28-05-2013, 09:24
Sevgili arkadaşlar.
Öncelikle bir tespit yapmak isterim;
Sayın ibrahimethemAY kardeşimiz 21.Mayıs. 2013 tarihli ilk yazısında fikrini vurgularken şu cümleyi kullanmıştır:
“…Yaş Grupları Türkiye Satranç Şampiyonası, şu anki düzeniyle yoksul ailelerin çocuklarına, kendi illerinde şampiyon bile olsalar herhangi bir şekilde böylesi önemli bir turnuvaya katılma imkanı vermemekte, gariban ailelerin kabiliyetli çocuklarını satrancın dışına itmektedir…”
Buradaki cümlede hem illerinde şampiyon olan sporcular ve hem de “gariban ailelerin kabiliyetli çocukları” genellemesiyle bu özellikteki tüm satranç oynayan çocuklar kast edilmiştir.
Yazının sonrasında da şöyle devam edilmiştir:
"… Anne şefkati" sloganıyla başkanlığa seçilmiş, iki çocuğu da milli satranççı olan bir başkana bu yakışır..
Gül Hanım'dan rica ediyorum..
Güneydoğu'daki, İç Anadolu'daki, Doğu Karadeniz'in küçük illerindeki çocuklara ulaşmak istiyorsanız; en azından o illerin şampiyonlarına bir şans vermelisiniz…”
...
Yani en azından o illerin şampiyonlarına ulaşmak isteniyor. Bu doğrudur.
Ama yazının mantığında gizli olan gönülden istek ise “en azından” vurgusuyla bütün yetenekli ve yoksul aile çocuklarınadır.
Ben o yazıyı böyle anlıyorum.
Tüm zengin varlıklı yoksul ve yetenekli çocuklarımızı eşit şartlarda yarıştırmalıyız.
Sayın VELİBABA, yanlışım varsa lütfen düzeltiniz!
22.Mayıs.2013 tarihli yazınıza bakıyorum, aynen şu kesin ifadeyi yazmışsınız:
“…Çok önemli bir konunun başlangıç noktasına giriş yapmışsınız.. Tamamen katılıyorum size... Federasyon yoksul ve yetenekli aile çocuklarının önünü açmalıdır... Onları Türkiye yaş gruplarına davet edip ücretsiz oynatmalıdır bu yetenekler daha ortaya çıkmadan kaybolmamalıdır söylediğiniz gibi... Yüzde yüz bu iş böyle de olmalıdır !...”
Sn. ibrahimethemAY’ ın yazısındaki gizli vurgu, sizin yazınızda yüzde yüz açığa çıkmış.
Sn Ateş ÜLKER ise:
“…Ancak biz burada zengin olmayanlara da imkan yaratmak için yazıyoruz. Baştan bir arpa boyu yol gidemeyeceğimizi kabul etsek burada zaman kaybetmemize gerek kalmaz. Topluma yararlı olmak için çözüm arayan genç bir arkadaşımızın hevesini kırmayalım!...”
hakanaktas14 ise:
“…ancak çözümü hep beraber aramalıyız.. bir kişinin bulmasını beklememeliyiz….”
…
Yani şu.
Hepimiz aynı şeyi istemiyor muyuz? Belleklerimizde, bilinçaltımızda, gönlümüzde…
Tüm yetenekli çocuklar için başarmalıyız, buna mecburuz!
Nasıl başarmamız gerektiği konusunu ise zaten il örgütleri fikrimden biliniyor diye ayrıca burada yazmayacağım.
Selamlarımla…
Öncelikle bir tespit yapmak isterim;
Sayın ibrahimethemAY kardeşimiz 21.Mayıs. 2013 tarihli ilk yazısında fikrini vurgularken şu cümleyi kullanmıştır:
“…Yaş Grupları Türkiye Satranç Şampiyonası, şu anki düzeniyle yoksul ailelerin çocuklarına, kendi illerinde şampiyon bile olsalar herhangi bir şekilde böylesi önemli bir turnuvaya katılma imkanı vermemekte, gariban ailelerin kabiliyetli çocuklarını satrancın dışına itmektedir…”
Buradaki cümlede hem illerinde şampiyon olan sporcular ve hem de “gariban ailelerin kabiliyetli çocukları” genellemesiyle bu özellikteki tüm satranç oynayan çocuklar kast edilmiştir.
Yazının sonrasında da şöyle devam edilmiştir:
"… Anne şefkati" sloganıyla başkanlığa seçilmiş, iki çocuğu da milli satranççı olan bir başkana bu yakışır..
Gül Hanım'dan rica ediyorum..
Güneydoğu'daki, İç Anadolu'daki, Doğu Karadeniz'in küçük illerindeki çocuklara ulaşmak istiyorsanız; en azından o illerin şampiyonlarına bir şans vermelisiniz…”
...
Yani en azından o illerin şampiyonlarına ulaşmak isteniyor. Bu doğrudur.
Ama yazının mantığında gizli olan gönülden istek ise “en azından” vurgusuyla bütün yetenekli ve yoksul aile çocuklarınadır.
Ben o yazıyı böyle anlıyorum.
Tüm zengin varlıklı yoksul ve yetenekli çocuklarımızı eşit şartlarda yarıştırmalıyız.
Sayın VELİBABA, yanlışım varsa lütfen düzeltiniz!
22.Mayıs.2013 tarihli yazınıza bakıyorum, aynen şu kesin ifadeyi yazmışsınız:
“…Çok önemli bir konunun başlangıç noktasına giriş yapmışsınız.. Tamamen katılıyorum size... Federasyon yoksul ve yetenekli aile çocuklarının önünü açmalıdır... Onları Türkiye yaş gruplarına davet edip ücretsiz oynatmalıdır bu yetenekler daha ortaya çıkmadan kaybolmamalıdır söylediğiniz gibi... Yüzde yüz bu iş böyle de olmalıdır !...”
Sn. ibrahimethemAY’ ın yazısındaki gizli vurgu, sizin yazınızda yüzde yüz açığa çıkmış.
Sn Ateş ÜLKER ise:
“…Ancak biz burada zengin olmayanlara da imkan yaratmak için yazıyoruz. Baştan bir arpa boyu yol gidemeyeceğimizi kabul etsek burada zaman kaybetmemize gerek kalmaz. Topluma yararlı olmak için çözüm arayan genç bir arkadaşımızın hevesini kırmayalım!...”
hakanaktas14 ise:
“…ancak çözümü hep beraber aramalıyız.. bir kişinin bulmasını beklememeliyiz….”
…
Yani şu.
Hepimiz aynı şeyi istemiyor muyuz? Belleklerimizde, bilinçaltımızda, gönlümüzde…
Tüm yetenekli çocuklar için başarmalıyız, buna mecburuz!
Nasıl başarmamız gerektiği konusunu ise zaten il örgütleri fikrimden biliniyor diye ayrıca burada yazmayacağım.
Selamlarımla…
- MATRANÇ -