06-08-2013, 14:51
Büyük bir çoğunluğu amatör olan sporcularımızı yarışmalara katılmaya teşvik etmek gerektiğini sık sık söylüyorum.Çünkü son zamanlarda Piramidin zirveye yakın olan bölümlerinde ciddi bir durgunluk vardır.Yarışmalara katılmasını beklediğim Elo 1900-2300 arasındakiler yarışmalara katılamıyorlar.Turnuva düzenleyen yöneticiler katılımı teşvik edecek uygulamalara önem vermiyor.Bunun yerine başka illerde yapılmış turnuvaların yönergelerini örnek alıp onların üzerinde bazı değişiklikler yaparak kendi yönergelerine son şeklini veriyor.Sonunda karşımıza bir gerçek çıkıyor:Birinci olması muhtemel olan oyunculara önem veriliyor.Yabancı ustalardan birinin Birinci olması sürpriz olmadığından yabancı ustaların katılımına daha çok önem veriliyor.Benim dikkatimi çeken ve turnuva düzenleyicilerin ısrarla sürdürdükleri uygulamalar nelerdir:
-Pazar günleri ve tatil günlerinden yararlanılmaması
-Yerli ustalara 2,yabancı ustalara 8 veya 10 adet konaklama paketi sunulması
-Paylaşılabilecek nakit ödüllerin paylaştırılmayarak "Bucholz eksi 1"sistemine göre üstte kalan oyuncuya verilmesi
-Bir oyuncunun birden fazla ödül alabilmesi
-Yarışmanın gruplara bölünmemesi,bunun yerine "hızlandırılmış İsviçre yöntemi kullanılması"
Ne yazık ki yöneticiler yönergeyi hazırlarken Satranç Federasyonu Teknik Kuruluna danışmıyorlar.Veya Teknik Kurul FİDE Oyun kurallarına aykırı bir uygulama olmadıkça yönergelere müdahele etmiyor.
Mevcut uygulamalar yerli dinamiklerin dikey gelişmesini baskı altına almaktadır.Daha çok sporcunun katılımını sağlamadan ustalığın gelişmesi ve usta sayısının artması mümkün olmayacaktır.
Bu uygulamalardan birini şu "hızlandırılmış İsviçre yöntemi=Berlin sistemi"ni burada tartışabiliriz.İlk 5 tur, turnuva 2 ayrı gruba ayrılarak,2 grup kendi arasında oynayacak şekilde ayrı ayrı eşlendirilmekte bilahere 6 ncı turda eşlendirme tek gruba dönüştürülmektedir.Bu sistemin amacı büyük kuvvet farkları olan oyuncuların birbirleri ile karşılaşma ihtimalini en aza indirmektir.Ancak bu sistemi daha önce İstanbul festivalinde denedik. Bir yarar sağlamadığını gördük.Çünkü 6 ncı ve 7 nci turda katliam olmaktadır.Tesadüflere bağlı sonuçlar ortaya çıkmaktadır.Eğer amacımız sadece bir yarışmanın en kuvvetlisini seçmek ise zaten bütün sistemler Birinciyi ortaya çıkaracaktır.Oysa amacımız gerçeğe en yakın olan sıralamayı ortaya çıkarmak olmalıdır.Berlin sistemi ancak 300-400 kişi gibi çok kalabalık ve tur sayısı 11 ile 13 arasında değişen turnuvalarda beklenen amacı yakalayabilir.Bizim pratikte düzenlediğimiz turnuvalar 7 ile 9 tur arasında değişmektedir.Üstelik son zamanlarda bu turnuvalara yabancılara karşı biraz olsun direnebilecek 1900-2300 Elo bölgesindeki oyuncuları çekemiyoruz.Burada yazdıklarımın doğruluk derecesini birçok deneyimli arkadaşım biliyor.Ancak okumakla yetiniyor.Oktay Ertan gibi bazı istisnalar dışında ilgi göstermiyor.Başkaları ilgi gösterse de bu uygulamaların değişmeden uzun süre devam edeceği bellidir.Benim uzun zaman içinde farketmeye başladığım sorunları zamanla başka sporcular da farkedecektir.Böylece benim gibi gibi yurtiçindeki turnuvalara katılmayıp yurtdışına gitmeye karar verenlerin sayısı artacaktır.Belki zaman içinde yurtdışındaki turnuvalara katılmak isteyenlere yardımcı olacak bir ücretsiz danışma hattı da kurulacaktır.Ben zaten daha önce bir açıklama yapmıştım.Bu konuda [email protected] adresine veya bu forumdaki özel kutuma gönderilecek soruları yanıtlamak isterim.
-Pazar günleri ve tatil günlerinden yararlanılmaması
-Yerli ustalara 2,yabancı ustalara 8 veya 10 adet konaklama paketi sunulması
-Paylaşılabilecek nakit ödüllerin paylaştırılmayarak "Bucholz eksi 1"sistemine göre üstte kalan oyuncuya verilmesi
-Bir oyuncunun birden fazla ödül alabilmesi
-Yarışmanın gruplara bölünmemesi,bunun yerine "hızlandırılmış İsviçre yöntemi kullanılması"
Ne yazık ki yöneticiler yönergeyi hazırlarken Satranç Federasyonu Teknik Kuruluna danışmıyorlar.Veya Teknik Kurul FİDE Oyun kurallarına aykırı bir uygulama olmadıkça yönergelere müdahele etmiyor.
Mevcut uygulamalar yerli dinamiklerin dikey gelişmesini baskı altına almaktadır.Daha çok sporcunun katılımını sağlamadan ustalığın gelişmesi ve usta sayısının artması mümkün olmayacaktır.
Bu uygulamalardan birini şu "hızlandırılmış İsviçre yöntemi=Berlin sistemi"ni burada tartışabiliriz.İlk 5 tur, turnuva 2 ayrı gruba ayrılarak,2 grup kendi arasında oynayacak şekilde ayrı ayrı eşlendirilmekte bilahere 6 ncı turda eşlendirme tek gruba dönüştürülmektedir.Bu sistemin amacı büyük kuvvet farkları olan oyuncuların birbirleri ile karşılaşma ihtimalini en aza indirmektir.Ancak bu sistemi daha önce İstanbul festivalinde denedik. Bir yarar sağlamadığını gördük.Çünkü 6 ncı ve 7 nci turda katliam olmaktadır.Tesadüflere bağlı sonuçlar ortaya çıkmaktadır.Eğer amacımız sadece bir yarışmanın en kuvvetlisini seçmek ise zaten bütün sistemler Birinciyi ortaya çıkaracaktır.Oysa amacımız gerçeğe en yakın olan sıralamayı ortaya çıkarmak olmalıdır.Berlin sistemi ancak 300-400 kişi gibi çok kalabalık ve tur sayısı 11 ile 13 arasında değişen turnuvalarda beklenen amacı yakalayabilir.Bizim pratikte düzenlediğimiz turnuvalar 7 ile 9 tur arasında değişmektedir.Üstelik son zamanlarda bu turnuvalara yabancılara karşı biraz olsun direnebilecek 1900-2300 Elo bölgesindeki oyuncuları çekemiyoruz.Burada yazdıklarımın doğruluk derecesini birçok deneyimli arkadaşım biliyor.Ancak okumakla yetiniyor.Oktay Ertan gibi bazı istisnalar dışında ilgi göstermiyor.Başkaları ilgi gösterse de bu uygulamaların değişmeden uzun süre devam edeceği bellidir.Benim uzun zaman içinde farketmeye başladığım sorunları zamanla başka sporcular da farkedecektir.Böylece benim gibi gibi yurtiçindeki turnuvalara katılmayıp yurtdışına gitmeye karar verenlerin sayısı artacaktır.Belki zaman içinde yurtdışındaki turnuvalara katılmak isteyenlere yardımcı olacak bir ücretsiz danışma hattı da kurulacaktır.Ben zaten daha önce bir açıklama yapmıştım.Bu konuda [email protected] adresine veya bu forumdaki özel kutuma gönderilecek soruları yanıtlamak isterim.
Ateş Ülker