14-04-2013, 22:52
ÖZÜR!
Kendinden bir parça gibi gördüğü ve uğruna yıllarını adadığı satranç bir insanın çocuğu kadar kendine yakın olabilir mi?
“SATRANÇ BİR EĞİTİM ARACIDIR” derken satrancın ülkemizde ilk kez okullaşma sürecini başlatan TSF Eğitim Kurulu’nun bir elemanı olarak özverili çalışmalara imza atan sevgili Cemil SABAHİ’ nin önümüzdeki süreçte bizlere satranç adına çok olumlu katkıları olacağına inanıyorum.
Bunu bütün içtenliğimle açıkça söylüyorum.
Aslında var da!
BAZEN EN DOĞRU VE SAĞLIKLI KARARLAR VE UYGULAMALAR, SIKI TARTIŞMALARDAN SONRA DOĞAR!
Eleştirilerindeki inatçılığına ve açıklığına…
Dobra konuşması, doğru bildiği yolda tünelin sonundaki ışığa kararlı ve inatla yürümesine…
Eğitim alanındaki engin deneyimiyle doğal denetçiliğine…
“Bu benim işim değildir”dememesine…
Geçmişten bu güne açtığı satranç yuvaları, dernek ve merkezlerine…
Yetiştirdiği nitelikli satranççıları, satrançla tanıştırdığı binlerce okul öğrencileri ve satranca adadığı bir ömrüne...
Dostluğuna ve arkadaşlığına…
Hepsine yakından tanığımdır!
Kendisine ve eleştirilerinin hepsine hak edilmiş dostluğumuzdan, arkadaşlığımızdan ve ortak kader birliğimizden dolayı gözüm kapalı kefilimdir.
KENDİSİNDEN ASLA, ŞAHSIM ADINA BİR ÖZÜR YAZISI BEKLEMEDİM.
ZATEN YAZMASI DA GEREKMİYORDU!
Ama O, erdemlice yazdı!
Bazen dilin kemiği olmuyor, üslup kontrolden çıkabiliyor!
Bu aynen benim içinde geçerlidir. Üsluptan kaynaklı kırdığım insanlar olabilir.
Ben de kendisinden özür diliyorum!
Geçmiş olsun, benim Hocem!
Kendinden bir parça gibi gördüğü ve uğruna yıllarını adadığı satranç bir insanın çocuğu kadar kendine yakın olabilir mi?
“SATRANÇ BİR EĞİTİM ARACIDIR” derken satrancın ülkemizde ilk kez okullaşma sürecini başlatan TSF Eğitim Kurulu’nun bir elemanı olarak özverili çalışmalara imza atan sevgili Cemil SABAHİ’ nin önümüzdeki süreçte bizlere satranç adına çok olumlu katkıları olacağına inanıyorum.
Bunu bütün içtenliğimle açıkça söylüyorum.
Aslında var da!
BAZEN EN DOĞRU VE SAĞLIKLI KARARLAR VE UYGULAMALAR, SIKI TARTIŞMALARDAN SONRA DOĞAR!
Eleştirilerindeki inatçılığına ve açıklığına…
Dobra konuşması, doğru bildiği yolda tünelin sonundaki ışığa kararlı ve inatla yürümesine…
Eğitim alanındaki engin deneyimiyle doğal denetçiliğine…
“Bu benim işim değildir”dememesine…
Geçmişten bu güne açtığı satranç yuvaları, dernek ve merkezlerine…
Yetiştirdiği nitelikli satranççıları, satrançla tanıştırdığı binlerce okul öğrencileri ve satranca adadığı bir ömrüne...
Dostluğuna ve arkadaşlığına…
Hepsine yakından tanığımdır!
Kendisine ve eleştirilerinin hepsine hak edilmiş dostluğumuzdan, arkadaşlığımızdan ve ortak kader birliğimizden dolayı gözüm kapalı kefilimdir.
KENDİSİNDEN ASLA, ŞAHSIM ADINA BİR ÖZÜR YAZISI BEKLEMEDİM.
ZATEN YAZMASI DA GEREKMİYORDU!
Ama O, erdemlice yazdı!
Bazen dilin kemiği olmuyor, üslup kontrolden çıkabiliyor!
Bu aynen benim içinde geçerlidir. Üsluptan kaynaklı kırdığım insanlar olabilir.
Ben de kendisinden özür diliyorum!
Geçmiş olsun, benim Hocem!
- MATRANÇ -