10-07-2013, 23:25
Tabanda aynı görüşlere sahip olmamızdan memnuniyet duydum Kasım Bey.
Aynen hemfikir olduğumuz üzere anlaşmalı beraberlik, satranca özgü bir beraberlik şeklidir.
İfadenizde haklısınız, bu beraberlik türü bir yenişememeyi içermez. Daha ziyade yenişmek istememe durumu söz konusudur. Bu durumlar diğer oyuncuların veya takımların çıkarlarına ters düşebilir, ne var ki önceki turlarda kendileri kazanmış olsalar, çok büyük olasılıkla bu "yenişmek istememe" durumunu kendileri yaşayacaklardı. Bir antrenör olarak benim öğrencilerimin de mağdur olduğu turnuvalar oldu, inanın bana. Öğrencilerime "anlaşmalı beraberlik yapabilecek düzeyde satranç öğrenmeleri" gerektiğini tavsiye etmişimdir. O hak çalışanın eline elbet bir gün geçer.
Bunun dışında bilerek yenilme, maça çıkmama, taraflardan sadece birine yarayacak bir sonucu maç öncesinden kararlaştırma gibi hareketler hem sporun doğasına, hem de ahlaka aykırıdır. Bu tür durumların asla kabullenilmemesi ve açılacak soruşturmaların sonucuna göre en ağır cezaların uygulanması gerektiğine yürekten inanıyorum.
Bu konuda uzun uzun yazmamın sebebi şudur: Şike iddiası beyaz gömleğin üzerine kahve dökmek gibidir. Telvesi gider, lekesi kalır. Futbol ligleriyle kıyaslandığında satranç liglerimiz tertemiz sayılır. Her mağdur olan şike iddiasında bulunmaya başlarsa bunun önüne geçemeyiz. Gerek oyuncular, gerekse kulüpler arasında gereksiz yere husumetler, düşmanlıklar doğmaya başlar ki böylesi bir durum, istisnasız herkese zarar verir.
Anlaşmalı beraberliği ayrı bir yere koyarsak gerçek şikeye dair iddiaları daha iyi ifade etme ve dinleme şansımız olur. Bunun ayrımını net olarak yapmazsak yarın öbürgün her türlü beraberlik zan altında kalır ve tüm satranç camiası gerek kendi içerisinde, gerekse dışarıya karşı büyük bir saygınlık kaybı yaşar.
Aynen hemfikir olduğumuz üzere anlaşmalı beraberlik, satranca özgü bir beraberlik şeklidir.
İfadenizde haklısınız, bu beraberlik türü bir yenişememeyi içermez. Daha ziyade yenişmek istememe durumu söz konusudur. Bu durumlar diğer oyuncuların veya takımların çıkarlarına ters düşebilir, ne var ki önceki turlarda kendileri kazanmış olsalar, çok büyük olasılıkla bu "yenişmek istememe" durumunu kendileri yaşayacaklardı. Bir antrenör olarak benim öğrencilerimin de mağdur olduğu turnuvalar oldu, inanın bana. Öğrencilerime "anlaşmalı beraberlik yapabilecek düzeyde satranç öğrenmeleri" gerektiğini tavsiye etmişimdir. O hak çalışanın eline elbet bir gün geçer.
Bunun dışında bilerek yenilme, maça çıkmama, taraflardan sadece birine yarayacak bir sonucu maç öncesinden kararlaştırma gibi hareketler hem sporun doğasına, hem de ahlaka aykırıdır. Bu tür durumların asla kabullenilmemesi ve açılacak soruşturmaların sonucuna göre en ağır cezaların uygulanması gerektiğine yürekten inanıyorum.
Bu konuda uzun uzun yazmamın sebebi şudur: Şike iddiası beyaz gömleğin üzerine kahve dökmek gibidir. Telvesi gider, lekesi kalır. Futbol ligleriyle kıyaslandığında satranç liglerimiz tertemiz sayılır. Her mağdur olan şike iddiasında bulunmaya başlarsa bunun önüne geçemeyiz. Gerek oyuncular, gerekse kulüpler arasında gereksiz yere husumetler, düşmanlıklar doğmaya başlar ki böylesi bir durum, istisnasız herkese zarar verir.
Anlaşmalı beraberliği ayrı bir yere koyarsak gerçek şikeye dair iddiaları daha iyi ifade etme ve dinleme şansımız olur. Bunun ayrımını net olarak yapmazsak yarın öbürgün her türlü beraberlik zan altında kalır ve tüm satranç camiası gerek kendi içerisinde, gerekse dışarıya karşı büyük bir saygınlık kaybı yaşar.