22-10-2013, 12:59
Dikkatimi çeken bir nokta var. Bazı oyuncuların korunduğu şeklinde.
Bu ağır bir ithamdır. İspatlanması gerekir. Yoksa son derece basit bir cümle ile bir çok kişi itham altında kalıyor.
Ama çelişki de şurada bence; önceden elo hesaplarına katılmayacağını bildiği halde, bir hakem yada koordinatör veya organizatörün turnuvayı bilerek elo hesaplarına göndermemesi?!
Bu konu fevri bir yaklaşım sonucu yüklenmek istenen "yakıştırma suça" dönüşmüş.
Biz sporcularımıza ve öğrencilerimize yıllardır, katılmak istedikleri turnuvaların tüzüklerini-yönergelerini okumalarını, bunların kendi çıkarları yönünde olduğu eğitimini veririz. Geç kalma süresi, beraberlik öneri hakkı, turnuva programı gibi durumlar sporcunun temel haklarını içerir.
Ama haberi aylar öncesinde yer alan bu turnuvanın neden elo hesaplarına katılmadığı yönünde serzeniş doğal olarak haklı olmasına karşın, gözden kaçan basit bir inceleme ile -vaktinde düzeltme şansı da varken- neden onca sporcu tarafından fark edilemez anlamakta zorlanıyorum.
Sporcular bu en temel haklarına neden sahip çıkmazlar?
Her ne sebeple olursa olsun, böylesine önemli bir turnuva ELO hesaplamalarına gönderilmeliydi.
Ama ön şartları da oluşmamış. Onun için gönderilme şansı, başvurusu yapılmadığı için kalmamış.
Sonradan düzeltilebilir mi? Bilemiyorum. Ama o zaman da geriye yönelik olarak da tüm eloya gönderilmeyen turnuvalara da hak doğmaz mı?
Bunun İstanbul'u Anadolu'su da olmaz. Çünkü Anadolu'da da ilk kez hayatında elo ile tanışacak iller ve oyuncular da var.
Aynısını biz de yaşamış, mağdur olmuş fakat sonradan da önlemini alarak hesaplamalara gönderilmesini sağlamıştık.
Ortada uyulması gereken kurallar ve yönetmelikler vardı.
Burada kullandığımız en önemli yöntem de diyalog kurmaktı. Üsluptu, anlayıştı, uzlaşmaydı.
Dolayısıyla üzüm yemekten çok bağcı dövmeye başlayan bu tartışmayı ders çıkarıcı bulmanın ötesinde bireysel hesaplaşmalarla, kendi ekseninden saptırılmaya dönüşen bir olay olarak görüyorum.
Maçınıza itiraz için 15-30 dakika içinde itiraz bedelini yatırır ve yazılı olarak itirazda bulunursunuz . Bu bir kuraldır. Bu kuralı aşamazsınız.
Bunun gibi o turnuvaya katılmak için başvuruda bulunduğunuzda turnuva tüzüğünü( eksik yada yanlışta olsa) kabul etmiş sayılırsınız. Bu kuralı da aşamazsınız.
Taşın altına elini koymak budur! Katkı sunmaktır. Bazen bu katkı eksikleri veya yanlışları zamanında görmektir, bazen öneride bulunmaktır. Bazen de elo nuzun düşeceğini bile bile turnuvaya katılıp alt gruplara elo köprüsü kurmaktır.
Ben ortada kasıtlı bir ihmal görmüyorum. İnsanların tamamen iyi niyetlerle katıldığı onca meşakkatli uğraşılara, o ağır görevlere, sırf insanlar turnuvaya katılabilsinler diye katlanmalarının bir anlamı vardır. Koskoca İstanbul' da uygun turnuva salonu bulabilmek, ideal şartlar yaratmak ne kadar zor yada kolaydır bilemem.
Ama taşın altına elini sokmak için bir araya gelebilmenin zorluğunu çok iyi bilirim. Siz turnuvaya hazırlanıyorken o insanlar, turnuva salonu, masa sandalye arıyorlar. Bazen bu görevde aktif turnuva oyuncuları da olabiliyorlar.
Eğer kasıtlı bir ihmal olsaydı bunu sebepleri olurdu ve burada çoktan açıklanmış olurdu. Sonra bu ihmalde bulunanlar İstanbul' da yaşayan ve yaşayacak olan insanlar, böylesine bir açık verebilirler miydi? Hiç sanmam.
Bir şeylerin yanlış olduğuna inanıyorsanız, onu ortaya koyma ve düzeltilmesine yönelik yöntemleriniz etkileyici olmalıdır.
Aksi bir durumda tartışmanın bir ucu doğuya , bir ucu da batıya gidecektir.
Saygı ve selamlarımla...
Bu ağır bir ithamdır. İspatlanması gerekir. Yoksa son derece basit bir cümle ile bir çok kişi itham altında kalıyor.
Ama çelişki de şurada bence; önceden elo hesaplarına katılmayacağını bildiği halde, bir hakem yada koordinatör veya organizatörün turnuvayı bilerek elo hesaplarına göndermemesi?!
Bu konu fevri bir yaklaşım sonucu yüklenmek istenen "yakıştırma suça" dönüşmüş.
Biz sporcularımıza ve öğrencilerimize yıllardır, katılmak istedikleri turnuvaların tüzüklerini-yönergelerini okumalarını, bunların kendi çıkarları yönünde olduğu eğitimini veririz. Geç kalma süresi, beraberlik öneri hakkı, turnuva programı gibi durumlar sporcunun temel haklarını içerir.
Ama haberi aylar öncesinde yer alan bu turnuvanın neden elo hesaplarına katılmadığı yönünde serzeniş doğal olarak haklı olmasına karşın, gözden kaçan basit bir inceleme ile -vaktinde düzeltme şansı da varken- neden onca sporcu tarafından fark edilemez anlamakta zorlanıyorum.
Sporcular bu en temel haklarına neden sahip çıkmazlar?
Her ne sebeple olursa olsun, böylesine önemli bir turnuva ELO hesaplamalarına gönderilmeliydi.
Ama ön şartları da oluşmamış. Onun için gönderilme şansı, başvurusu yapılmadığı için kalmamış.
Sonradan düzeltilebilir mi? Bilemiyorum. Ama o zaman da geriye yönelik olarak da tüm eloya gönderilmeyen turnuvalara da hak doğmaz mı?
Bunun İstanbul'u Anadolu'su da olmaz. Çünkü Anadolu'da da ilk kez hayatında elo ile tanışacak iller ve oyuncular da var.
Aynısını biz de yaşamış, mağdur olmuş fakat sonradan da önlemini alarak hesaplamalara gönderilmesini sağlamıştık.
Ortada uyulması gereken kurallar ve yönetmelikler vardı.
Burada kullandığımız en önemli yöntem de diyalog kurmaktı. Üsluptu, anlayıştı, uzlaşmaydı.
Dolayısıyla üzüm yemekten çok bağcı dövmeye başlayan bu tartışmayı ders çıkarıcı bulmanın ötesinde bireysel hesaplaşmalarla, kendi ekseninden saptırılmaya dönüşen bir olay olarak görüyorum.
Maçınıza itiraz için 15-30 dakika içinde itiraz bedelini yatırır ve yazılı olarak itirazda bulunursunuz . Bu bir kuraldır. Bu kuralı aşamazsınız.
Bunun gibi o turnuvaya katılmak için başvuruda bulunduğunuzda turnuva tüzüğünü( eksik yada yanlışta olsa) kabul etmiş sayılırsınız. Bu kuralı da aşamazsınız.
Taşın altına elini koymak budur! Katkı sunmaktır. Bazen bu katkı eksikleri veya yanlışları zamanında görmektir, bazen öneride bulunmaktır. Bazen de elo nuzun düşeceğini bile bile turnuvaya katılıp alt gruplara elo köprüsü kurmaktır.
Ben ortada kasıtlı bir ihmal görmüyorum. İnsanların tamamen iyi niyetlerle katıldığı onca meşakkatli uğraşılara, o ağır görevlere, sırf insanlar turnuvaya katılabilsinler diye katlanmalarının bir anlamı vardır. Koskoca İstanbul' da uygun turnuva salonu bulabilmek, ideal şartlar yaratmak ne kadar zor yada kolaydır bilemem.
Ama taşın altına elini sokmak için bir araya gelebilmenin zorluğunu çok iyi bilirim. Siz turnuvaya hazırlanıyorken o insanlar, turnuva salonu, masa sandalye arıyorlar. Bazen bu görevde aktif turnuva oyuncuları da olabiliyorlar.
Eğer kasıtlı bir ihmal olsaydı bunu sebepleri olurdu ve burada çoktan açıklanmış olurdu. Sonra bu ihmalde bulunanlar İstanbul' da yaşayan ve yaşayacak olan insanlar, böylesine bir açık verebilirler miydi? Hiç sanmam.
Bir şeylerin yanlış olduğuna inanıyorsanız, onu ortaya koyma ve düzeltilmesine yönelik yöntemleriniz etkileyici olmalıdır.
Aksi bir durumda tartışmanın bir ucu doğuya , bir ucu da batıya gidecektir.
Saygı ve selamlarımla...
- MATRANÇ -