirilerek hakkı gasp edileni var… Herkez bilir bunları...
Daha sonra ,Türkiye yaş gruplarında ilk 3 ‘e giren çocuklara teşvik olarak bir sonraki yıl bu turnuvaya ücretsiz katılma hakkı sağlamalıdır federasyon.
Bu turnuvada ilk 3 ‘e giren çocuklar yurt dışı turnuvalarına federasyon tarafından götürülüp sınanmalı ,kazandıkları başarılar ve bir yıllık performansları ile ELO ve UKD grafikleri değerlendirilmeli ve bir sonraki Türkiye yaş gruplarından sonraki son durumları da göz önüne alınarak ‘’Altın çocuk’’ olup olamayacağına karar verilmelidir.
Altın çocuk olmak önemli bir kriter aslında.
Sevgi ve selamlarımla,
VELİBABA
BAŞARI ; SIRRINI BİLENLERİNDİR!