17-10-2013, 19:39
İstanbul içinde oynayacak doğru dürüst turnuva yapılmasın, yapılanlar da çadırlarda, alışveriş merkezlerinde 2-3 güne sığdırılsın, 15 milyonluk şehirde yapılan tek uluslararası turnuva da bayrama denk getirilsin ve sonra tüm bir yıl boyunca İstanbul'da oynanmış en kuvvetli turnuva elo hesaplamalarına dahil edilmesin!
Neden? Tüzüğe yazmamışız, oyuncular kusura bakmasın tüzüğü okudunuz kabul ettiniz diye de açıklama yapalım. Ben hayatımda bu kadar saçma bir şeyi az gördüm. Tüzüğe neden yazılmamış? Unutulmuş mu? O tüzüğü kim hazırlamış? Bilerek yazılmadıysa, hangi sebeplere dayanılmış?
O turnuvada oynayan oyuncular bunu kabul etmiş sayılmazlar. Bankalar 20 sayfalık sözleşmeler imzalatıyorlar, okumadığımız ufacık yazılarla bizlerden istediklerini almaya çalışıyorlar ama ne oluyor mahkemeler tüketicinin lehinde karar alıyor? Böyle bir turnuvanın ELO hesaplamalarına girmeyeceğini hangi oyuncu tahmin etsin? Nasılsa koskoca TSF'de tüzük yazabilecek kimse yok biz her an tetikte olalım mı diyelim?
Bunca bütçe, merkezler, istihdam neticesinde sayın RIza Öney bize yıl boyunca İstanbul sınırları içinde kaç tane ELO ya dahil turnuva yapıldığını aktarsın bir zahmet. İstanbul'da oynanan turnuvaların sonuçları;
http://www.istanbul.tsf.org.tr/turnuva-sonuclar
Hızlı olanları, İstanbul Satranç Derneğinde yapılanları, okul ve çocuk turnuvalarını, alışveriş merkezi turnuvalarını çıkartın bakalım geriye ne kalıyor?
Buyrun burada da İl Temsilciliğinin organizasyon yapısı;
http://www.istanbul.tsf.org.tr/il-temsil...ganizasyon
4 il temsilcisi yardımcısı, 10 tane alt kurul var. Kurullarda en az 50 kişinin ismi var. İl temsilciliğinin Cihangir'de ofisi var. Satranç oynamak isteyene turnuva yok, olur da oynarsanız elo yok!
Bu durum çok ciddi bir skandaldır. İşin acı boyutlarından biri de bir üyemizin, Gökhan Demir'e destek vermek dururken, 'tüzüğü okuyup kabul etmişsiniz' demesidir. Satranç dünyasının neden bu şekilde yönetildiğine ve en güçlüsünden en amatörüne kadar neden tüm oyuncularımızın satrançtan uzak sıkıntı ve yokluk içerisinde olduğunun açıklamasıdır.
Neden? Tüzüğe yazmamışız, oyuncular kusura bakmasın tüzüğü okudunuz kabul ettiniz diye de açıklama yapalım. Ben hayatımda bu kadar saçma bir şeyi az gördüm. Tüzüğe neden yazılmamış? Unutulmuş mu? O tüzüğü kim hazırlamış? Bilerek yazılmadıysa, hangi sebeplere dayanılmış?
O turnuvada oynayan oyuncular bunu kabul etmiş sayılmazlar. Bankalar 20 sayfalık sözleşmeler imzalatıyorlar, okumadığımız ufacık yazılarla bizlerden istediklerini almaya çalışıyorlar ama ne oluyor mahkemeler tüketicinin lehinde karar alıyor? Böyle bir turnuvanın ELO hesaplamalarına girmeyeceğini hangi oyuncu tahmin etsin? Nasılsa koskoca TSF'de tüzük yazabilecek kimse yok biz her an tetikte olalım mı diyelim?
Bunca bütçe, merkezler, istihdam neticesinde sayın RIza Öney bize yıl boyunca İstanbul sınırları içinde kaç tane ELO ya dahil turnuva yapıldığını aktarsın bir zahmet. İstanbul'da oynanan turnuvaların sonuçları;
http://www.istanbul.tsf.org.tr/turnuva-sonuclar
Hızlı olanları, İstanbul Satranç Derneğinde yapılanları, okul ve çocuk turnuvalarını, alışveriş merkezi turnuvalarını çıkartın bakalım geriye ne kalıyor?
Buyrun burada da İl Temsilciliğinin organizasyon yapısı;
http://www.istanbul.tsf.org.tr/il-temsil...ganizasyon
4 il temsilcisi yardımcısı, 10 tane alt kurul var. Kurullarda en az 50 kişinin ismi var. İl temsilciliğinin Cihangir'de ofisi var. Satranç oynamak isteyene turnuva yok, olur da oynarsanız elo yok!
Bu durum çok ciddi bir skandaldır. İşin acı boyutlarından biri de bir üyemizin, Gökhan Demir'e destek vermek dururken, 'tüzüğü okuyup kabul etmişsiniz' demesidir. Satranç dünyasının neden bu şekilde yönetildiğine ve en güçlüsünden en amatörüne kadar neden tüm oyuncularımızın satrançtan uzak sıkıntı ve yokluk içerisinde olduğunun açıklamasıdır.