23-10-2013, 12:16
Bu başlık altındaki mesajımın ana fikrini idrak edemeyenler şaşkınlar için biraz açıklayayım:
TSF, asli görevi olan uluslararası bir turnuva sonucunun FIDE'ye gönderilmesi konusunda başarısız olmuştur. Bu başarısızlık satranç oyuncularının maddi ve manevi kayıp yaşamasını beraberinde getirmiştir. Bu durumu satranç kamuoyunun bilgisine sunarak, hem TSF'nin asli görevini yapamıyor olduğunu ifşa etmek, hem de en azından bundan sonraki dönemlerde bu tip bir durumun ortaya çıkmasını engellemek ana amacımdır.
Madde madde sorduğum sorular, TSF kurumunun hanesine yazılan bu başarısızlıkta kişi veya kurul olarak kimlerin sorumlu olduğunu tespite yöneliktir. Cevapları bilmiyorum da soruyorum, bilsem sormazdım.
Benim kazandığım halde haneme yazılmayan 11 ELO ratingim kendi açımdan çok önemli olmakla birlikte açtığım başlık aslında tüm satranç oyuncularının haklarını korumaya yöneliktir.
Şimdi forumda açılan tüm başlıklara ilgili/ilgisiz karalamalar yapmayı, konuları saptırabildiği kadar saptırmayı ve muhakkak suretle son mesajı yazmayı görev bilen Aşkın'ı ve en son gönderdiği mesajını biraz irdeleyelim.
Aşkın,
Turnuvadaki hükmenler ve bazı takımların turnuvayı bitirmemiş olması sonuçların FIDE'ye gönderilmemesini gerektirmez. Çiğdem Hn'ın FIDE handbook'tan verdiği kesitte yer alan O2 maddesinde açıkça görülüyor ki, bir turnuva sonucunun rating hesaplarında kullanılabilmesi için ön koşul, turnuva başlamadan en az 1 hafta önce turnuvanın FIDE'ye register ettirilmesidir. Eğer bu koşul yerine getirilmemiş ise diğer tüm detaylardan bağımsız, turnuva sonuçları FIDE'ye gönderilemez. Bunu tam olarak anladık değil mi?
Demek ki bizim turnuva FIDE'ye register ettirilmemiş. Bu konu da ok mi?
Ben cevabını bilmediğim için sorduğum sorular ile bu konunun sorumlusunu bulmaya çalışıyorum. Bu sorumlu, eğer vicdanı varsa ortaya çıkmalı ve ardından da özür dileyip istifa etmelidir. Eğer bunu yapmaz ise de, bulunmalı ve tüm görevlerinden azledilmelidir. Nihayetinde sorumlu(lar) TSF organizasyonu altında çalışan kişiler olduğundan TSF'nin kurum olarak bu konudaki başarısızlığı da satranç kamuoyu tarafından bilinmeli ve izlenmelidir.
Mesajında başhakemin turnuvayı bitirtebilmek için gayretlerinden bahsetmişsin. Bu gayretleri nereden öğrendin bilmiyorum, dolayısı ile doğru olup olmadığını da bilmiyorum. Ama eğer doğru ise, başhakem tüzükte yer alan en azından 3 maddeyi ihlal etmiş:
1. Takım maça çıkış listelerinin izin verilen süreden sonra kabul edilmesi (4.3 ve 5.4 maddelerinin ihlali)
2. Zero tolerance kuralının ihlali (madde 5.7).
Ben şahsen Çiğdem hn'ın bu maddeleri ihlal ettiğine inanmıyorum. Turnuva iki oturumlu oynandı ve ben sadece ilk oturumda oynadım. Ama oynadığım oturumda bu kurallara hep uyuldu. İkinci oturumu bilemiyorum, fakat mesajınla doğrudan başhakemi töhmet altında bırakmışsın.
Onca sorunuz ve Anadolu turnuvaları ve daha eşit paragraflarına istinaden cevap olarak bkz, bu mesajımın 2., 3. ve 4. paragrafları.
1. Bu benim bireysel çıkarım değil, tüm satranç oyuncularını ilgilendiriyor. Ayrıca TSF'nin asli görevlerini yerine getirme konusundaki keyfiyetini ve/veya başarısızlığını vurguluyor.
2. Dilimizde "figan atmak" diye bir tabir yok. "Figan etmek" var. Bkz TDK atasözleri sözlüğü:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=c...6.02204639
3. Bu kafa ile gidersen "bizden biri" hiç bir zaman olamazsın. Satrancın çok zayıf. İmla, dilbilgisi çok zayıf. Kurduğun cümlelerin nerede ise tamamı düşük.
Mesajlarının benim için en büyük faydası seni TSF'nin eğitim kurulu başkanı yapmış olmalarını öğrenmek oldu. Bu idrak, üslup ve dilbilgisi ile gerçekten çok anlamlı olmuş.
Haydi, iyi günler şimdi.
Gökhan DEMİR
TSF, asli görevi olan uluslararası bir turnuva sonucunun FIDE'ye gönderilmesi konusunda başarısız olmuştur. Bu başarısızlık satranç oyuncularının maddi ve manevi kayıp yaşamasını beraberinde getirmiştir. Bu durumu satranç kamuoyunun bilgisine sunarak, hem TSF'nin asli görevini yapamıyor olduğunu ifşa etmek, hem de en azından bundan sonraki dönemlerde bu tip bir durumun ortaya çıkmasını engellemek ana amacımdır.
Madde madde sorduğum sorular, TSF kurumunun hanesine yazılan bu başarısızlıkta kişi veya kurul olarak kimlerin sorumlu olduğunu tespite yöneliktir. Cevapları bilmiyorum da soruyorum, bilsem sormazdım.
Benim kazandığım halde haneme yazılmayan 11 ELO ratingim kendi açımdan çok önemli olmakla birlikte açtığım başlık aslında tüm satranç oyuncularının haklarını korumaya yöneliktir.
Şimdi forumda açılan tüm başlıklara ilgili/ilgisiz karalamalar yapmayı, konuları saptırabildiği kadar saptırmayı ve muhakkak suretle son mesajı yazmayı görev bilen Aşkın'ı ve en son gönderdiği mesajını biraz irdeleyelim.
Aşkın,
Turnuvadaki hükmenler ve bazı takımların turnuvayı bitirmemiş olması sonuçların FIDE'ye gönderilmemesini gerektirmez. Çiğdem Hn'ın FIDE handbook'tan verdiği kesitte yer alan O2 maddesinde açıkça görülüyor ki, bir turnuva sonucunun rating hesaplarında kullanılabilmesi için ön koşul, turnuva başlamadan en az 1 hafta önce turnuvanın FIDE'ye register ettirilmesidir. Eğer bu koşul yerine getirilmemiş ise diğer tüm detaylardan bağımsız, turnuva sonuçları FIDE'ye gönderilemez. Bunu tam olarak anladık değil mi?
Demek ki bizim turnuva FIDE'ye register ettirilmemiş. Bu konu da ok mi?
Ben cevabını bilmediğim için sorduğum sorular ile bu konunun sorumlusunu bulmaya çalışıyorum. Bu sorumlu, eğer vicdanı varsa ortaya çıkmalı ve ardından da özür dileyip istifa etmelidir. Eğer bunu yapmaz ise de, bulunmalı ve tüm görevlerinden azledilmelidir. Nihayetinde sorumlu(lar) TSF organizasyonu altında çalışan kişiler olduğundan TSF'nin kurum olarak bu konudaki başarısızlığı da satranç kamuoyu tarafından bilinmeli ve izlenmelidir.
Mesajında başhakemin turnuvayı bitirtebilmek için gayretlerinden bahsetmişsin. Bu gayretleri nereden öğrendin bilmiyorum, dolayısı ile doğru olup olmadığını da bilmiyorum. Ama eğer doğru ise, başhakem tüzükte yer alan en azından 3 maddeyi ihlal etmiş:
1. Takım maça çıkış listelerinin izin verilen süreden sonra kabul edilmesi (4.3 ve 5.4 maddelerinin ihlali)
2. Zero tolerance kuralının ihlali (madde 5.7).
Ben şahsen Çiğdem hn'ın bu maddeleri ihlal ettiğine inanmıyorum. Turnuva iki oturumlu oynandı ve ben sadece ilk oturumda oynadım. Ama oynadığım oturumda bu kurallara hep uyuldu. İkinci oturumu bilemiyorum, fakat mesajınla doğrudan başhakemi töhmet altında bırakmışsın.
Onca sorunuz ve Anadolu turnuvaları ve daha eşit paragraflarına istinaden cevap olarak bkz, bu mesajımın 2., 3. ve 4. paragrafları.
M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Ama SIRF BİREYSEL ÇIKARLARI İÇİN BU FORUMDA FİGAN ATANLARIN ölçüsüz ve kompleksli yaklaşımlarına da ses çıkarmayacak bir anlayışta olmadığım içinde sizin belirttiğiniz gibi -sizden biri de - değilim elbette.
1. Bu benim bireysel çıkarım değil, tüm satranç oyuncularını ilgilendiriyor. Ayrıca TSF'nin asli görevlerini yerine getirme konusundaki keyfiyetini ve/veya başarısızlığını vurguluyor.
2. Dilimizde "figan atmak" diye bir tabir yok. "Figan etmek" var. Bkz TDK atasözleri sözlüğü:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=c...6.02204639
3. Bu kafa ile gidersen "bizden biri" hiç bir zaman olamazsın. Satrancın çok zayıf. İmla, dilbilgisi çok zayıf. Kurduğun cümlelerin nerede ise tamamı düşük.
Mesajlarının benim için en büyük faydası seni TSF'nin eğitim kurulu başkanı yapmış olmalarını öğrenmek oldu. Bu idrak, üslup ve dilbilgisi ile gerçekten çok anlamlı olmuş.
Haydi, iyi günler şimdi.
Gökhan DEMİR