27-07-2013, 22:26
Değerli Üstadım,
Müsaadenle küçük bir düzeltmede bulunmak istiyorum. Okullarda satranç 1982 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde başladı ve 1983 yılında tebliğler dergisinde faydalı bir zihin sporu olarak okullara tavsiye edildi. Satrancın yaygınlaşmasına bu olay katkı sağlarken, kalite açısından düşüş de kendiliğinden belki de doğal olarak ortaya çıktı. Ancak bu alınabilecek tedbirler ile giderilebilecek bir konu iken demokratik TSF 1954'ün hukuk dışı biçimde kapatılarak atanmış TSF 1991'in yerine gelmesi bir takım problemleri beraberinde getirdi. Bunların önemli kısmı camiamızın çabaları sayesinde belli bir nispette düzeltilebildi bu nedenle kalitenin yükselmesi konusu ele alınamadı. 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığımızın ilk kez düzenlediği Üstün Yetenekli Çocukları Eğitim Kongresinde, TBMM Başkanlığında yaklaşık 40 kişilik bilim heyeti ve yurdun pek çok yanından 300'ün üzerinde eğitimcinin katılımı sonunda alınan karar ile Satrancın okullarda" Eğitsel Kol" çalışmalarından çıkartılarak "Seçmeli Ders "haline getirilmesi kararı alındı. TSF bu gelişme üzerine 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladı. Ancak tüm bu gelişmelerin öncesinde Nevzat Süer'in kişisel gayretleri ile Cumhuriyet ve Tercüman Gazetelerinin okullar arası düzenledikleri satranç turnuvaları ilk tabanın oluşmasına neden olmuştur. Yine 1994- 2002 yılları arasında yaklaşık 2000 'e yakın öğrencinin katıldığı SGM- AXA OYAK Satranç Turnuvaları okullar arasında önemli bir rekabetin doğmasına ve yeni bir istihdam alanı açılmasına neden oluşturmuştur. Tüm bunları hangi kıstası alarak belirlediğinizi anlayamadığım 2000'li yılların tarihini sanki okul satrancı o tarihlerde başlamış gibi sunmanızdan ötürü küçük bir hatırlatmada bulunmak istedim. 2000 ' lere gelene kadar zaten ülkemizde okullarda satranç konusu oturmuş ve önemli bir aşamaya gelmişti. Elbette daha sonra yukarıda belirttiğim ve sizin de belirttiğiniz gelişmeler doğrultusunda daha ileri adımlar atılmış olduğu da bir gerçektir. Ancak, lütfen geçmişi unutmayalım ve unutturmayalım. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sevgi ve saygılarımla
Halil Sertaç DALKIRAN
Müsaadenle küçük bir düzeltmede bulunmak istiyorum. Okullarda satranç 1982 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde başladı ve 1983 yılında tebliğler dergisinde faydalı bir zihin sporu olarak okullara tavsiye edildi. Satrancın yaygınlaşmasına bu olay katkı sağlarken, kalite açısından düşüş de kendiliğinden belki de doğal olarak ortaya çıktı. Ancak bu alınabilecek tedbirler ile giderilebilecek bir konu iken demokratik TSF 1954'ün hukuk dışı biçimde kapatılarak atanmış TSF 1991'in yerine gelmesi bir takım problemleri beraberinde getirdi. Bunların önemli kısmı camiamızın çabaları sayesinde belli bir nispette düzeltilebildi bu nedenle kalitenin yükselmesi konusu ele alınamadı. 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığımızın ilk kez düzenlediği Üstün Yetenekli Çocukları Eğitim Kongresinde, TBMM Başkanlığında yaklaşık 40 kişilik bilim heyeti ve yurdun pek çok yanından 300'ün üzerinde eğitimcinin katılımı sonunda alınan karar ile Satrancın okullarda" Eğitsel Kol" çalışmalarından çıkartılarak "Seçmeli Ders "haline getirilmesi kararı alındı. TSF bu gelişme üzerine 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladı. Ancak tüm bu gelişmelerin öncesinde Nevzat Süer'in kişisel gayretleri ile Cumhuriyet ve Tercüman Gazetelerinin okullar arası düzenledikleri satranç turnuvaları ilk tabanın oluşmasına neden olmuştur. Yine 1994- 2002 yılları arasında yaklaşık 2000 'e yakın öğrencinin katıldığı SGM- AXA OYAK Satranç Turnuvaları okullar arasında önemli bir rekabetin doğmasına ve yeni bir istihdam alanı açılmasına neden oluşturmuştur. Tüm bunları hangi kıstası alarak belirlediğinizi anlayamadığım 2000'li yılların tarihini sanki okul satrancı o tarihlerde başlamış gibi sunmanızdan ötürü küçük bir hatırlatmada bulunmak istedim. 2000 ' lere gelene kadar zaten ülkemizde okullarda satranç konusu oturmuş ve önemli bir aşamaya gelmişti. Elbette daha sonra yukarıda belirttiğim ve sizin de belirttiğiniz gelişmeler doğrultusunda daha ileri adımlar atılmış olduğu da bir gerçektir. Ancak, lütfen geçmişi unutmayalım ve unutturmayalım. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sevgi ve saygılarımla
Halil Sertaç DALKIRAN
hsdalkiran