16-08-2013, 23:11
Yerli dinamikler neden teşvik edilmiyor?
Bu, son derece yerinde bir sorudur.
Fakat daha da ilginci, ortamı bilen insanlar için, cevabı içinde olan bir soru olma özelliğine de sahiptir.
Daha da açmalıyım.
Ben, soruyu iki pencereden görerek algılamaya çalışıyorum.
Birincisi, kurumsal pencere ki merkezi ve resmi yapı olarak TSF yi işaret eder. Kurumun maddi manevi olanaklarının tam bilgiye sahip olarak irdelenmesi en gerçekçi olanıdır.
Kendi düşüncemdir, şöyle ki;
Diyelim ki ortada belli harcama kalemleri için yeterli gelirleri olan bir bütçe var. Bu bütçeden turnuva düzenlenen tüm il ve bölgelere pay aktarılması düşünülüyorsa, bunu birçok sebepten dolayı gerçekçi bulamam.
Taşıma suyla değirmen döndürmeye dönüşür ki, çok çabuk ve yetersizliği hemen ortaya çıkan ve kilitlenen bir sistemi savunmuş oluruz o zaman. Çünkü kendisini sürekli ve istikrarlı bir şekilde besleyen ana unsurlara ihtiyaç duyacaktır ki bu yeterince yoktur.
Bir tek sponsor bu işi ne zamana kadar götürür ki?
Üstelik katlanarak artan turnuva talepleri karşısında?
Yeni sponsorlar da bulunsa istikrar devam etmez.
Çünkü bir öncekinin bırakma sebebini diğeri bıraktığı yerden devralacaktır. Bu da yeni sponsorun, maliyeti belki de turnuvalardan çıkarması demektir. Mantıklı gözükmüyor.
Kurumu başka federasyonlarla da kıyaslayamayız. Çünkü onların şartlarına sahip olmak gerekir o zaman. Çeşitli federasyonların sahip olduğu olanakları TSF ile kıyaslayan başka bir yazımı hatırlıyorum. Ama özetle, sahası olan, kendisine ait izleyici kitlesini kendi üretim sistemi içine çekebilen, etkinlikleriyle kendi maddi kaynaklarını üretebilen bir federasyon değiliz.
Ama belki de olmak gerekir.
...
İkincisi ise, kurumun ana yapısını oluşturan iller bazındaki bireysel ya da örgütsel oluşumlardır. Bunu ise aylardır yazıyorum. Bu konuda son bir gelişmeyi de paylaşmak isterim.
Söylediklerimi en iyi anlatan bir örnektir, ÇANAKKALE!
Peki ya neden Çanakkale?
21. Troya Satranç Turnuvası benim kızımla yaşıttır.
Bu turnuvanın yaratıcısı, güzel insan sn. Turgut TUNCA, tıpkı kendisinden bir parça gibi bu turnuvanın güzelleşebilmesi için her yıl bir yeniliğe ulaşmıştır. Buna ta başından beri tanığımdır.
Bu yıl da her halde en ideal zemini ve şartları bulmuş olmalı ki bunca enerjiyi sarf edebiliyor. Çünkü kendisi artık tasarladığı yerli dinamiklere ulaşmış, onları işin içine çekebilmiş. Ne yapacağını bilen kurduğu ekip, öz güvenini kazanmış.
Günlerdir bu sütunlarda yazılan yabancı ülke turnuvaları konusu bana artık inandırıcılığını kaybeden, uygulama aşamasında gerçekçi olmayan haberler gibi gelmeye başladı.
İnsanların kararına saygılı olarak söylüyorum ki, herkes elbette istediği ülkedeki turnuvaya gidebilir. Cebine göre istediği kararı verebilir. Çeşitli ve haklı gerekçeleri de olabilir.
Ama lütfen karşı çıkmama izin verin.
70 TL. lik çorbadan bahsediyorsunuz.
Yer ve isim veriniz o zaman.
İnsanlar o zaman başka şeyler düşünür ve yanlış algılara kapılırlar.
Turnuvaların zamanında duyurulmadığından söz ediliyor.
Buna katılırım.
Ama yıllardır otomatiğe bağlanmış turnuvalar (Akhisar Çağlak, Çanakkale Truva, Keşan Açık, İzmir Açık, İstanbul Festival?vb.) gibi turnuvalar zaten tarih olarak milimetrik yapılıyor. Evet, hepsine katılıp katılmamak ayrı bir konudur. Ama katılım şartları son yıllarda gözle görülür bir şekilde kolaylaşıyor. Örnek vermek gerekirse bizzat katıldığım, Çağlak ve Ayvalık turnuvalarını verebilirim.
Ama Çanakkale? yi de kapasite açısından ayrı tutarım.
Konaklama, ulaşım yeme içme açısından bu yıl da her sene olduğu gibi herkese ve her keseye hitap ediyor.
Konaklama son derece makul fiyatlarla, bol seçenekli?
Dört kap yemeği hemen turnuva salonunun karşısında anlaşmalı bir yemek şirketinden 5 TL. ye yiyebiliyorsunuz.
Belli saatlerde turnuva salonuna çeşitli merkezlerden ulaşım servislerle ve ücretsiz?
Öğle saatlerinde biten turdan sonra yakın sahillerde deniz keyfi de var.
Ya da organizasyonun düzenlediği ada veya Assos gezileri.
İsterseniz bu akşam ( 16.08.2013) festivale gelen Sezen AKSU konseri?
Ya da Orta Avrupa, Balkan ve Asya ülkelerinden gelen halk dansları ekiplerinin akşam gösterileri...
Belki de Kepez? de Volkan KONAK konseri?
Yaz?
Güneş, deniz, müzik, sanat, dostlar, doğa ve satranç?
Tercih elbette kendi kararlarıdır insanların.
Ama ben ülkemi her zaman tercih ederim.
Daha gidip de göremediğim onca dost ve güzellik varken?
?
Yerli dinamiklerin çok önemli bir kesimini inceledim. Son 10 yıldır gerek ukd ve gerekse elo listelerinde ilk 200 sporcuyu çok detaylı olmasa da, fikir verecek bir şekilde taradım. Birçoğunun lisans bilgi sisteminden de anlaşılacağı üzere lisanslarının vizesiz olduğunu, veya, turnuva aktifliğinin olmadığını tespit ettim.
Bu bahsettiğim kesim 40-45 yaş üstüne aittir. Bunu ayırarak belirtmeliyim.
Artık yaşıtım kuşaktan pek turnuva oyuncusu görememekteyim.
Çok geçerli sebepleri vardır. Ama internet ortamının çok etkili olduğunu söylemek falcılık olmaz. Maddi, manevi, ekonomik, psikolojik sebepler de ağır basabilir. Elektronik iletişimin cazibesi insanları binlerce km. öteden eşlendirmeye alabiliyor ve anında raitig de verebiliyor.
Bunu çok cazip bulan insanlarla dolu internet kafeleri.
Ya da bir lap top varsa Orta Avrupa? da sizin, Güney Amerika? da, Yeni Zelanda? da?
?
Sonuç olarak, o gittiğiniz ülkelerin etkinlik oluşumları, finans kaynakları, olanakları hakkında da bilgi vermelisiniz ki sağlıklı kıyaslama yapabilelim.
Örneğin onca ödülü ortaya koyan kim ya da kimlerdir?
Nasıl başarabiliyorlar?
Kaynaklara nasıl ulaşabiliyorlar?
Konaklama koşullarını nasıl böylesine cazip hale getirebiliyorlardır?
Lütfen bunları da yazınız, bilgilenebilmek, bilgiyi paylaşmak çok önemlidir benim için.
Etkinlik, şartlar olgunlaşınca çok kişi tarafından zaten paylaşılır.
?
Öneri olarak başından beri söylediğim, gerçek hayattan kesitler sunduğum fikirlerimin yanındayım.
Örgütsel paylaşım ve planlama en gerçek çözüm olacaktır.
Bunu şu anda başarabilenlerin içinde, Çanakkale?deyim.
Bu, son derece yerinde bir sorudur.
Fakat daha da ilginci, ortamı bilen insanlar için, cevabı içinde olan bir soru olma özelliğine de sahiptir.
Daha da açmalıyım.
Ben, soruyu iki pencereden görerek algılamaya çalışıyorum.
Birincisi, kurumsal pencere ki merkezi ve resmi yapı olarak TSF yi işaret eder. Kurumun maddi manevi olanaklarının tam bilgiye sahip olarak irdelenmesi en gerçekçi olanıdır.
Kendi düşüncemdir, şöyle ki;
Diyelim ki ortada belli harcama kalemleri için yeterli gelirleri olan bir bütçe var. Bu bütçeden turnuva düzenlenen tüm il ve bölgelere pay aktarılması düşünülüyorsa, bunu birçok sebepten dolayı gerçekçi bulamam.
Taşıma suyla değirmen döndürmeye dönüşür ki, çok çabuk ve yetersizliği hemen ortaya çıkan ve kilitlenen bir sistemi savunmuş oluruz o zaman. Çünkü kendisini sürekli ve istikrarlı bir şekilde besleyen ana unsurlara ihtiyaç duyacaktır ki bu yeterince yoktur.
Bir tek sponsor bu işi ne zamana kadar götürür ki?
Üstelik katlanarak artan turnuva talepleri karşısında?
Yeni sponsorlar da bulunsa istikrar devam etmez.
Çünkü bir öncekinin bırakma sebebini diğeri bıraktığı yerden devralacaktır. Bu da yeni sponsorun, maliyeti belki de turnuvalardan çıkarması demektir. Mantıklı gözükmüyor.
Kurumu başka federasyonlarla da kıyaslayamayız. Çünkü onların şartlarına sahip olmak gerekir o zaman. Çeşitli federasyonların sahip olduğu olanakları TSF ile kıyaslayan başka bir yazımı hatırlıyorum. Ama özetle, sahası olan, kendisine ait izleyici kitlesini kendi üretim sistemi içine çekebilen, etkinlikleriyle kendi maddi kaynaklarını üretebilen bir federasyon değiliz.
Ama belki de olmak gerekir.
...
İkincisi ise, kurumun ana yapısını oluşturan iller bazındaki bireysel ya da örgütsel oluşumlardır. Bunu ise aylardır yazıyorum. Bu konuda son bir gelişmeyi de paylaşmak isterim.
Söylediklerimi en iyi anlatan bir örnektir, ÇANAKKALE!
Peki ya neden Çanakkale?
21. Troya Satranç Turnuvası benim kızımla yaşıttır.
Bu turnuvanın yaratıcısı, güzel insan sn. Turgut TUNCA, tıpkı kendisinden bir parça gibi bu turnuvanın güzelleşebilmesi için her yıl bir yeniliğe ulaşmıştır. Buna ta başından beri tanığımdır.
Bu yıl da her halde en ideal zemini ve şartları bulmuş olmalı ki bunca enerjiyi sarf edebiliyor. Çünkü kendisi artık tasarladığı yerli dinamiklere ulaşmış, onları işin içine çekebilmiş. Ne yapacağını bilen kurduğu ekip, öz güvenini kazanmış.
Günlerdir bu sütunlarda yazılan yabancı ülke turnuvaları konusu bana artık inandırıcılığını kaybeden, uygulama aşamasında gerçekçi olmayan haberler gibi gelmeye başladı.
İnsanların kararına saygılı olarak söylüyorum ki, herkes elbette istediği ülkedeki turnuvaya gidebilir. Cebine göre istediği kararı verebilir. Çeşitli ve haklı gerekçeleri de olabilir.
Ama lütfen karşı çıkmama izin verin.
70 TL. lik çorbadan bahsediyorsunuz.
Yer ve isim veriniz o zaman.
İnsanlar o zaman başka şeyler düşünür ve yanlış algılara kapılırlar.
Turnuvaların zamanında duyurulmadığından söz ediliyor.
Buna katılırım.
Ama yıllardır otomatiğe bağlanmış turnuvalar (Akhisar Çağlak, Çanakkale Truva, Keşan Açık, İzmir Açık, İstanbul Festival?vb.) gibi turnuvalar zaten tarih olarak milimetrik yapılıyor. Evet, hepsine katılıp katılmamak ayrı bir konudur. Ama katılım şartları son yıllarda gözle görülür bir şekilde kolaylaşıyor. Örnek vermek gerekirse bizzat katıldığım, Çağlak ve Ayvalık turnuvalarını verebilirim.
Ama Çanakkale? yi de kapasite açısından ayrı tutarım.
Konaklama, ulaşım yeme içme açısından bu yıl da her sene olduğu gibi herkese ve her keseye hitap ediyor.
Konaklama son derece makul fiyatlarla, bol seçenekli?
Dört kap yemeği hemen turnuva salonunun karşısında anlaşmalı bir yemek şirketinden 5 TL. ye yiyebiliyorsunuz.
Belli saatlerde turnuva salonuna çeşitli merkezlerden ulaşım servislerle ve ücretsiz?
Öğle saatlerinde biten turdan sonra yakın sahillerde deniz keyfi de var.
Ya da organizasyonun düzenlediği ada veya Assos gezileri.
İsterseniz bu akşam ( 16.08.2013) festivale gelen Sezen AKSU konseri?
Ya da Orta Avrupa, Balkan ve Asya ülkelerinden gelen halk dansları ekiplerinin akşam gösterileri...
Belki de Kepez? de Volkan KONAK konseri?
Yaz?
Güneş, deniz, müzik, sanat, dostlar, doğa ve satranç?
Tercih elbette kendi kararlarıdır insanların.
Ama ben ülkemi her zaman tercih ederim.
Daha gidip de göremediğim onca dost ve güzellik varken?
?
Yerli dinamiklerin çok önemli bir kesimini inceledim. Son 10 yıldır gerek ukd ve gerekse elo listelerinde ilk 200 sporcuyu çok detaylı olmasa da, fikir verecek bir şekilde taradım. Birçoğunun lisans bilgi sisteminden de anlaşılacağı üzere lisanslarının vizesiz olduğunu, veya, turnuva aktifliğinin olmadığını tespit ettim.
Bu bahsettiğim kesim 40-45 yaş üstüne aittir. Bunu ayırarak belirtmeliyim.
Artık yaşıtım kuşaktan pek turnuva oyuncusu görememekteyim.
Çok geçerli sebepleri vardır. Ama internet ortamının çok etkili olduğunu söylemek falcılık olmaz. Maddi, manevi, ekonomik, psikolojik sebepler de ağır basabilir. Elektronik iletişimin cazibesi insanları binlerce km. öteden eşlendirmeye alabiliyor ve anında raitig de verebiliyor.
Bunu çok cazip bulan insanlarla dolu internet kafeleri.
Ya da bir lap top varsa Orta Avrupa? da sizin, Güney Amerika? da, Yeni Zelanda? da?
?
Sonuç olarak, o gittiğiniz ülkelerin etkinlik oluşumları, finans kaynakları, olanakları hakkında da bilgi vermelisiniz ki sağlıklı kıyaslama yapabilelim.
Örneğin onca ödülü ortaya koyan kim ya da kimlerdir?
Nasıl başarabiliyorlar?
Kaynaklara nasıl ulaşabiliyorlar?
Konaklama koşullarını nasıl böylesine cazip hale getirebiliyorlardır?
Lütfen bunları da yazınız, bilgilenebilmek, bilgiyi paylaşmak çok önemlidir benim için.
Etkinlik, şartlar olgunlaşınca çok kişi tarafından zaten paylaşılır.
?
Öneri olarak başından beri söylediğim, gerçek hayattan kesitler sunduğum fikirlerimin yanındayım.
Örgütsel paylaşım ve planlama en gerçek çözüm olacaktır.
Bunu şu anda başarabilenlerin içinde, Çanakkale?deyim.
- MATRANÇ -