01-10-2013, 18:08
Bu durum İstanbul'da düzenlenen Takımlar Dostluk Turnuvası'nda vardı. Zaten konunun açılma zamanı, Ateş Bey'in bu turnuvada sporcu olması ve bu turnuva için bu yöndeki taleplerini de bildiğim için forumdaki bu konunun İstanbul Takımlar Dostluk Turnuvası için açıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zaten Ateş Bey de bunu teyit edecektir. Bu sebeple bu turnuvadaki örnekler üzerinden gidelim.
Öncelikle bizim takımımızda Av. Bülent Pekand 2100 küsür UKDsi olan ancak, ELOsu olmayan bir sporcu. Bu değişiklik sayesinde Bülent Bey oyun kuvvetiyle doğru orantılı olarak 1. masada oynatıldı. Ben ise 4. masada oynadım ve 45+30 saniyelik turnuvada, sürem hiç 40 dakikanın altına inmeden ve hiç zorlanmadan 5 maçta 4.5 puan (Baro B takımı 4. masası ile 10. hamle sonunda beraberlikte anlaştık) ile tamamladım.
Diğer bir örnek ise İstanbul Üniversitesi takımıydı. Bu takım ise turnuvayı 1. sırada tamamladı. 2 tane 1950 rating civarı sporcusu olan bu takımın diğer sporcuları ise 1600 rating civarıydı. 1950 civarı sporcular 3-4. veya 2-3. masalarda oynadılar. Turnuva öncesi kimsenin ilk 3e gireceğine ihtimal vermediği bu takım, yaptıkları taktik sayesinde şampiyon oldu.
Şimdi bu düzenleme, daha doğrusu düzensizlik iyi mi oldu? Kuralı, teamülü uygulamayalım demek ne kadar doğrudur? Ortaya bu tür sonuçlar çıkmaması için bir düzenlemeyi uygulamayalım demek yerine, onun yerine uygulanabilecek yeni ve düzgün düzenlemeler önermek daha faydalı olacaktır. ELO ve UKDyi birlikte uygulamak bence daha doğru olacaktır. Ancak, sadece "ELO yada UKDsine bakılsın" deyip ELO ve UKDyi bir tutmak da doğru olmayacaktır. Benim aklıma şuan için bir öneri gelmiyor ama profesyoneller bir çözüm üretebilirler.
Öncelikle bizim takımımızda Av. Bülent Pekand 2100 küsür UKDsi olan ancak, ELOsu olmayan bir sporcu. Bu değişiklik sayesinde Bülent Bey oyun kuvvetiyle doğru orantılı olarak 1. masada oynatıldı. Ben ise 4. masada oynadım ve 45+30 saniyelik turnuvada, sürem hiç 40 dakikanın altına inmeden ve hiç zorlanmadan 5 maçta 4.5 puan (Baro B takımı 4. masası ile 10. hamle sonunda beraberlikte anlaştık) ile tamamladım.
Diğer bir örnek ise İstanbul Üniversitesi takımıydı. Bu takım ise turnuvayı 1. sırada tamamladı. 2 tane 1950 rating civarı sporcusu olan bu takımın diğer sporcuları ise 1600 rating civarıydı. 1950 civarı sporcular 3-4. veya 2-3. masalarda oynadılar. Turnuva öncesi kimsenin ilk 3e gireceğine ihtimal vermediği bu takım, yaptıkları taktik sayesinde şampiyon oldu.
Şimdi bu düzenleme, daha doğrusu düzensizlik iyi mi oldu? Kuralı, teamülü uygulamayalım demek ne kadar doğrudur? Ortaya bu tür sonuçlar çıkmaması için bir düzenlemeyi uygulamayalım demek yerine, onun yerine uygulanabilecek yeni ve düzgün düzenlemeler önermek daha faydalı olacaktır. ELO ve UKDyi birlikte uygulamak bence daha doğru olacaktır. Ancak, sadece "ELO yada UKDsine bakılsın" deyip ELO ve UKDyi bir tutmak da doğru olmayacaktır. Benim aklıma şuan için bir öneri gelmiyor ama profesyoneller bir çözüm üretebilirler.