19-04-2013, 23:00
Sayın VELİBABA,
Sadece elo turnuvaları için örneklendiriyorum.
Ülkemizin dışındaki turnuvalar elbette olumlu örnekler olarak ele alınabilir.
Ancak bu turnuvaların finansı için bilgileri de vermelisiniz.
Sadece katılım ücretlerinden mi ödül dağıtımı yapılır?
Bu turnuvaların düzenleyicileri belli bir federasyona mı dayalı yoksa, özel, yerel, bölgesel teşebbüsler midir?
Ya da turnuva bir sponsor kuruluşa mı dayalıdır?
Sponsor olmadığında ya da bulamadığınızda formülünüz nedir?
Turnuvayı cazip hale sokamazsanız amatörleri geçelim ama profesyonelleri nasıl tatmin edeceksiniz?
Yoksa başka sistemler mi vardır, aydınlanmak isterim.
….
Bir ilimizde kendi imkanlarımızla bir elo turnuvası düzenlemek istedik vaktiyle.
Sponsoru bulamadığımız zamanlardı.
Tabi en azından hakemler belli bir aşamada olacaktı, en az iki hakem FİDE olmalıydı. Sonra tur sayısı kadar el olu oyuncu da gerekiyordu. Bulduk ve taleplerini dinledik. Masraflar, barınma, yeme içme, ulaşım ve şu kadar katılım harcı istendi. Bu da kabul edildi. Aynı imkanları hakemlere de sağlamalıydık elbette. Yedi turlu turnuva da en az on kişinin toplam masrafları kayda değer olmaya başladı. Maddi sıkıntılar ve turnuva süresince ek talepleri saymıyorum.
Taslak aşamasında geleceğini beyan eden arkadaşlarımızın çoğu katılmadı. Hele sürpriz puan kayıplarından sonra bazı elo lu oyuncular turnuvayı terk edince birçok amatör arkadaşımız hayal kırıklığı yaşadılar.
Turnuvamız da beklendiği gibi olmadı.
Ama bitirdik. Tabi sonuçta masraf + ödül, çağırdığımız misafirlerin oldu.
. Elo kırıntıları da bize kaldı. Sonuçta elo lu oyuncularla oynamıştık ama bir daha da yapamadık.
Çünkü oturmamış bir sistemi taşıma suyla oluşturamıyorsunuz.
Tabi günümüzde şartlar çok değişti ve gelişti.
Örnekte verilen Avrupa şehirlerinde satranç kültürü çok köklü ve yeterlidir. Adeta sponsora bile ihtiyaç duyulmayabilir. O kadar çok satranç oynanır ki parklarda bile ister zevkine amatörce, isterse parasına oynanır. Bu o kültüre göre yıllar içinde boy vermiş bir süreçtir.
Göçmen arkadaşlarımdan, meslekdaşlarımdan ve öğrencilerimden bilirim, neredeyse her ailede satranç bilinir ve büyüklerinden öğrenerek gelmişlerdir.
O ülke ve şehirlerde nitelikli alt yapısı olan satranç üst yapıda çok talep bulan etkinlikleri beraberinde getiriyor. Bir turnuvanın kendi yerelinde çok katılımcısı olabiliyor. Meslek endişesi taşımayan insanlar, keyfi yaşantılarına zaman ayırabilecek sisteme sahipler.
Satranç orada meslek olarak itibar da görebilir.
Nitekim nice dünya şampiyonlarını meslekleriyle değil önce satranç yönleriyle tanıyoruz.
Yetmişli yıllardan Yugoslav göçmenlerini hatırlarım İzmir ‘den. Belki ülkelerinin amatör sınıfı oyuncuları sayılabilirler ama bizim ne usta oyuncularımızı ne hallere getirmişlerdi.
Satranç bizim ülkemizde aynı toplumsal ve devlet desteğini bulamadı o yıllarda.
Doksanlı yılların başından beri bir atılım, büyüme ve gelişme olmasına rağmen.
Ancak yeterli değil elbette.
Çok eksiğimiz olduğunu düşünüyorum…
Önerilerim ise;
Yapılan güzel örnekler de var bunları çoğaltabilmek olasıdır.
Satranç yükselen bir değerdir.
Birçok yerel ve yerli dinamikler, kuruluşlar da bunun farkındadırlar. Buralara ulaşabimek önemlidir. Hiç beklemediğiniz destekler alabiliyorsunuz.
ELO puanına sahip oyuncularımız mütevazi koşulları kabul edip zaten koşup geliyorlar sağ olsunlar. Gerçekçi bir programlamayla illerimiz bu iş için hem komşu illerle hem de il içi birliktelik kurabilirler. TSF hakem atamalarını yapacaktır herhalde. Zamanla da oturan sistemlere kavuşacaklardır.
Oluşacak oyuncu kitleleri, bu turnuvaların başlangıçları olacaktır. Turnuvası geleneksel hale gelen turnuvalar böyle başladılar, diğerleri niye olmasın?
Zamanla otomatiğe de bağlanabilir.
Formüller vardır, yeter ki niyette samimi ve girişimci olalım!
Saygı ve selamlarımla...
Sadece elo turnuvaları için örneklendiriyorum.
Ülkemizin dışındaki turnuvalar elbette olumlu örnekler olarak ele alınabilir.
Ancak bu turnuvaların finansı için bilgileri de vermelisiniz.
Sadece katılım ücretlerinden mi ödül dağıtımı yapılır?
Bu turnuvaların düzenleyicileri belli bir federasyona mı dayalı yoksa, özel, yerel, bölgesel teşebbüsler midir?
Ya da turnuva bir sponsor kuruluşa mı dayalıdır?
Sponsor olmadığında ya da bulamadığınızda formülünüz nedir?
Turnuvayı cazip hale sokamazsanız amatörleri geçelim ama profesyonelleri nasıl tatmin edeceksiniz?
Yoksa başka sistemler mi vardır, aydınlanmak isterim.
….
Bir ilimizde kendi imkanlarımızla bir elo turnuvası düzenlemek istedik vaktiyle.
Sponsoru bulamadığımız zamanlardı.
Tabi en azından hakemler belli bir aşamada olacaktı, en az iki hakem FİDE olmalıydı. Sonra tur sayısı kadar el olu oyuncu da gerekiyordu. Bulduk ve taleplerini dinledik. Masraflar, barınma, yeme içme, ulaşım ve şu kadar katılım harcı istendi. Bu da kabul edildi. Aynı imkanları hakemlere de sağlamalıydık elbette. Yedi turlu turnuva da en az on kişinin toplam masrafları kayda değer olmaya başladı. Maddi sıkıntılar ve turnuva süresince ek talepleri saymıyorum.
Taslak aşamasında geleceğini beyan eden arkadaşlarımızın çoğu katılmadı. Hele sürpriz puan kayıplarından sonra bazı elo lu oyuncular turnuvayı terk edince birçok amatör arkadaşımız hayal kırıklığı yaşadılar.
Turnuvamız da beklendiği gibi olmadı.
Ama bitirdik. Tabi sonuçta masraf + ödül, çağırdığımız misafirlerin oldu.
. Elo kırıntıları da bize kaldı. Sonuçta elo lu oyuncularla oynamıştık ama bir daha da yapamadık.
Çünkü oturmamış bir sistemi taşıma suyla oluşturamıyorsunuz.
Tabi günümüzde şartlar çok değişti ve gelişti.
Örnekte verilen Avrupa şehirlerinde satranç kültürü çok köklü ve yeterlidir. Adeta sponsora bile ihtiyaç duyulmayabilir. O kadar çok satranç oynanır ki parklarda bile ister zevkine amatörce, isterse parasına oynanır. Bu o kültüre göre yıllar içinde boy vermiş bir süreçtir.
Göçmen arkadaşlarımdan, meslekdaşlarımdan ve öğrencilerimden bilirim, neredeyse her ailede satranç bilinir ve büyüklerinden öğrenerek gelmişlerdir.
O ülke ve şehirlerde nitelikli alt yapısı olan satranç üst yapıda çok talep bulan etkinlikleri beraberinde getiriyor. Bir turnuvanın kendi yerelinde çok katılımcısı olabiliyor. Meslek endişesi taşımayan insanlar, keyfi yaşantılarına zaman ayırabilecek sisteme sahipler.
Satranç orada meslek olarak itibar da görebilir.
Nitekim nice dünya şampiyonlarını meslekleriyle değil önce satranç yönleriyle tanıyoruz.
Yetmişli yıllardan Yugoslav göçmenlerini hatırlarım İzmir ‘den. Belki ülkelerinin amatör sınıfı oyuncuları sayılabilirler ama bizim ne usta oyuncularımızı ne hallere getirmişlerdi.
Satranç bizim ülkemizde aynı toplumsal ve devlet desteğini bulamadı o yıllarda.
Doksanlı yılların başından beri bir atılım, büyüme ve gelişme olmasına rağmen.
Ancak yeterli değil elbette.
Çok eksiğimiz olduğunu düşünüyorum…
Önerilerim ise;
Yapılan güzel örnekler de var bunları çoğaltabilmek olasıdır.
Satranç yükselen bir değerdir.
Birçok yerel ve yerli dinamikler, kuruluşlar da bunun farkındadırlar. Buralara ulaşabimek önemlidir. Hiç beklemediğiniz destekler alabiliyorsunuz.
ELO puanına sahip oyuncularımız mütevazi koşulları kabul edip zaten koşup geliyorlar sağ olsunlar. Gerçekçi bir programlamayla illerimiz bu iş için hem komşu illerle hem de il içi birliktelik kurabilirler. TSF hakem atamalarını yapacaktır herhalde. Zamanla da oturan sistemlere kavuşacaklardır.
Oluşacak oyuncu kitleleri, bu turnuvaların başlangıçları olacaktır. Turnuvası geleneksel hale gelen turnuvalar böyle başladılar, diğerleri niye olmasın?
Zamanla otomatiğe de bağlanabilir.
Formüller vardır, yeter ki niyette samimi ve girişimci olalım!
Saygı ve selamlarımla...
- MATRANÇ -