29-04-2013, 12:32
İçi tamamen erkek yolculardan oluşan bir uçak Erzurum’ dan havalanmak üzereyken, hostesin anonsu duyulur:
_ Sayın yolcularımız uçağımız havalanmak üzeredir, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!
…
Yolculardan ne bir tık, ne bir hareket…
Hostes anonsunu tekrarlar:
-Sayın yolcularımız, kalkmak üzereyiz, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!
Yine aynı tepkisizlik, çıt yok!
…
Bunun üzerine hostes pilot kabinine ilerler, içeri girer ve durumu pilota anlatır.
Pilot, başının üstündeki panelden mikrofonu açar ve yolculara seslenir:
_ Hele dadaşlar, kemerleri bağlayasız ki havalanak.
Hostes şaşırır ve hayretle sorar:
_ Ama pilot bey, bende aynı anonsu yaptım. Neden..?
Pilot:
_ Onlar kadın sözüyle hareket etmezler! Ondandır.
**********************************************************
Sosyal hayatımız içinde her insanımız, ister kadın ister erkek, doğulusu batılısı, Karadenizlisi Akdenizlisi hayatın içindeki yaptıklarıyla, ürün dosyalarıyla değerlendirilmelidir. Toplumsal birliğimiz böylece oluşmaya başlar.
Çalışmayan il temsilcilerine gelince…
Bu konu zaten ilgili kurul arkadaşlarımızın bilgisi ve denetimindedir.
Ama tam anlamıyla ne yazık ki kontrolünde değildir. Bu benim kanımdır. Sebeplerini daha önce belirtmiştim. Çok güçlü bürokratik ve politik sebep sonuç ilişkileri vardır.
Yetki, arz ve talep meselesidir. O makamı doldurmak için talepte bulunan ve TSF tarafından engellenen bir örnek araştırmama rağmen bulamadım. Bilgim yok.
Yani çalışma amacıyla yola çıkan kişi ya da kişiler mi olmuş da engellenmiş? Olumsuz vukuatları olmuşsa (olmuşsa diyorum, somut delilleriyle ortaya konmuşsa) bu normal karşılanır. Ama aksi bir durum haksızlık oluşturur ki sorumluluğu ağırdır!
Somut olarak iftiraya, ya da zan altında bırakmaya çalışmadan ortaya konmalıdır böyle bir durum. Tespit edildiğinde açık ya da rumuzla herkesten dinlemeye hazırım.
Alternatif seçenekler değerlendirilir zamanı gelince de gereken yapılır. İl temsilcileri toplantısında katılan tüm il temsilcilerine güven ve yeni şanslar verilmiştir. Hiç kimsenin sürekli ve sonsuz kredisi olamaz!
Ama bana bu yakınmalar da artık haklılığını kaybetmese bile yorucu ve çaresizliğin haykırışı olarak gelmeye başlıyor.
İçinde olup da değiştiremeyeceğimiz bir şey var mıdır?
Murathan MUNGAN’ ın dediği gibi;
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın..
Kendin içindeyken, kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın.
Meyhane masalarında kahrolacaksın.
…
Şiirlerle şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın.
_ Sayın yolcularımız uçağımız havalanmak üzeredir, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!
…
Yolculardan ne bir tık, ne bir hareket…
Hostes anonsunu tekrarlar:
-Sayın yolcularımız, kalkmak üzereyiz, lütfen kemerlerimizi bağlayalım!
Yine aynı tepkisizlik, çıt yok!
…
Bunun üzerine hostes pilot kabinine ilerler, içeri girer ve durumu pilota anlatır.
Pilot, başının üstündeki panelden mikrofonu açar ve yolculara seslenir:
_ Hele dadaşlar, kemerleri bağlayasız ki havalanak.
Hostes şaşırır ve hayretle sorar:
_ Ama pilot bey, bende aynı anonsu yaptım. Neden..?
Pilot:
_ Onlar kadın sözüyle hareket etmezler! Ondandır.
**********************************************************
Sosyal hayatımız içinde her insanımız, ister kadın ister erkek, doğulusu batılısı, Karadenizlisi Akdenizlisi hayatın içindeki yaptıklarıyla, ürün dosyalarıyla değerlendirilmelidir. Toplumsal birliğimiz böylece oluşmaya başlar.
Çalışmayan il temsilcilerine gelince…
Bu konu zaten ilgili kurul arkadaşlarımızın bilgisi ve denetimindedir.
Ama tam anlamıyla ne yazık ki kontrolünde değildir. Bu benim kanımdır. Sebeplerini daha önce belirtmiştim. Çok güçlü bürokratik ve politik sebep sonuç ilişkileri vardır.
Yetki, arz ve talep meselesidir. O makamı doldurmak için talepte bulunan ve TSF tarafından engellenen bir örnek araştırmama rağmen bulamadım. Bilgim yok.
Yani çalışma amacıyla yola çıkan kişi ya da kişiler mi olmuş da engellenmiş? Olumsuz vukuatları olmuşsa (olmuşsa diyorum, somut delilleriyle ortaya konmuşsa) bu normal karşılanır. Ama aksi bir durum haksızlık oluşturur ki sorumluluğu ağırdır!
Somut olarak iftiraya, ya da zan altında bırakmaya çalışmadan ortaya konmalıdır böyle bir durum. Tespit edildiğinde açık ya da rumuzla herkesten dinlemeye hazırım.
Alternatif seçenekler değerlendirilir zamanı gelince de gereken yapılır. İl temsilcileri toplantısında katılan tüm il temsilcilerine güven ve yeni şanslar verilmiştir. Hiç kimsenin sürekli ve sonsuz kredisi olamaz!
Ama bana bu yakınmalar da artık haklılığını kaybetmese bile yorucu ve çaresizliğin haykırışı olarak gelmeye başlıyor.
İçinde olup da değiştiremeyeceğimiz bir şey var mıdır?
Murathan MUNGAN’ ın dediği gibi;
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın..
Kendin içindeyken, kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın.
Meyhane masalarında kahrolacaksın.
…
Şiirlerle şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın.
- MATRANÇ -