31-05-2013, 10:54
Öncelikle şunları belirtmek gerekir. Siz elinde tostunu yiyerek öğle molasını satranç oynayarak geçiren 2 tane inşaat ustası görseniz ne derler? Ben söyliyeyim. '' Şu aptala bak sanki dünya şampiyonu olacak '' Eminim ki tek taraflı düşüncelere sahip insanların hepsi böyle düşünür. 10 kişiden 6 veya 7 si bunu der. Emin olun! Veya bir kahvehaneye gidip orda satranç oynasanız? Bu konudaki bir tecrübemi yazmıştım. Tekrar yazacağım buraya:
Çayları söyledik takımı açtık. Kahvehanede 30 kişi falan vardı. 25i oyun oynuyordu okey kağıt falan. Hepsi 10 saniye içerisinde ara ara bakışlarını bize aktarmaya başladı. Dikkatle 10'ar saniyede bir bizi süzüyorlardı. Sanki kaçak bir iş yapıyormuşuz gibi hissettim açıkçası. Birisi gelip burası satranç yerimi gidin başka yerde oynayın diyecek diye ödüm koptu.
Yine yazıyorum. Türkiye'deki derece sahibi oyuncuların kaçına yatırım yapılıyor? Ne yazık ki Türkiye Şampiyonası'na para gözüyle bakılıyor. Şampiyona bitiyor ve derece elde ediyor öğrencilerimiz. Sonra da çalışacakları antrenör arıyoruz. Bir sonraki yıl daha iyi olabilsin yine dereceye girebilsin diye. Ama sorun burada işte. Bu oyuncular Türkiye'de birinci oluyorda Avrupa'da Asya'da Amerika'da ne yapabiliyor? Türkiye şampiyonu Dragan Solak yurt dışındaki bir turnuvada kayda değer başarısı varmı? Alt yapıya yatırım yapılmadığı sürece satranç vahim durumdan kurtulamaz. Ne yazıkki bu mucizevi spora hala sadece 'oyun ve gelir getiren faaliyet' gözüyle bakanlar var.
Soruyorum size. Carlsen - Caruana, Grischuk - Aronian, Kasparov - Karpov, Capablanca - Lasker, Fischer - Spassky, maçları ezeli derbi havasında geçiyorken bu kadar oyuncu arasında 1 tane TÜRK olmaz. Türkiye satrançta diğer ülkelerden çok geriden geliyor. Bir yabancı ülke çıksa deseki 'Siz geliyorken biz dönüyoruz' ne cevap verilebilir? İçler acısı....
Saygılarımla...
Hakan AKTAŞ
Çayları söyledik takımı açtık. Kahvehanede 30 kişi falan vardı. 25i oyun oynuyordu okey kağıt falan. Hepsi 10 saniye içerisinde ara ara bakışlarını bize aktarmaya başladı. Dikkatle 10'ar saniyede bir bizi süzüyorlardı. Sanki kaçak bir iş yapıyormuşuz gibi hissettim açıkçası. Birisi gelip burası satranç yerimi gidin başka yerde oynayın diyecek diye ödüm koptu.
Yine yazıyorum. Türkiye'deki derece sahibi oyuncuların kaçına yatırım yapılıyor? Ne yazık ki Türkiye Şampiyonası'na para gözüyle bakılıyor. Şampiyona bitiyor ve derece elde ediyor öğrencilerimiz. Sonra da çalışacakları antrenör arıyoruz. Bir sonraki yıl daha iyi olabilsin yine dereceye girebilsin diye. Ama sorun burada işte. Bu oyuncular Türkiye'de birinci oluyorda Avrupa'da Asya'da Amerika'da ne yapabiliyor? Türkiye şampiyonu Dragan Solak yurt dışındaki bir turnuvada kayda değer başarısı varmı? Alt yapıya yatırım yapılmadığı sürece satranç vahim durumdan kurtulamaz. Ne yazıkki bu mucizevi spora hala sadece 'oyun ve gelir getiren faaliyet' gözüyle bakanlar var.
Soruyorum size. Carlsen - Caruana, Grischuk - Aronian, Kasparov - Karpov, Capablanca - Lasker, Fischer - Spassky, maçları ezeli derbi havasında geçiyorken bu kadar oyuncu arasında 1 tane TÜRK olmaz. Türkiye satrançta diğer ülkelerden çok geriden geliyor. Bir yabancı ülke çıksa deseki 'Siz geliyorken biz dönüyoruz' ne cevap verilebilir? İçler acısı....
Saygılarımla...
Hakan AKTAŞ
Her başarının altında sistemli bir çalışma yatar...