29-09-2013, 13:25
Öncelikle bu konunun açılmış olmasını, bugün olmasa bile gelecek için gerçekleşecek projeler açısından kamuoyu oluşması açısından önemli ve gerekli bulduğumu ifade etmek isterim.
Hemen her yıl gerek Türkiye Yaş Gruplarına gerekse şimdiki adıyla Türkiye Okul Sporları Satranç Şampiyonalarına katılıyorum.
Bilmeyenler için kısa bir açıklama yapmak isterim; Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasına ( Birkaç senedir hem küçükler hem de yıldızlar olarak ayrılmış olarak devam etmektedir.) herkes katılabilmekte. Ancak MEB Türkiye Finaline sadece illerinde dereceye girenler katılma hakkına sahiptir. Üstelik bu derecedekilerden biri gidemeyecek olsa bu hakkı kendisinden sonraki sporcuya da aktaramamakta. Durum böyle olunca katılan sporcu başına günlük 28 liraydı sanırım bir harcırah ile ( ki bu rakam sonradan hesaba yatırılıyor ) konaklama ve yemek olarak destekleniyor.
Şimdi gelelim bunları neden anlattığımıza, bu gözlemi bu yıl yapılan MEB Okul Sporları Şampiyonasında Sayın Halil Hilmi Darı'ya da anlatmıştım.
MEB turnuvasına katılan sporcular isviçre sistemi ile eşlendirilip tur başladıktan sonra, milli düzeyde olan küçükler ya da yıldızlar seviyesindeki öğrencilerimiz, UKD'si düşük hatta neredeyse olmayan öğrencilerle karşılaşıp yenilmeye ve onlara karşı beraberlik aldıklarına mutlu olmaya başlayınca, antrenörler şu soruyu sormaya başladılar: Kim bu çocuklar.
Kim bu çocuklar;
Ciddi satranç yatırımları yapılan ve Antalya'daki Türkiye Yaş Grupları turnuvası ile milli takım alt yapısına giren ve desteklenen bu öğrencilerimiz isimleri şehirleri, çalıştırıcıları bilinmeyen bu çocuklara karşı oynamadan önce önceki rakiplerinden notasyon araştırdılar. Bunları yakından gören biri olarak bu çocukların eşit oranda desteklenmeleri durumunda ciddi başarılara imza atacaklarını da düşünmekteyim. Kim bu çocuklar? Bu çocuklara bir şekilde ulaşmamız lazım. Onları daha da iyi imkanlarla donatmamız, bu alanda geliştirmemiz lazım. Yetenek seçimi konusunda verdiğimiz antrenör eğitimlerinde sınav sorusu olarak karşımıza çıkan bu konu neden uygulamaya çevirdiğimiz bir sorunun çözümü olmasın.
Neden MEB Okul Sporlarında dereceye girenlerde milli takım altyapısına seçilmesin. Bunun önü açılmalı. Eğer tanımadığımız bu öğrenciler güçlü oyuncularımızı yenebiliyor, beraberlik yapabiliyor ve yenilse bile belirli bir performans ortaya koyabiliyorlarsa alın size en basit yetenek seçimi. Aldığı sonuçlarla "Ben buradayım" diyen bir çocuğu duymazdan gelemeyiz.
Bu öğrenciler geldikleri yerlerde turnuva temposuna göre hazırlanmamanın ve yetersiz beslenmenin sonucunu uzun tempo oyunlarda kondisyonlarının düşmesi ve zeitnot konularında kazançlarının beraberliklere ya da kayıplara dönüştüğünü de gördüm. Kural bilgilerinin az, oyun istek ve güçlerinin çok olduğunu da gördüm. Hani hep antrenörlük eğitimlerinde Temel Eğitim dersinde anlatılan spor, antrenman, beslenme gibi bilgilerin bu pratikte nasıl somutlaştığını görebilirsiniz.
Peki ne yapacağız, bundan yıllar önce söylediğimiz öneri bir çözüm ve belki de en yakın çözüm olarak karşımızda durmakta.
Milli takım alt yapısına girecek olan öğrencilerimiz için tek kapı yaş grupları olmamalı. Tek turnuva ve buna bağlı maliyetleri karşılayamayanlar söz konusu oldukça iyi bir sistemden bahsedemeyiz.
Bölgesel turnuvalar yapmalıyız, zaten var olan taşra teşkilatlanmamızın üzerinde bir de bölge temsilcilerimiz var. Bu işi organize edebilirler. Antalya'ya gidemeyen bir öğrenci bölgesinde yapılacak olan ve muhtemelen konaklama, yeme içme ve diğer imkanların daha ekonomik olduğu bu turnuvalara daha kolay katılacaktır. Burada dereceye girenler milli takım alt yapıya girsin ve bu bölgedeki antrenörler tarafından eğitilsin. Eğer istenirse merkezden bir antrenörde yapabilir bu çalışmayı.
Yılın belli dönemlerinde imkanlar doğrultusunda merkezi ve konaklaması yurtkur tarafından sağlanacak bir kamp yapılabilir. Bu çalışmaya Genlik ve Spor bakanlığı da dahil olacaktır. Konya bunun için yeterince elverişlidir.
Konu açılmışken, MEB Okul sporları turnuvasında kız erkek ayrımının yapılması konusunda da çalışmalar başlatılmalı. Bu konuda ülke satrancının politikasını belirleyen Federasyonumuzun ilgili kurulları bu konuyu çözmeli.
Yaş Grupları konusuna gelince, ilde başarılı olanların gitmesi daha doğru olur. MEB Okul Sporları bu konuda daha net. Kategorilerin sağlıklı olmaması ve kız erkek birlikte yarışması dışında, katılım hakkı daha sağlıklı diye düşünüyorum.
Avrupa Yaş Grupları ve Dünya Yaş Gruplarına katılma hakkı konusunda Türkiye Yaş Gruplarında dereceye girenler, Avrupa ve Dünya Okullar Şampiyonasına ise MEB Okul Sporları ile dereceye girenlerin gitmesi düşüncesindeyim. Zaten var olan bir yönergeydi sanırım MEB Türkiye derecesi alanların varsa Dünya ve diğer uluslararası yarışmalara katılmasını belirtiyor.
Şu anda Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasındaki sporcu ve antrenörlerimize de ayrıca başarılar diliyorum.
Peki bahsi geçen Bölgesel turnuvalar ve buna bağlı kamplar çeşitli sebeplerden yapılamazsa ne olacak?
Hemen söyleyeyim, Satranç Antrenörleri Derneği olarak bu konuda çalışmalara başladık ve arkadaşlarımızla da bu konuyu tartışıyor ve çözüm üretmeye çalışıyoruz.
En kısa zamanda il ve bölge temsilcilerimiz belirlendiğinde, bölgesel turnuvalara hazırlığa da başlayacağız. Yapılan/yapılabilen bölgesel turnuvalardan dereceye giren sporcularımızın altyapıya alınmasını bekleyeceğiz. Alınırsa çok güzel ama alınmazsa biz Satranç Antrenörleri Derneği olarak Beyin Takımı adını verdiğimiz altyapılara dahil ederek, dernek üyesi antrenörlerimiz ve merkezlerimizce desteklenmelerini sağlamaya çalışacağız. Beyin Takımı ismi "Milli Takım" adı kadar olmasa da sponsor desteği sağlamak için önemli bir avantaj sağlayacak düşüncesindeyiz.
Tüm bu çalışmaları, Türkiye'nin satrancının gelişimi adına ve federasyonumuza destek olarak sürdürme amacındayız. Bize federasyonumuz gerek bu çalışma da gerekse başka çalışmalarda hangi görevi verirse çalışmaya hazırız. Kötü bir işin başı olmaktansa iyi bir işin kuyruğu olmaya hazırız.
Bu çalışmamızı tamamlayacak ve fark katacak bir projemiz de var. Bir sporcu envanteri çıkararak bu sporcuların aldıkları eğitim ve çalışmalarını ( kimden aldı, ne kadar aldı, hangi konuları vb ), girdiği turnuva ve sonuçlarını ölçülebilir değerlerle takip etmek için bir Beyin Takımı Sporcu Takip Programı oluşturmak istiyoruz. Bunu da 2014 senesi içerisinde gerçekleştirip federasyonumuzun kullanımına sunmayı istiyoruz. Bu yazılım çalışma programlarımızın veriminin artacağını ve verilecek olan eğitim ve antrenmanlarda zaman kaybetmeyeceğimizi planlıyoruz.
Böylelikle aynı takip, ölçme ve değerlendirmeyi Aygeg ya da diğer birimlerimiz Milli Takımda yer alan öğrencilerimize de uygulayarak daha bilimsel bir çalışma yürütebileceklerdir.
Dernek tüzüğümüzün bize verdiği çalışma alanları doğrultusunda satrancın gelişimini sağlayacak çalışmalarda bulunmak istiyoruz.
Saygılarımla
Menderes Sargın
Satranç Antrenörleri Derneği Başkanı
Hemen her yıl gerek Türkiye Yaş Gruplarına gerekse şimdiki adıyla Türkiye Okul Sporları Satranç Şampiyonalarına katılıyorum.
Bilmeyenler için kısa bir açıklama yapmak isterim; Türkiye Yaş Grupları Şampiyonasına ( Birkaç senedir hem küçükler hem de yıldızlar olarak ayrılmış olarak devam etmektedir.) herkes katılabilmekte. Ancak MEB Türkiye Finaline sadece illerinde dereceye girenler katılma hakkına sahiptir. Üstelik bu derecedekilerden biri gidemeyecek olsa bu hakkı kendisinden sonraki sporcuya da aktaramamakta. Durum böyle olunca katılan sporcu başına günlük 28 liraydı sanırım bir harcırah ile ( ki bu rakam sonradan hesaba yatırılıyor ) konaklama ve yemek olarak destekleniyor.
Şimdi gelelim bunları neden anlattığımıza, bu gözlemi bu yıl yapılan MEB Okul Sporları Şampiyonasında Sayın Halil Hilmi Darı'ya da anlatmıştım.
MEB turnuvasına katılan sporcular isviçre sistemi ile eşlendirilip tur başladıktan sonra, milli düzeyde olan küçükler ya da yıldızlar seviyesindeki öğrencilerimiz, UKD'si düşük hatta neredeyse olmayan öğrencilerle karşılaşıp yenilmeye ve onlara karşı beraberlik aldıklarına mutlu olmaya başlayınca, antrenörler şu soruyu sormaya başladılar: Kim bu çocuklar.
Kim bu çocuklar;
Ciddi satranç yatırımları yapılan ve Antalya'daki Türkiye Yaş Grupları turnuvası ile milli takım alt yapısına giren ve desteklenen bu öğrencilerimiz isimleri şehirleri, çalıştırıcıları bilinmeyen bu çocuklara karşı oynamadan önce önceki rakiplerinden notasyon araştırdılar. Bunları yakından gören biri olarak bu çocukların eşit oranda desteklenmeleri durumunda ciddi başarılara imza atacaklarını da düşünmekteyim. Kim bu çocuklar? Bu çocuklara bir şekilde ulaşmamız lazım. Onları daha da iyi imkanlarla donatmamız, bu alanda geliştirmemiz lazım. Yetenek seçimi konusunda verdiğimiz antrenör eğitimlerinde sınav sorusu olarak karşımıza çıkan bu konu neden uygulamaya çevirdiğimiz bir sorunun çözümü olmasın.
Neden MEB Okul Sporlarında dereceye girenlerde milli takım altyapısına seçilmesin. Bunun önü açılmalı. Eğer tanımadığımız bu öğrenciler güçlü oyuncularımızı yenebiliyor, beraberlik yapabiliyor ve yenilse bile belirli bir performans ortaya koyabiliyorlarsa alın size en basit yetenek seçimi. Aldığı sonuçlarla "Ben buradayım" diyen bir çocuğu duymazdan gelemeyiz.
Bu öğrenciler geldikleri yerlerde turnuva temposuna göre hazırlanmamanın ve yetersiz beslenmenin sonucunu uzun tempo oyunlarda kondisyonlarının düşmesi ve zeitnot konularında kazançlarının beraberliklere ya da kayıplara dönüştüğünü de gördüm. Kural bilgilerinin az, oyun istek ve güçlerinin çok olduğunu da gördüm. Hani hep antrenörlük eğitimlerinde Temel Eğitim dersinde anlatılan spor, antrenman, beslenme gibi bilgilerin bu pratikte nasıl somutlaştığını görebilirsiniz.
Peki ne yapacağız, bundan yıllar önce söylediğimiz öneri bir çözüm ve belki de en yakın çözüm olarak karşımızda durmakta.
Milli takım alt yapısına girecek olan öğrencilerimiz için tek kapı yaş grupları olmamalı. Tek turnuva ve buna bağlı maliyetleri karşılayamayanlar söz konusu oldukça iyi bir sistemden bahsedemeyiz.
Bölgesel turnuvalar yapmalıyız, zaten var olan taşra teşkilatlanmamızın üzerinde bir de bölge temsilcilerimiz var. Bu işi organize edebilirler. Antalya'ya gidemeyen bir öğrenci bölgesinde yapılacak olan ve muhtemelen konaklama, yeme içme ve diğer imkanların daha ekonomik olduğu bu turnuvalara daha kolay katılacaktır. Burada dereceye girenler milli takım alt yapıya girsin ve bu bölgedeki antrenörler tarafından eğitilsin. Eğer istenirse merkezden bir antrenörde yapabilir bu çalışmayı.
Yılın belli dönemlerinde imkanlar doğrultusunda merkezi ve konaklaması yurtkur tarafından sağlanacak bir kamp yapılabilir. Bu çalışmaya Genlik ve Spor bakanlığı da dahil olacaktır. Konya bunun için yeterince elverişlidir.
Konu açılmışken, MEB Okul sporları turnuvasında kız erkek ayrımının yapılması konusunda da çalışmalar başlatılmalı. Bu konuda ülke satrancının politikasını belirleyen Federasyonumuzun ilgili kurulları bu konuyu çözmeli.
Yaş Grupları konusuna gelince, ilde başarılı olanların gitmesi daha doğru olur. MEB Okul Sporları bu konuda daha net. Kategorilerin sağlıklı olmaması ve kız erkek birlikte yarışması dışında, katılım hakkı daha sağlıklı diye düşünüyorum.
Avrupa Yaş Grupları ve Dünya Yaş Gruplarına katılma hakkı konusunda Türkiye Yaş Gruplarında dereceye girenler, Avrupa ve Dünya Okullar Şampiyonasına ise MEB Okul Sporları ile dereceye girenlerin gitmesi düşüncesindeyim. Zaten var olan bir yönergeydi sanırım MEB Türkiye derecesi alanların varsa Dünya ve diğer uluslararası yarışmalara katılmasını belirtiyor.
Şu anda Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasındaki sporcu ve antrenörlerimize de ayrıca başarılar diliyorum.
Peki bahsi geçen Bölgesel turnuvalar ve buna bağlı kamplar çeşitli sebeplerden yapılamazsa ne olacak?
Hemen söyleyeyim, Satranç Antrenörleri Derneği olarak bu konuda çalışmalara başladık ve arkadaşlarımızla da bu konuyu tartışıyor ve çözüm üretmeye çalışıyoruz.
En kısa zamanda il ve bölge temsilcilerimiz belirlendiğinde, bölgesel turnuvalara hazırlığa da başlayacağız. Yapılan/yapılabilen bölgesel turnuvalardan dereceye giren sporcularımızın altyapıya alınmasını bekleyeceğiz. Alınırsa çok güzel ama alınmazsa biz Satranç Antrenörleri Derneği olarak Beyin Takımı adını verdiğimiz altyapılara dahil ederek, dernek üyesi antrenörlerimiz ve merkezlerimizce desteklenmelerini sağlamaya çalışacağız. Beyin Takımı ismi "Milli Takım" adı kadar olmasa da sponsor desteği sağlamak için önemli bir avantaj sağlayacak düşüncesindeyiz.
Tüm bu çalışmaları, Türkiye'nin satrancının gelişimi adına ve federasyonumuza destek olarak sürdürme amacındayız. Bize federasyonumuz gerek bu çalışma da gerekse başka çalışmalarda hangi görevi verirse çalışmaya hazırız. Kötü bir işin başı olmaktansa iyi bir işin kuyruğu olmaya hazırız.
Bu çalışmamızı tamamlayacak ve fark katacak bir projemiz de var. Bir sporcu envanteri çıkararak bu sporcuların aldıkları eğitim ve çalışmalarını ( kimden aldı, ne kadar aldı, hangi konuları vb ), girdiği turnuva ve sonuçlarını ölçülebilir değerlerle takip etmek için bir Beyin Takımı Sporcu Takip Programı oluşturmak istiyoruz. Bunu da 2014 senesi içerisinde gerçekleştirip federasyonumuzun kullanımına sunmayı istiyoruz. Bu yazılım çalışma programlarımızın veriminin artacağını ve verilecek olan eğitim ve antrenmanlarda zaman kaybetmeyeceğimizi planlıyoruz.
Böylelikle aynı takip, ölçme ve değerlendirmeyi Aygeg ya da diğer birimlerimiz Milli Takımda yer alan öğrencilerimize de uygulayarak daha bilimsel bir çalışma yürütebileceklerdir.
Dernek tüzüğümüzün bize verdiği çalışma alanları doğrultusunda satrancın gelişimini sağlayacak çalışmalarda bulunmak istiyoruz.
Saygılarımla
Menderes Sargın
Satranç Antrenörleri Derneği Başkanı