30-04-2013, 12:33
Sayın ANAND,
şahsınız üzerinden o kadar çok soruya cevap vermem gerekiyor ki yazımın uzunluğu benim için sorun değil ama çan kulesinden kızanlar var.
Ama size yazmam gerekir, çünkü konu toplumsal ve çok öncelikli.
Okumayanlar zaten okumama hakkını kullanıyorlar, engelleyemeyiz onları.
Kim olursa olsun, konuyu taşıyan, soran kişiye saygım vardır.
Ben ise, bu konuyu bu forumda savunan en öncelikli kişiyim.
Yazıyı fikir bütünlüğü oluşsun diye yazınızdan alıntılarla yazdım.
***************************
ANAND:
“Arkadaşlar ;
Federasyon bünyesinde birçok kurul var bunları hepimiz biliyoruz.
Sizce bu kurallardaki arkadaşlar kafalarında tasarladıkları faydalı işleri yansıtabiliyorlarmı bunada bakmak gerek.
Benim bildiğim kadarıyla yapamıyorlar. Başkan bu arkadaşların görüş ve önerilerine değer vermiyor. Zaten vermiş olsa şimdi biz bunları konuşuyor olmazdık.
İl temsilcilikleri yapılanmasından bahsediliyor evet doğrudur ama bunlar kağıt üzerinde çalışma yok neden hiç kendinize soruyormusunuz.”
_____
Buradan öncelikle açıklamalıyım ki ( sizi kastetmiyorum), inkar gerçeği değiştirmez. Yapılanmaları gerçekleştiren iller daha rahat, paylaşımcı ve geniş olanaklarını keşfediyorlar. “Armut piş ağzıma düş “ anlayışındaki arkadaşlarımız ise daha çok bekleyip, kitaplar yazacaklar bu sütunlarda. TSF o ildeki yapılanmaya müdahil değildir. İl temsilcisini uygun gördüğü, çalışma isteğindeki kişiyi teklif eder, teşvik eder yönlendirir, eleman ve araç gereç sağlamada yardımcı olur.
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme ve Tayin Yönetmeliğindeki ATAMA YETKİLERİNE TEK TARAFLI YETKİ SAHİBİ DEĞİLDİR.
Başkan’ ın kurul bünyesinde çalışanların fikirlerine değer vermediği şeklindeki öngörünüz temelsizdir. Kendi kurulumdaki uygulamalar bunun tam tersini kanıtlarıyla ortaya koyar.
İl yapılanmaları kağıt üzerinde kalmamış, hayatın içinde yerini almaya başlamıştır. Ben de sizden çok, daha çabuk, ülke genelinde yaygınlaşmasını istiyorum. Ama daha ne yazık ki iletişim çağını yakalayamamış coğrafi koşulları olumsuz illerimizin gerçekleri de var.
Diğer sebepleri aşağıda konu sırası gelince açıkladım.
**************************************************
ANAND:
“Ben söyleyeyim
İl Tertip kurulu ; Turnuva programını hazırlar il temsilcisine teslim eder
Malesef bu böylemi hayır il temsilcisi kendisi hazırlar ve turnuva yerlerinide gençlik spor tesislerinden başka yeri kabul etmez neden gençlik ve spora şirin görünmek ister.
Evet program hazırlandı bu hazırlanan programa riayet ediliyormu yok. siz turnuva var diye bekleyin durun yapılmıyor. il temsilcisi kafası estimi turnuva yapıyor yoksa nerde o günler. Çocuklar beklesin dursun.”
____________
Hangi ilin hangi il temsilcisini kastettiğinizi bilmiyorum.
Bizleri açık kimliğimizle deşifre edenlerin mantığına göre konuşuyorum, bu il temsilcilerini de burada aynen bizler gibi ismiyle ortaya koyun ki bizler ve toplum aydınlansın. Bilelim kimlerin olduğunu.
Aksi durumda genelleme yapmış olursunuz ki birçok insan haksızca zan altında kalır. Toplumda yanlış algılarda böyle oluşuyor zaten. Yazı düzeyinizden itham ettiğiniz kişileri açıklayacak cesarette olduğunuzu düşünmek isterim.
İl müdürüne bırakın şirin görünmeyi, il müdürünü yönlendiren son derece sağlıklı ilişkiler kuran il temsilcilerimiz de mevcuttur.
Hem il temsilcileri hem de il spor müdürleri hakkında bu kadar peşin fikirli olmak ve genelleme yapmak pek sağlıklı olmaz. Onlara haksızlıktır.
***************************************
ANAND:
“Yeri gelince de hem il temsilcisi hem de federasyonu protesto etmek de gerekiyor.”
___
Evet! Katılıyorum, sakınca görmüyorum! Bu toplumsal kontrol olmalıdır. Demokrasi anlayışının temel haklarındandır.
**************************************
ANAND:
“Sayın Aşkın bey özel turnuvalardan bahsediyor elbette ülkemizde özel turnuvalar yapılacak peki bu turnuvaları kim tertipliyor federasyon mu, il temsilcisi mi hayır, bunları satranç kulüpleri satranç gönüllüleri tertipliyor.”
____
Benim de önerim ve temennim bu yönde zaten. İl Temsilcisi etkinlik programını yapar ve İl Spor Müdürünün onayına sunar. İl müdürlüğü de uygun gördüğü turnuvaları onaylar, bütçe ayırır hakem ve personel ücretleri için. Turnuvalar o zaman resmileşir ve devlet kaynağı bulur. Ama bu tip turnuvalarda katılım bedeli toplanamaz, o zaman da hakem ücretleriniz ve ödülleriniz kesilir. Devlette işleyiş böyledir. Onun için hem cazibe gelsin hem de katılım ve ilgi artarak devam etsin diye dernek, özel merkez, STÖ, özel kurum-kuruluş ya da satranç gönüllüleri arayışına yöneliyoruz.
Başka seçenek öneriniz varsa dikkatle dinlerim sizi.
SİZ, TSF’NUN 81 İLDE SPONSOR ARAYIŞINA, TURNUVA ALANI BULMA İŞİNE YÖNELEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ?
Tüm bunlar o ilin organize olmuş satranççı kimliğindeki insanları, emekçileri tarafından yapılır. Bunun çok ama çok açık örnekleri var ülkemizde. Bu örnekleri defalarca sundum, adres verdim, yıllar içindeki gelişme süreçlerini anlattım. Muhtemelen siz 2013 Ocak tan önceki yazıları okumadığınız için bu söylediklerim size de uydurmaca gibi geliyor. Burada yapabileceğim bir şey yok.
***************************************
ANAND:
“Mükafatı varmı yok. Neden il temsilcileri ödüllü turnuva yapamıyor. Sadece görevi madalya dağıtmak mı? bu yeterli oluyormu oda gençlik sporun madalyası neden satranç federasyonun madalyası dağıtılmıyor veya kupa verilmiyor. Sizce bu satranç sporcularını küstürmek için yeterli bir sebep değilmi. Sporcu evinde madalya koleksiyonu mu yapacak. Daha sonra da bunları satacak mı.”
__
İl temsilcileri güçleri, kişililikleri, oluşturduğu öz yardımcıları, örgütleri ile çok çeşitli etkinlikler yapabilir. Önce satranç ortamı nedir o ilde, yayılmışlık alanı nedir, destekçileri kimlerdir? Kulüp ya da özel merkezleri var mıdır? Görsel ve yazılı basın kullanılmakta mıdır? Eğer bunlar yoksa ve tek başına ise bir süre sonra umutsuzluğa düşmez mi? Empati kuralım bakalım. Ben ekip içinde olmadıkça şahsen böyle bir iş için taliplisi olmazdım, içinde yer almazdım. Burada birleşmek, paylaşmak, güçlenmek ve kendinizi ortaya koymak gerek. Ama istenmiyor böyle şeyler. Olumsuzlukları ÖSF da yazmak daha keyifli geliyor arkadaşlarımıza. Çünkü o zaman malzeme çıkıyor. Oturdukları yerden klavye başında kolayca dünyayı yönetiyorlar, aralarında sanal ittifaklar oluşturup, şak şak alkışlarla çalışan insanlarla çalışmayanları bir tutarak ironik yaklaşımlarla genel karalama yapma haklarını buluyorlar kendilerinde.
Ben onlara hayatın içinde olun, el verin, örgütlenelim dedikçe bu anlamda somut örnekler gösterdikçe, arkadaşlarım bu örgütü forumun sanal sayfalarına taşıyorlar. Gerçi arada bir yerinde öneriler de var.
Federasyonlar kendi organizasyonları için son yıllarda kendi logolarını taşıyan madalyalar da yapmaya başladılar. Eskiden çok az vardı. Biz tüm turnuvalarda TSF logolu madalya önceliğimizi kendi ilimizde uyguluyoruz.
Sporcunun kazandığı madalyası onun hakkı ve kararıdır. Ama ne yazık ki farklı spor dallarında olimpiyat ve dünya şampiyonu olmuş nice değerlerimiz için devlet düzenlemesi gereklidir.
*********************************************
ANAND:
“Bu sorum Aşkın Beye Bunu araştırmasını rica ediyorum kendisinden İllerde yapılan turnuvaların derecelendirme geçmişi veya sülüsü tutuluyormu.
Bir sporcu çıkıp ardaşım ben 1993 yılında A ilinin birincisiyim dese bunun nasıl ispatlayacak bunlara ilişkin dökümanları bulmak kolay mı.
Daha değişik söyleyeyim bir sporcu satranç turnuvalarına katılmış yıllarca daha sonradan bu katılmış olduğu turnuvalara ilişkin almış olduğu dereceleri bir şirkete sunması gerekiyor sosyal aktivitelerden dolayı bunu nasıl belgelendirecek”
__
TSF 2000’li yıllardan beri ilk defa sitesinde turnuva arşivi düzenledi. TSF de kaydı olanları bizzat da sorabilirsiniz.
Ama kolay değil. Kayıtlardaki tüm derecelendirmeleri ne kadar güvenirlilikle arşivleyebilirsiniz ki? Geçmişte çok sahte, düzmece, hayali turnuva girişimlerini hatırlıyorum. İl ve isim vermek doğru olmaz.
Eskiden kayıtlar elle tutulurdu. Ama bu işi çok özenerek yapan birçok satranç emekçisi de vardı. Bu kayıtları sanırım derneklerde, kulüp arşivlerinde, yansımışsa yerel ve ulusal basın kayıtlarında bulabiliriz diye düşünürüm. Halen yaşayan (hepsine sağlıklı ve uzun ömürler dilerim) eski il temsilcileri, eski satranççılar bu konuda tarihsel kilometre taşlarıdır.
*********************************
ANAND:
“Bir il temsilcisi ilinde düzgün turnuva düzenlemiyor sa , kulüplerle, antrenörlerle sporcularla iletişim halinde bulunmuyorsa velilerin yakınmasını sporcuların yakınmasını hiçe sayıyorsa bu işe federasyon tarafından bir çözüm bulunmalıdır.
_ Burada size tamamen katılıyorum!
Çözümü TSF de ortaya koyabilir, alternatif oluşumlar da. Böyle bir oluşumu zaten ben kendi adıma söyleyeyim, birinci elden isteyen kişiyim. Asli mesleği yüzünden il temsilciliğini yapamayan kişileri savunma mantığını anlayamam. Tıpkı buna tanık olup da çözümün içinde olmak istemeyenleri anlayamadığım gibi. Hayata bakış açımla ilgili siz doğru bulmayabilirsiniz. “Neden TSF varken bunu satranççılardan bekliyorsunuz?” diyebilirsiniz. Çünkü bu önceden de söylendi. Ben, “bu benim işim değil” diyenlerin, o işle ilgili aksama ya da başka sahiplenicileri tarafından yönetilmelerine de itiraz etme hakları da şüpheli buluyorum. Bunu ben ya da biz düzeltiriz diyenler zaten hayatın içinde başarılı işlere imza atıyorlar.
Konu yakın, o zaman yönetime gelme, genel kurul yapılanması diyecekseniz eğer, bu konuda da ilgili düşünce yazılarımı bulabilirsiniz. Gayet açık ve net yazmışım. Kimseden hiçbir şey saklamadan ve çekinmeden.
****************************
ANAND:
Bir şekilde il temsilcileri denetlenmelidir. böyle denetlenmeyen il temsilcileri ileride bölge daha sonrasında federasyonda kurullarda yer alıyor. “
__
Bilgi eksikliğim olabilir.
Tüm kurullar ve üyeleriyle tanışmadım henüz. Ama bir arkadaşımızın önerisi üzerine kurullar arası bir turnuvada oynarsam tanışacağım.
Böyle durumdaki kişiler hakkında beni ya da toplumu bilgilendirin lütfen. Ben il temsilciliği yapmadım geçmişte onun için üstüme almıyorum.
Ama genelleme ya da üstü örtülü olarak konuşunca kuru ve yaş meselesi gündeme gelir, haksızlıklar oluşur. ÖSF’nda bu günlerde yazanlar çok kolayca “rezalet”, “utanç verici”, “yutturmaca”, deyimlerini kullanmaya başladı.
ÖSF’ da yazanların bu anlamda toplum önünde tartışırken, fikirlerini sunarken daha dikkatli ve hakkaniyet ölçülerini korumaları gerekir.
******************************************
ANAND:
“İL TEMSİLCİLERİNİ KİM ATIYOR HİÇ KİMSE MASAL OKUMASIN İL TEMSİLCİLERİNİ FEDERASYON ATIYOR ARKADAŞLAR
ATAMA YAPACAĞI KİŞİLERİ BAKANLIĞIN ONAYINA SUNUYOR, BANLIĞIN ONAYINDAN SONRADA İL TEMSİLCİLERİ ATANMIŞ OLUYOR. BU KADAR BASİT BU İŞ “
__ Söylediğiniz gibi bir bilgiye sahip değilim. Gerçekten böyle ise, sadece bir tahmin değilse dayanak göstermelisiniz. Öyle değil mi?
Bu konuda da tekrar yazmak gereksiz ama düşüncelerimi, olması gereken demokratik il içi seçimleri yazmıştım.
****************************
ANAND:
“ BİR SATRANÇÇI OLARAK DOĞRU YAPILAN İŞLERİ HERKES DESTEKLER AMA YANLIŞ YAPILANLARA DA YANLIŞ DENİLMESİ LAZIM AMA NE MÜMKÜN SİZ İSMİNİZLE BUNU AÇIKLAYIN DAHA SONRASINDAN SİZE DİSİPLİN KURULUNCA CEZA VERİLSİN BU YÜZDEN KİMSE GERÇEKLERİ YAZAMIYOR. “
__ Bilakis herkes istediği gibi yazıyor. “Bak bunun içinde ben varım, ama beni göremezsin bilemezsin” güvencesiyle itham ediyor, sulandırıyor, yargıda bulunuyor, ironiyle inceden küçük düşürücü ve karalayıcı yazıyor zaten.
Belli bir düzeyi ve ağırlığı olan, saygıyı hak eden, kışkırtıcı, küçük düşürücü ve alaycı olmayan, hangi rumuzla yazan insanın karşısında olmuşum ki.
Yapmayın!
Ama hayat tecrübesini sunan, düzeyini, cesaretini, özgüvenini ve ciddiyetini ortaya koyan, bir şey söyleyen, hayatın içinde gerçek uygulamaları gösteren yazıların altında gerçek kimlik imzaları da var. Hepimiz okuyoruz.
**************************************
Beni nasıl anlayacağınızı, değerlendireceğinizi bilemiyorum.
Bu fikirlerim TSF armasını çıkarmadan yazılmıştır. O armayı TSF de görevim sona erince de çıkarmayı düşünmüyorum.
Beni, belli bir taraftan gören arkadaşlarımız doğal olarak subjektif düşünmekle suçlayabilir. Bu onların düşüncesidir.
Yazılarım ve düşüncelerim son derece açık ve nettir. Özgürce satranç adına yazıyorum ve çalışıyorum.
Hiçbir konuda da kendimi mecbur hissetmişliğim yoktur.
Kişi ya da kurumu savunma kararımı yine özgür irademle alırım.
Görevimin sadece eğitim kuruluyla sınırlı olmadığı düşüncemi de yazılarımdan anlayabilirsiniz.
İlk günden itibaren birleşme dedim.
. İl örgütlenmeleri dedim.
Seçime yönelik demokratik genel kurul dedim.
Bunların arkasında ve yanındayım. Asıl misyonumun da bu olduğunu düşünüyorum!
Bırakın desteği, ..
Cevap yok!
Cevap için bekleyenlerin neden beklediğini de biliyorum.
Son yazınız ve öneriniz için de il içi örgütlenmelerinin oluşması tamamlanmalı toplumca talep görülmeli, genel kurulda görüşülerek kararlaştırılmalı ve ilgili yönetmeliklerin hazırlanarak hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Öz görüşümdür!
Sağlıcakla, sn.ANAND
şahsınız üzerinden o kadar çok soruya cevap vermem gerekiyor ki yazımın uzunluğu benim için sorun değil ama çan kulesinden kızanlar var.
Ama size yazmam gerekir, çünkü konu toplumsal ve çok öncelikli.
Okumayanlar zaten okumama hakkını kullanıyorlar, engelleyemeyiz onları.
Kim olursa olsun, konuyu taşıyan, soran kişiye saygım vardır.
Ben ise, bu konuyu bu forumda savunan en öncelikli kişiyim.
Yazıyı fikir bütünlüğü oluşsun diye yazınızdan alıntılarla yazdım.
***************************
ANAND:
“Arkadaşlar ;
Federasyon bünyesinde birçok kurul var bunları hepimiz biliyoruz.
Sizce bu kurallardaki arkadaşlar kafalarında tasarladıkları faydalı işleri yansıtabiliyorlarmı bunada bakmak gerek.
Benim bildiğim kadarıyla yapamıyorlar. Başkan bu arkadaşların görüş ve önerilerine değer vermiyor. Zaten vermiş olsa şimdi biz bunları konuşuyor olmazdık.
İl temsilcilikleri yapılanmasından bahsediliyor evet doğrudur ama bunlar kağıt üzerinde çalışma yok neden hiç kendinize soruyormusunuz.”
_____
Buradan öncelikle açıklamalıyım ki ( sizi kastetmiyorum), inkar gerçeği değiştirmez. Yapılanmaları gerçekleştiren iller daha rahat, paylaşımcı ve geniş olanaklarını keşfediyorlar. “Armut piş ağzıma düş “ anlayışındaki arkadaşlarımız ise daha çok bekleyip, kitaplar yazacaklar bu sütunlarda. TSF o ildeki yapılanmaya müdahil değildir. İl temsilcisini uygun gördüğü, çalışma isteğindeki kişiyi teklif eder, teşvik eder yönlendirir, eleman ve araç gereç sağlamada yardımcı olur.
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme ve Tayin Yönetmeliğindeki ATAMA YETKİLERİNE TEK TARAFLI YETKİ SAHİBİ DEĞİLDİR.
Başkan’ ın kurul bünyesinde çalışanların fikirlerine değer vermediği şeklindeki öngörünüz temelsizdir. Kendi kurulumdaki uygulamalar bunun tam tersini kanıtlarıyla ortaya koyar.
İl yapılanmaları kağıt üzerinde kalmamış, hayatın içinde yerini almaya başlamıştır. Ben de sizden çok, daha çabuk, ülke genelinde yaygınlaşmasını istiyorum. Ama daha ne yazık ki iletişim çağını yakalayamamış coğrafi koşulları olumsuz illerimizin gerçekleri de var.
Diğer sebepleri aşağıda konu sırası gelince açıkladım.
**************************************************
ANAND:
“Ben söyleyeyim
İl Tertip kurulu ; Turnuva programını hazırlar il temsilcisine teslim eder
Malesef bu böylemi hayır il temsilcisi kendisi hazırlar ve turnuva yerlerinide gençlik spor tesislerinden başka yeri kabul etmez neden gençlik ve spora şirin görünmek ister.
Evet program hazırlandı bu hazırlanan programa riayet ediliyormu yok. siz turnuva var diye bekleyin durun yapılmıyor. il temsilcisi kafası estimi turnuva yapıyor yoksa nerde o günler. Çocuklar beklesin dursun.”
____________
Hangi ilin hangi il temsilcisini kastettiğinizi bilmiyorum.
Bizleri açık kimliğimizle deşifre edenlerin mantığına göre konuşuyorum, bu il temsilcilerini de burada aynen bizler gibi ismiyle ortaya koyun ki bizler ve toplum aydınlansın. Bilelim kimlerin olduğunu.
Aksi durumda genelleme yapmış olursunuz ki birçok insan haksızca zan altında kalır. Toplumda yanlış algılarda böyle oluşuyor zaten. Yazı düzeyinizden itham ettiğiniz kişileri açıklayacak cesarette olduğunuzu düşünmek isterim.
İl müdürüne bırakın şirin görünmeyi, il müdürünü yönlendiren son derece sağlıklı ilişkiler kuran il temsilcilerimiz de mevcuttur.
Hem il temsilcileri hem de il spor müdürleri hakkında bu kadar peşin fikirli olmak ve genelleme yapmak pek sağlıklı olmaz. Onlara haksızlıktır.
***************************************
ANAND:
“Yeri gelince de hem il temsilcisi hem de federasyonu protesto etmek de gerekiyor.”
___
Evet! Katılıyorum, sakınca görmüyorum! Bu toplumsal kontrol olmalıdır. Demokrasi anlayışının temel haklarındandır.
**************************************
ANAND:
“Sayın Aşkın bey özel turnuvalardan bahsediyor elbette ülkemizde özel turnuvalar yapılacak peki bu turnuvaları kim tertipliyor federasyon mu, il temsilcisi mi hayır, bunları satranç kulüpleri satranç gönüllüleri tertipliyor.”
____
Benim de önerim ve temennim bu yönde zaten. İl Temsilcisi etkinlik programını yapar ve İl Spor Müdürünün onayına sunar. İl müdürlüğü de uygun gördüğü turnuvaları onaylar, bütçe ayırır hakem ve personel ücretleri için. Turnuvalar o zaman resmileşir ve devlet kaynağı bulur. Ama bu tip turnuvalarda katılım bedeli toplanamaz, o zaman da hakem ücretleriniz ve ödülleriniz kesilir. Devlette işleyiş böyledir. Onun için hem cazibe gelsin hem de katılım ve ilgi artarak devam etsin diye dernek, özel merkez, STÖ, özel kurum-kuruluş ya da satranç gönüllüleri arayışına yöneliyoruz.
Başka seçenek öneriniz varsa dikkatle dinlerim sizi.
SİZ, TSF’NUN 81 İLDE SPONSOR ARAYIŞINA, TURNUVA ALANI BULMA İŞİNE YÖNELEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ?
Tüm bunlar o ilin organize olmuş satranççı kimliğindeki insanları, emekçileri tarafından yapılır. Bunun çok ama çok açık örnekleri var ülkemizde. Bu örnekleri defalarca sundum, adres verdim, yıllar içindeki gelişme süreçlerini anlattım. Muhtemelen siz 2013 Ocak tan önceki yazıları okumadığınız için bu söylediklerim size de uydurmaca gibi geliyor. Burada yapabileceğim bir şey yok.
***************************************
ANAND:
“Mükafatı varmı yok. Neden il temsilcileri ödüllü turnuva yapamıyor. Sadece görevi madalya dağıtmak mı? bu yeterli oluyormu oda gençlik sporun madalyası neden satranç federasyonun madalyası dağıtılmıyor veya kupa verilmiyor. Sizce bu satranç sporcularını küstürmek için yeterli bir sebep değilmi. Sporcu evinde madalya koleksiyonu mu yapacak. Daha sonra da bunları satacak mı.”
__
İl temsilcileri güçleri, kişililikleri, oluşturduğu öz yardımcıları, örgütleri ile çok çeşitli etkinlikler yapabilir. Önce satranç ortamı nedir o ilde, yayılmışlık alanı nedir, destekçileri kimlerdir? Kulüp ya da özel merkezleri var mıdır? Görsel ve yazılı basın kullanılmakta mıdır? Eğer bunlar yoksa ve tek başına ise bir süre sonra umutsuzluğa düşmez mi? Empati kuralım bakalım. Ben ekip içinde olmadıkça şahsen böyle bir iş için taliplisi olmazdım, içinde yer almazdım. Burada birleşmek, paylaşmak, güçlenmek ve kendinizi ortaya koymak gerek. Ama istenmiyor böyle şeyler. Olumsuzlukları ÖSF da yazmak daha keyifli geliyor arkadaşlarımıza. Çünkü o zaman malzeme çıkıyor. Oturdukları yerden klavye başında kolayca dünyayı yönetiyorlar, aralarında sanal ittifaklar oluşturup, şak şak alkışlarla çalışan insanlarla çalışmayanları bir tutarak ironik yaklaşımlarla genel karalama yapma haklarını buluyorlar kendilerinde.
Ben onlara hayatın içinde olun, el verin, örgütlenelim dedikçe bu anlamda somut örnekler gösterdikçe, arkadaşlarım bu örgütü forumun sanal sayfalarına taşıyorlar. Gerçi arada bir yerinde öneriler de var.
Federasyonlar kendi organizasyonları için son yıllarda kendi logolarını taşıyan madalyalar da yapmaya başladılar. Eskiden çok az vardı. Biz tüm turnuvalarda TSF logolu madalya önceliğimizi kendi ilimizde uyguluyoruz.
Sporcunun kazandığı madalyası onun hakkı ve kararıdır. Ama ne yazık ki farklı spor dallarında olimpiyat ve dünya şampiyonu olmuş nice değerlerimiz için devlet düzenlemesi gereklidir.
*********************************************
ANAND:
“Bu sorum Aşkın Beye Bunu araştırmasını rica ediyorum kendisinden İllerde yapılan turnuvaların derecelendirme geçmişi veya sülüsü tutuluyormu.
Bir sporcu çıkıp ardaşım ben 1993 yılında A ilinin birincisiyim dese bunun nasıl ispatlayacak bunlara ilişkin dökümanları bulmak kolay mı.
Daha değişik söyleyeyim bir sporcu satranç turnuvalarına katılmış yıllarca daha sonradan bu katılmış olduğu turnuvalara ilişkin almış olduğu dereceleri bir şirkete sunması gerekiyor sosyal aktivitelerden dolayı bunu nasıl belgelendirecek”
__
TSF 2000’li yıllardan beri ilk defa sitesinde turnuva arşivi düzenledi. TSF de kaydı olanları bizzat da sorabilirsiniz.
Ama kolay değil. Kayıtlardaki tüm derecelendirmeleri ne kadar güvenirlilikle arşivleyebilirsiniz ki? Geçmişte çok sahte, düzmece, hayali turnuva girişimlerini hatırlıyorum. İl ve isim vermek doğru olmaz.
Eskiden kayıtlar elle tutulurdu. Ama bu işi çok özenerek yapan birçok satranç emekçisi de vardı. Bu kayıtları sanırım derneklerde, kulüp arşivlerinde, yansımışsa yerel ve ulusal basın kayıtlarında bulabiliriz diye düşünürüm. Halen yaşayan (hepsine sağlıklı ve uzun ömürler dilerim) eski il temsilcileri, eski satranççılar bu konuda tarihsel kilometre taşlarıdır.
*********************************
ANAND:
“Bir il temsilcisi ilinde düzgün turnuva düzenlemiyor sa , kulüplerle, antrenörlerle sporcularla iletişim halinde bulunmuyorsa velilerin yakınmasını sporcuların yakınmasını hiçe sayıyorsa bu işe federasyon tarafından bir çözüm bulunmalıdır.
_ Burada size tamamen katılıyorum!
Çözümü TSF de ortaya koyabilir, alternatif oluşumlar da. Böyle bir oluşumu zaten ben kendi adıma söyleyeyim, birinci elden isteyen kişiyim. Asli mesleği yüzünden il temsilciliğini yapamayan kişileri savunma mantığını anlayamam. Tıpkı buna tanık olup da çözümün içinde olmak istemeyenleri anlayamadığım gibi. Hayata bakış açımla ilgili siz doğru bulmayabilirsiniz. “Neden TSF varken bunu satranççılardan bekliyorsunuz?” diyebilirsiniz. Çünkü bu önceden de söylendi. Ben, “bu benim işim değil” diyenlerin, o işle ilgili aksama ya da başka sahiplenicileri tarafından yönetilmelerine de itiraz etme hakları da şüpheli buluyorum. Bunu ben ya da biz düzeltiriz diyenler zaten hayatın içinde başarılı işlere imza atıyorlar.
Konu yakın, o zaman yönetime gelme, genel kurul yapılanması diyecekseniz eğer, bu konuda da ilgili düşünce yazılarımı bulabilirsiniz. Gayet açık ve net yazmışım. Kimseden hiçbir şey saklamadan ve çekinmeden.
****************************
ANAND:
Bir şekilde il temsilcileri denetlenmelidir. böyle denetlenmeyen il temsilcileri ileride bölge daha sonrasında federasyonda kurullarda yer alıyor. “
__
Bilgi eksikliğim olabilir.
Tüm kurullar ve üyeleriyle tanışmadım henüz. Ama bir arkadaşımızın önerisi üzerine kurullar arası bir turnuvada oynarsam tanışacağım.
Böyle durumdaki kişiler hakkında beni ya da toplumu bilgilendirin lütfen. Ben il temsilciliği yapmadım geçmişte onun için üstüme almıyorum.
Ama genelleme ya da üstü örtülü olarak konuşunca kuru ve yaş meselesi gündeme gelir, haksızlıklar oluşur. ÖSF’nda bu günlerde yazanlar çok kolayca “rezalet”, “utanç verici”, “yutturmaca”, deyimlerini kullanmaya başladı.
ÖSF’ da yazanların bu anlamda toplum önünde tartışırken, fikirlerini sunarken daha dikkatli ve hakkaniyet ölçülerini korumaları gerekir.
******************************************
ANAND:
“İL TEMSİLCİLERİNİ KİM ATIYOR HİÇ KİMSE MASAL OKUMASIN İL TEMSİLCİLERİNİ FEDERASYON ATIYOR ARKADAŞLAR
ATAMA YAPACAĞI KİŞİLERİ BAKANLIĞIN ONAYINA SUNUYOR, BANLIĞIN ONAYINDAN SONRADA İL TEMSİLCİLERİ ATANMIŞ OLUYOR. BU KADAR BASİT BU İŞ “
__ Söylediğiniz gibi bir bilgiye sahip değilim. Gerçekten böyle ise, sadece bir tahmin değilse dayanak göstermelisiniz. Öyle değil mi?
Bu konuda da tekrar yazmak gereksiz ama düşüncelerimi, olması gereken demokratik il içi seçimleri yazmıştım.
****************************
ANAND:
“ BİR SATRANÇÇI OLARAK DOĞRU YAPILAN İŞLERİ HERKES DESTEKLER AMA YANLIŞ YAPILANLARA DA YANLIŞ DENİLMESİ LAZIM AMA NE MÜMKÜN SİZ İSMİNİZLE BUNU AÇIKLAYIN DAHA SONRASINDAN SİZE DİSİPLİN KURULUNCA CEZA VERİLSİN BU YÜZDEN KİMSE GERÇEKLERİ YAZAMIYOR. “
__ Bilakis herkes istediği gibi yazıyor. “Bak bunun içinde ben varım, ama beni göremezsin bilemezsin” güvencesiyle itham ediyor, sulandırıyor, yargıda bulunuyor, ironiyle inceden küçük düşürücü ve karalayıcı yazıyor zaten.
Belli bir düzeyi ve ağırlığı olan, saygıyı hak eden, kışkırtıcı, küçük düşürücü ve alaycı olmayan, hangi rumuzla yazan insanın karşısında olmuşum ki.
Yapmayın!
Ama hayat tecrübesini sunan, düzeyini, cesaretini, özgüvenini ve ciddiyetini ortaya koyan, bir şey söyleyen, hayatın içinde gerçek uygulamaları gösteren yazıların altında gerçek kimlik imzaları da var. Hepimiz okuyoruz.
**************************************
Beni nasıl anlayacağınızı, değerlendireceğinizi bilemiyorum.
Bu fikirlerim TSF armasını çıkarmadan yazılmıştır. O armayı TSF de görevim sona erince de çıkarmayı düşünmüyorum.
Beni, belli bir taraftan gören arkadaşlarımız doğal olarak subjektif düşünmekle suçlayabilir. Bu onların düşüncesidir.
Yazılarım ve düşüncelerim son derece açık ve nettir. Özgürce satranç adına yazıyorum ve çalışıyorum.
Hiçbir konuda da kendimi mecbur hissetmişliğim yoktur.
Kişi ya da kurumu savunma kararımı yine özgür irademle alırım.
Görevimin sadece eğitim kuruluyla sınırlı olmadığı düşüncemi de yazılarımdan anlayabilirsiniz.
İlk günden itibaren birleşme dedim.
. İl örgütlenmeleri dedim.
Seçime yönelik demokratik genel kurul dedim.
Bunların arkasında ve yanındayım. Asıl misyonumun da bu olduğunu düşünüyorum!
Bırakın desteği, ..
Cevap yok!
Cevap için bekleyenlerin neden beklediğini de biliyorum.
Son yazınız ve öneriniz için de il içi örgütlenmelerinin oluşması tamamlanmalı toplumca talep görülmeli, genel kurulda görüşülerek kararlaştırılmalı ve ilgili yönetmeliklerin hazırlanarak hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Öz görüşümdür!
Sağlıcakla, sn.ANAND
- MATRANÇ -