18-05-2013, 19:18
Muzaffer Bey,
Burada üç kişi yazmıyoruz.
Üye kitlesi önünde fikirlerimizi söylüyoruz.
Haber nitelikli başlığımı tartışmaya çeviriyorsunuz.
Çelişkili fikirleriniz var, isim vererek de isim vermeden de sataşmalarınız var.
Bunlar ayıp olmuyor!
Bir tespit yapıyorsunuz çelişki yakalıyorum ve anlamıyorum ne demek istediğinizi, soruyorum. Örnekleriyle gayet açık il kurulları sunuyorum. Bu ayıp oluyor öyle mi?
Her yazıya cevap vermekten ziyade her sataşmaya cevap hakkı doğuyor!
Bakın;
Yabancı danışman gelsin diyorsunuz, Ateş Bey’ e danışmanlık öneriyorsunuz.
Neresi tutarlı?
Eğitimcilerden oluşmuş TSF YÖNETİM KURULU diyorsunuz, yedeklerle dahil 28 üyeden 6 tanesi eğitimci. Üstelik bunlardan bir tanesi profesör, bir tanesi de öğretim üyesi.
Tutarlı mı?
Satranççı yok dediğiniz federasyonun kurullarına bakınız ve sayınız satranççıları. Kurullar motor görevini üstlenmiş durumda.
Bakın ne yazmışsınız;
“… il temsilcilerine 10 tane komisyon kurun deniliyor. 2 tane de tertip ve hakem kurulu var eder 12; bu her ilde en az 50-60 kişi eder. nereden bulacaksın bu kadar gönüllü yü .ondan sonra ''gelsin öğretmenler''. orada boş adam çoookkk. bulunur.... bu uygulamayı bende öğretmenlerden oluşan bir kadronun şimdiden hazırlanması olarak değerlendiriyorum … “
Böyle bir gücümüz kanunen yok.
Neredeyse satın alınmışlıkla suçlayacaksınız bizleri…
Belki farkında değilsiniz ama ithamlarınızla böyle bir algı yaratmaya gidiyor bu iş!
BÜTÜN BUNLAR AYIP OLMUYOR MU?
Bu konuda sızlanıyorsunuz ama Genel Kurul için, delegasyon sistemi için öneri, fikir yok. Önerisi olanlara destek yok.
Nasıl anlayacağız sizi?
Cevap da yazmamızı istemiyor, okumuyor, ayıplıyorsunuz.
Yazdıklarımızı cevaptan saymıyorsunuz.
Lütfen biraz anlaşılır olun!
Burada üç kişi yazmıyoruz.
Üye kitlesi önünde fikirlerimizi söylüyoruz.
Haber nitelikli başlığımı tartışmaya çeviriyorsunuz.
Çelişkili fikirleriniz var, isim vererek de isim vermeden de sataşmalarınız var.
Bunlar ayıp olmuyor!
Bir tespit yapıyorsunuz çelişki yakalıyorum ve anlamıyorum ne demek istediğinizi, soruyorum. Örnekleriyle gayet açık il kurulları sunuyorum. Bu ayıp oluyor öyle mi?
Her yazıya cevap vermekten ziyade her sataşmaya cevap hakkı doğuyor!
Bakın;
Yabancı danışman gelsin diyorsunuz, Ateş Bey’ e danışmanlık öneriyorsunuz.
Neresi tutarlı?
Eğitimcilerden oluşmuş TSF YÖNETİM KURULU diyorsunuz, yedeklerle dahil 28 üyeden 6 tanesi eğitimci. Üstelik bunlardan bir tanesi profesör, bir tanesi de öğretim üyesi.
Tutarlı mı?
Satranççı yok dediğiniz federasyonun kurullarına bakınız ve sayınız satranççıları. Kurullar motor görevini üstlenmiş durumda.
Bakın ne yazmışsınız;
“… il temsilcilerine 10 tane komisyon kurun deniliyor. 2 tane de tertip ve hakem kurulu var eder 12; bu her ilde en az 50-60 kişi eder. nereden bulacaksın bu kadar gönüllü yü .ondan sonra ''gelsin öğretmenler''. orada boş adam çoookkk. bulunur.... bu uygulamayı bende öğretmenlerden oluşan bir kadronun şimdiden hazırlanması olarak değerlendiriyorum … “
Böyle bir gücümüz kanunen yok.
Neredeyse satın alınmışlıkla suçlayacaksınız bizleri…
Belki farkında değilsiniz ama ithamlarınızla böyle bir algı yaratmaya gidiyor bu iş!
BÜTÜN BUNLAR AYIP OLMUYOR MU?
Bu konuda sızlanıyorsunuz ama Genel Kurul için, delegasyon sistemi için öneri, fikir yok. Önerisi olanlara destek yok.
Nasıl anlayacağız sizi?
Cevap da yazmamızı istemiyor, okumuyor, ayıplıyorsunuz.
Yazdıklarımızı cevaptan saymıyorsunuz.
Lütfen biraz anlaşılır olun!
- MATRANÇ -