Sporcularımızın yarışmalara katılması nasıl sağlanır?
#13
Forumda yazarken konu dışına çıkmadan somut önerilerimi sunmak isterim.

Öncelikle sn. Ateş ÜLKER’ in adeta tıbbi analizlerine ve tespitlerine sonuna kadar katılıyorum.

Satrancımızın lokomotifi konumundaki illerimizin başında gelen İstanbul, gerek nüfusu ve gerekse coğrafi konumundan dolayı zor bir konumdadır. Bu güne kadar son derece zor koşullarda il temsilciliği yapan tüm arkadaşlarımız büyük sıkıntılar ve ağır sorumluluk baskısı altında görevlerini sürdürme zorunluluğunda kalmışlardır. Sonuçlarını hiçbir zaman tartışmam ve kıyaslamam.

Teknolojik iletişim, yeterli noktalardaki küçük şubeler, yönetici kavramına uygun anlayışta bir temsilci, çalışan örgütü ve doğru adreslerle iyi kurulmuş sağlıklı ilişkiler, turnuva zemini sağlayabilecek özel satranç kuruluşları, kulüpler, merkezler…

Tüm bu olanaklara rağmen olumsuz sonuçlar bence yargılanabilir.

Ancak günümüzde ne yazık ki İstanbul böyle değil! Belki de var ama ortaya çıkarılmayı bekliyor.

Bir zamanlar hakkını verelim ki İSD ve SGM zamanında bu etkinlikler o zamanki toplumuna yetiyordu.

Bu forumda da defalarca yazıldığı gibi bir, iki turnuva değildir yeterli olan. Kalıcı zeminler ve istikrarlı yönetim çözümdür. Saygın ve güven duyulan kişilerin, yöneticilerin oluşturacağı şartlar kısmen çare olacaktır.

SAYIN VELİBABA, BANA SODUKLARINIZIN İÇİNDE CEVAPLAR DA YATIYOR. Satranççıları sorgulamıyorum.

Bir anlayışa göre satranççılar sadece satranç oynar ve turnuva bekler, bunu mu savunuyorsunuz? Ama farkında mısınız, bunu kuvvetle hissettiriyorsunuz.
HAYATIN İÇİNDEKİ ADIMLARINI ARIYORUM.

Bu anlayış Ankara’da yine bir satranççı tarafından bozulmuşsa, çağdaş bir anlayışla örgütsellik kurulmuşsa ve bunun içinde aktif satranççılar, üniversite mensupları, satranç emekçileri ve dostları da varsa ,bu olumlu bir adım değil midir?

Ankara’ dan bir Nilüfer ÇINAR çıkmıştır. Örnek teşkil etmez mi diyorsunuz? İstanbul daha iyisini yapmalıdır!

Gönüllüler atanmaz, en zor zamanlarda yüreklendirilmeye ihtiyaç duymadan ortaya çıkar!

1. “Satrancın içinden ve satranççı insanlar ancak satrancımızı bir yerlere getirebilir” görüşüne sahip insanlar görevde olmalılardır. Bunu TSF yönetimi için istediğimiz kadar il örgütlerimiz içinde istemeli ve görev almalıyız.
2. BEN KENDİ İLİMDE ATANMAYI BEKLEMEDİM! Elimi taşın altından da hiç çekmedim, çekemedim!
3. Her türlü planlamanın, programlamanın ve denetlemenin içinde satranççılar olmalıdır. Yerel ve yerli dinamikleri en iyi satranççılar ikna edebilir, satrancı ve satrancın geleceğini anlatabilir. Bunun somut örneklerini kendi ilimden ve başka illerden sunabilirim. Emsal teşkil eden iller yeni oluşumlara yol açıcı niteliktedir.
4. Satranç için çalışmak turnuva düzenlemekten ibaret değildir. YENİ DÖNEMİN İLK MEYVELERİNİ GÖREMEYEN ARKADAŞLARIMIZ ilgili illerin yerel basınını takip edebilirler. Ayrıca onları kendi ilimde de örnek uygulamalar için misafir de edebilirim. Benim için onurdur.
5. Sponsor olmadan nitelikli turnuva olmaz. Sponsor doğru ve gerçekçi ikna edilmeli. Burada “akıllı” ve nitelikli yeterliliğe sahip satranççı ya da yöneticiler gereklidir. Kimse hayır turnuvası düzenlemez ya da mucizedir. Geçmişte İstanbul’ da bu gibi işler çok güzel yapılıyordu. 1995-96 yılları Kadıköy Belediyesi turnuvalarını hatırlıyorum. Yerel dinamiklerin kullanıldığı ilk örneklerdendir.
6. Satranç yöneticiliğinin ve organizatörlüğün profesyonelleşmesi çözüm olabilir. Bunun da geçmişte ve günümüzde örnekleri var.
7. Kendi ilimden bir örnek vereyim.Türkiye Kulüpler Ligi yerel maçlarına katılan 6 takımdan dördü belediye adını alan kuruluşlardandır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Derince Belediyesi, Gölcük Belediyesi, İzmit Belediyesi. Bu takımların finansını yerel yönetimler yapar. Sadece bu değil, çeşitli olanaklar da sunarlar. Satranç merkezleri (ilçe içindeki adları “satranç istasyonları”dır), turnuva salonları, kurs ve seminer etkinlikleri, ödüllü küçük büyük turnuvalar, veli sporcu hakem dayanışma geceleri, Türkiye Şampiyonalarına bireysel-takım katılım desteklemeleri…Tabi bütün bunlar geçmişte örgütsel ve ekip çalışmalarının bugünkü meyveleridir.
8. Turnuva içinde kategori turnuvaları olabilir. Ayrı bir turnuva değil! Aynı isimli turnuvanın, örneğin1600-1900 veya, 1800-2100 arası, ödülün sadece bu kategoriye verileceği ve katılımcıların bu grup içinde aralarında karşılaşacağı iç turnuva gibi.
9. Sponsorunuzun, katılımcılardan katılım ücreti alınması konusundaki fikrine gelince, biz (Kocaeli olarak) son 12 yıl,iki üç turnuva hariç aldırtmıyoruz. Ama kanımca alınmalıdır. Aksi takdirde satranç özel kuruluşlarının önemli bir gelir kaynağı yok olmaktadır. Yaşamaları bunun gibi etkinliklere bağlıdır. Turnuvayı özel kulübünüz adına düzenliyor ve hakem ücretleri, salon kirası gibi ödentileriniz varsa katılım ücreti alınabilir.
10. Turnuva ödülünün katılım ücretlerinden sağlandığı turnuvalarda durum daha değişiktir. Katılım cazibesi ve doyuruculuk azalmakta, sadece amatörlerin istekle katıldığı turnuvalara dönüşmektedir. Bu tip turnuvalara küçük çaplı ve maliyetli sponsor ya da sponsorlar bulmak daha kolaydır.
11. Bu alanda geçmiş yaşam tecrübesine sahip, satranç camiamızın başarılı insanlarından, sponsorlarından, organizatörlerinden görüş almak yerinde olacaktır.
12. Elbette katılımcılara kaliteli ve mütevazi koşullar sunulmalıdır. Ama bunun adı da “birliktelik” değil midir? Yani doğru adreslere birlikte ulaşmak, yani paylaşımcılık, işbirliği, örgüt. Yerel yönetimlere, sponsor kuruluşlara kendinize güveniyorsanız tek de gidebilirsiniz. Ya da referansı kuvvetli etkin kişilerle birlikte gidilebilir. Sonuçta alınacak sonuç önemli değil mi?
13. Turnuvanın programı, oyun süreleri de uygun gün ve saatlerde düzenlenmelidir. Gerçi günlerimizin içindeki kendimize ayıracağımız zamanlar gittikçe azalmaktadır. Burada karşılıklı fedakarlıklar gerekecektir.
14. İdeal sistem yoktur. Her insanın maddi, ailevi, zaruri ya da keyfi sebepleri olabilir. Konumu benzer insanlarla bir turnuva her zaman düzenlenemez.
15. Satrancın kendine özgü sahası, müsabaka seyirci hasılatı, reklam ve yayın gelirleri yoktur. “-Giderlerini artık ödemeyeceğim, kendi gelirlerini kendin bul!” özerklik sürecinden sonra devletten geliri kesilen federasyonlar içinde satranç kendi öz kaynaklarına yönelmek zorunda kalmıştır. Yapılan sponsorluk anlaşmaları bugüne kadar istikrarla devam etmiştir. Ancak kendi öz kaynaklarımızın oluşturulma fikri kamuoyunda tartışılmalı, karar altına alınmalıdır. Bunun sonucunda iller kendi etkinliklerini maddi gelirli turnuvalarını oluşturabilirler.
Sn.Suat ATALIK’ ın tespitlerini, paylaşımlarını okumak gerek. Çıkış noktası ve gözlemleri, dünya örnekleri, satrancın ticarileşmesi yerinde ve kendi atmosferinde incelenmesi gereken konulardır. Nitelikli ve üst seviyeye hitap eden turnuvaların azalmasının nedenleri, çocuk satrancına yönelme olarak görülüyor. Çünkü kalabalıklar orada, maddi güç kaynakları da bu kalabalıkların içinde saklı. Sponsorlar kitleye ulaşmak amacındalar. Satranç ne kadar umurlarında acaba? Bir başka bakışa göre de o sponsor nasıl yaşayacak?

Sonuçta, aslında “ortak akıl” galiba en yakın doğru cevabı bulacaktır!
Hazır toplanmışken şu “akil insanlar”a mı sorsak ne dersiniz?
Sevgi ve selamlarımla…
- MATRANÇ -
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
ANKET. - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 09-04-2013, 13:58
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 09-04-2013, 20:15
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 10-04-2013, 10:02
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: VELİBABA - 10-04-2013, 10:39
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: VELİBABA - 10-04-2013, 11:32
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 10-04-2013, 12:16
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: VELİBABA - 10-04-2013, 12:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Ateş Ülker - 10-04-2013, 13:13
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 10-04-2013, 13:53
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: VELİBABA - 10-04-2013, 14:58
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: VELİBABA - 10-04-2013, 19:35
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: M.Aşkın TAŞAN - 10-04-2013, 23:00
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 10-04-2013, 23:37
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: MuzafferŞekerli - 11-04-2013, 07:29
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Oktay ERTAN - 11-04-2013, 13:44



Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi