31-10-2013, 12:40
Devam-3-
?Aşkın Taşan'ın iddia ettiğinin aksine, sadece çıkar peşinde koşan, hırs düşkünü benim gibi muhalif üyelerin yanında, Selim Gürcan, Özgür Akman, Abdülkadir Bener gibi isimler de tartışmasız bir şekilde turnuvanın hesaplamalara gönderilmemesini eleştirdiler.?
Yapmayın!
Çarpıtmayın, toplumu yanıltmayın!
Aynı söylemi,? hesaplamalara gönderilmeliydi? ifadesini ben o üyelerden çok önce de yazdım, ifade ettim. Sebeplerini de defalarca açıklamışken ve yazılarım orada duruyorken böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsiniz?
İnsaf!
?
Bakın çarpıtmalarınıza;
1- ?Başından beri ortada olan bir gerçek var. Tüm bu sürecin bir noktasında, kasıtlı ya da kasıtsız bir ihmal, bir unutkanlık neticesinde bu durum oluştu. İl temsilciliğinin, Başhakemin ve konunun gönüllü savunucusu Aşkın Taşan'ın konuyla ilgili açıklamalarının hiçbiri, esas nedeni bulmamıza yardımcı olmadı.? E. GÖKERMAN- 30.10.2013 -- 16:04
?Ama İstanbul' da bu durumun muhakkak keyfi sebeplere dayanmadığını düşündüğüm bir açıklaması olacaktır.? 20.10.2013 13:01 derken iyi niyetli bir tahminde bulunmuştum. Bu bir gönüllülük esasına dayanan savunma değildir. Bu düşüncemi yeterli görmeyip daha ileri araştırmalara da gittim. Bunun bir anlamı olmalıydı sizce, bu konuya da değinebilirdiniz. Beklerdim sizden objektifliğinizi sergilerdiniz. Ama kişi üzerinden kuruma yüklenmeyi seçtiniz. Ben de şaşırtan sebeplerden biri de budur.
?Her ne sebeple olursa olsun, böylesine önemli bir turnuva ELO hesaplamalarına gönderilmeliydi.? ( 22.10.2013 12:12) derken bir temennide bulunarak görüşümü açıklamıştım. Savunuculuğunu yaptığımı söylediğiniz kişilere o zaman böyle yaklaşmaz, farklı bir biçimde ifadeler kullanırdım.
?Ama ön şartları da oluşmamış. Onun için gönderilme şansı, başvurusu yapılmadığı için kalmamış.?
Ön şart, yani FİDE ?ye kayıt için TSF ye ön bildirim!
Bu da araştırmalarım sonrası ortaya koyduğum saptamamdır. Bunu da görmüyor ve hala yok sayıyorsunuz. Toplumu yanlış bilgilendirdiğimi söyleyip, durumun ortaya çıkışını engellediğimi açıklamaya çalışıyorsunuz.
2- ? Son olarak ortaya çıkan 'turnuva FIDE'ye kayıt ettirilmedi ' cevabı da beni tatmin etmiyor?2013 başında değişen kurallara adapte olunamadığı, bu turnuvaların FIDE'ye ulaştırılmasında bir görev paylaşımı problemi olduğu açık?En son ortaya çıkan 'kayıt ettirilme ' konusu da yukarıda belirttiğim sebeplerle tam bir cevap değil. Çiğdem Hanım şimdi usulca topu teknik kurula atıyor.? E. GÖKERMAN
Bütün bu saptamalarınıza defalarca cevap verildi. Talimatnameyi ortaya koydum tarafsız bir şekilde( aslında sporcuların haklarından yana saf tutarak).
Orada ne yazılıyorsa ona göre işlem yapılmış. Bunları bilmem kaç defa Çiğdem Hanım da söylemesine ve talimatnameyi gayet açık biçimde yayınlayıp her türlü yorumunuza açık bir şekilde sunmamıza rağmen?
3- ? Burada size getirilen eleştirilere hiç bir yanıt vermeksizin beni çok ağır ithamlarla suçlamaya devam ediyorsunuz. Bu başlık altında yaklaşık 10 üye sizin, üslubunuza, mantığınıza ve açıklama tarzınıza eleştiri getirdi.? 30.10.2013 16:04
Ben hatalı olabileceğim iki hususu burada belirttim. Açıkladım ve tartışmaya o sütunda düşüncelerimi de belirterek son verdim. Bunu da ilgili üyelerden birinin son yazısına hitaben yaptım. Sulh istedi. Saygı duydum.
Ama siz kaşımaya devam ettiniz. Amacınız bağcı dövmek, bu çok açık ve defalarca da teyit edildi tarafınızdan. Hemen hemen her yazınızda?
? Eğer birikiminiz, tartışma adabınız ve gücünüz yetiyorsa, burada yazılanlara cevap verin.? derken de bunu ortaya koydunuz. Ben bunun cevabını bu sütunlarda da verdim,önceki satırlarda, hayatın içindeki duruşumla da, kararlılığımla da?
Adı kim olursa olsun, tanıyayım tanımayayım, hak kaybına uğrayan her bir kimse için, bir ? maydanoz? olarak da cevabını verdim.
Fakat artık eminim ki, siz bu olayın çok ötesinde başka hesapların belki de hesaplaşmaların davasını ortaya yeniden koyabilme adına gayret göstermektesiniz.
Sebepleri çok açık:
1- En başından beri bu konunun ekseninden hiç sapmadan araştıran ve sadece bu konuda gerçeğin ortaya çıkması için çaba sarf eden yazılarınız olsaydı, size yine destek verip araştırma adına aynı duruşu sergilerdim. Ama siz bu duruşu göstermediniz. Açık olduğunu düşündüğünüz yerden girip, kişi ve kurum yargılamasına dönüştürerek adına olayı ta nerelere götürdünüz. Meslek duruşlarımıza, harcırahlarımıza, çocuklara mesleki yaklaşımlarımıza vb.
Ayıp!
Bunları kabul edemem! Kusura bakmayın. Konuyla ilgili değildi. Bunları kaşımamalı ve taşımamalıydınız.
Bu, uyguladığım bir strateji değildir!
Ama sizin bu konudaki stratejiniz onlarca satırlarda burada duruyor:
İNSANLARIN KİŞİLİĞİNİ VE MESLEKİ YAKLAŞIMLARINI TOPLUM ÖNÜNDE TARTIŞMAYA AÇMAK AMACIYLA GAYRET SARF ETMEK!
ve;
AYNI YOLDAN KİŞİ ÜZERİNDEN KURUMU HEDEF ALMAK!
Bunu görebiliyoruz bu sütunlardan.
Ayrıca buna da çok şaşırdım. Bildiğim E.GÖKERMAN için yakışmayan bir tutum.
2- Çok açık bir saptamam var!
Diyorum ki, vaktiyle herkesin gözünden kaçmış. Oyuncuların da. Hepimiz insanız. Nasıl olurda bu gözden kaçma hali yönetim için bir eksiklik, suçlama ve yargılama konusu yapılabiliyorsa, oyuncuları bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda onca oyuncudan hiçbirinin fark etmemesine hiç değinilmez.
Hataların azaltılmasını, yok edilmesini paylaşarak, elbirliği yaparak yok edemez miyiz?
Turnuvada fark edilip düzeltilme şansı da varken?
Benim bu saptamam bundan sonra aynı olayların tekrar etmemesi için küçük bir adım değil midir? Elbette yönergelerin daha açık ve bağlayıcı olması yapılacak düzenlemelerle sağlanabilir.
5 GM var diyorsunuz. Tamam, o 5 GM ? de fark etmedi, diğerleri gibi. Hesaplamalara gireceğini düşündü herkes doğal olarak. Ama TSF ye vaktinde bildirimi hiç yapılmamış olabileceği kimsenin aklına gelmedi. Dolayısıyla FİDE? ye kaydı da yasal süresini aştı tabi.
Bunları en başından beri yazdım. Ama sizin gibi aynı görüşteki arkadaşlarımız için bu yeterli değildi galiba ki bilinçli bir şekilde şu ana kadar göz ardı yapılıp hiç bahsetmeme kararlılığı sergileniyor.
Şu an bile!
3- Olayı ekseninden çıkaran tek üye siz değilsiniz!
Benzer, ama sizin üslubunuzdan farklı olarak; alaycı, küçük düşürücü, sürekli yargılama amaçlı olduğu belli, kutsal değerlerden bahseden ama onlarla alay etmeyi de ihmal etmeyen farklı yorumlar da gelmedi değil.
Ama olay bu iken, siz ta 2004?lere, 2000 li yılların başına gitme gereği hissettiniz. Sonunda Eğitim Kurulundaki görevinizden de bahsedip ayrılma nedenlerinize kadar?
Bunları neden ben yazmadım da siz yazma gereği duydunuz? Sizin söylediğiniz gibi konuyu farklı alanlara taşıyan biri olsam bunlardan benim bahsetmem gerekmez miydi? Bana bu fırsatı bile tanımadan?
İsimler vererek YK içinde farklı görüşler olduğunu ima ederek topluma bir şekilde farklı bir mesaj aktarabilmeyi tercih ettiniz. Ama gerek yoktu. Zaten YK içinde elbette farklı görüşler olabilir bu çok doğal. Demokratik duruş ta budur. Bakın bu sözüm de size çok sinir bozucu gelebilir. Ama unutmayın konuyu siz açtınız. Bırakın da cevabını verelim.
Sn. Cengiz KELEŞ ve siz demek ki satranca hizmet etme söz konusu olunca aynı gemide olabilirsiniz. Ayrılıklar olabilir, görev değişimi de?
Ama ortada yürümesi gereken bir tek gemi vardır. Siz onun su almasını mı istiyorsunuz? Gerçekten öyle olsa, şimdiki bazı konularda suskun kaldığınız gibi sadece seyredecek misiniz? BUNU MU ARZU EDİYORSUNUZ?
4- ?Bir özür beklerken olay gerçektende nerelere geldi? (30.10.2013?23:11) diyor arkadaşımız. Evet haklı!
Özür beklerken özre sebebiyet verecek davranışlarda bulunmaması gerekenler, sadece sizin belirttiğiniz gibi, yöneticiler hakemler vb. değil herhalde. Özre sebebiyet vermemek için üslup da önemlidir. Kendisine bir oyuncu olarak destek verirken içerikte ve üslupta kusur etmedim. Karışmamayı da seçebilir, böylelikle dışarıdan seyirci de kalabilirdim. Böylelikle arkadaşımın şahsıma yönelik tepkisini çekmezdim. Yazarken, yani ?maydanoz? olurken tüm bunları göze aldım. Demek ki sadece benim için bir anlamı varmış, bunu tüm yazılardan anlıyorum.
Fakat bu konuyu E. GÖKERMAN? ın daha birleştirici bir şekilde ortaya koymasını da beklerdim doğrusu. Bu şık durur ve sizin bu güne kadarki tanıdığım kişiliğinizle, duruşunuzla, objektif yaklaşımınızla bağdaştırabilirdim.
Ama bu forumda olmamın bir sebebidir, seyirci kalamıyorum.
?Tartışmaların sonlanması açısından edindiğim bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.
İstanbul Kulüpler Birinciliği FIDE' ye kesinlikle kayıt ettirilmemiş.? E. GÖKERMAN 30.10 1013 23:11
İşte sonuç. En başından beri ortaya konan sunulan bir cümle, siz daha yeni fark ettiniz.
Nihayet gerçeğe ulaştınız! 60 küsur mesajı tek tek saymışsınız. Bunları kaçıncı defadır bu sütunlarda yazdım bunu da saysaydınız, ne olur?
Çünkü TSF? ye kaydı yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı yapılmamış. Tabi doğal olarak da FİDE süreci başlatılamamış, diğer benzer turnuvalardan farklı olarak.
Bunları yazmıştım. Ama siz bana cevap yetiştirme zorunluluğunda hissettiğiniz için kendinizi, tüm bunları yok hükmünde saydınız. Bu hem bir çelişkidir, hem haksızlıktır, ben duymadım görmedim demektir, hem de bilinçli olarak toplumu yanıltmak ve yanlış algı sağlamak için saptırmaktır.
Sonuç olarak sizin için bu ayrı sütunu kullandım. Kendi kişiliğiniz ve duruşunuz hakkında beni bilgilendirmenize hiç gerek yoktu.
. Ben, Erşan GÖKERMAN? ı kişiliği, duruşu, nezaketi, bilgi düzeyi, satranç sevgisi ve emekçisi olarak geçmişte zaten yeterince tanımış ve bilgi sahibi olmuştum. Buraya kadar bir sorun göremiyorum.
Tüm bunlara rağmen bunu açık yüreklilikle açıklarım. Tabi size inandırıcı olabilirsem!
Birileri ?yaranmak? için söylüyor diye de düşünebilir.
Olsun! Düşünsünler. Geçmişte sizinle kısa da olsa bir süreci aynı zamanda paylaşmış biri olarak bu kadarını söylemem gerekli.
Ama son olarak bir arkadaşımızın hakkını ararken ona verdiğiniz destek de doğal ve makul olmasına rağmen, olayın, benim ortaya tüm açıklığımla destek amaçlı girmem ve tepki görmemle, sizde yukarıda açıklamaya çalıştığım tavrı gösterdiniz. Benim için bu tartışma çoktan bitmişti. Ama siz bazı cevaplar istediniz. Konuyu onun için başka sütuna taşıdım.
Her ne kadar tarafınızdan dile getirilmese de, son yazılarınızda bana çıtlattığınız gibi benim fikirlerimi burada açıklamak birilerini kızdırıp tuzağa çekmek şeklinde bir amacım yoktur. Bu çok basit bir yakıştırmaca olmuş. Yazan kişiyi tanımasam anlamaya çalışacağım, ama sn. GÜRCAN bu şekilde olabileceğini söyledi ve tartışmak istemediğini belirtti.
Strateji ya da bana ait bir tarz, yöntem değildir. Böyle bir şeyi asla kabul edemem. Yapanın yanına kalmayacak, anti-sosyal bir davranıştır. Kalleşçe olur.
Ben böyle biri değilim sn. ERŞAN!
?Aşkın Taşan'ın iddia ettiğinin aksine, sadece çıkar peşinde koşan, hırs düşkünü benim gibi muhalif üyelerin yanında, Selim Gürcan, Özgür Akman, Abdülkadir Bener gibi isimler de tartışmasız bir şekilde turnuvanın hesaplamalara gönderilmemesini eleştirdiler.?
Yapmayın!
Çarpıtmayın, toplumu yanıltmayın!
Aynı söylemi,? hesaplamalara gönderilmeliydi? ifadesini ben o üyelerden çok önce de yazdım, ifade ettim. Sebeplerini de defalarca açıklamışken ve yazılarım orada duruyorken böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsiniz?
İnsaf!
?
Bakın çarpıtmalarınıza;
1- ?Başından beri ortada olan bir gerçek var. Tüm bu sürecin bir noktasında, kasıtlı ya da kasıtsız bir ihmal, bir unutkanlık neticesinde bu durum oluştu. İl temsilciliğinin, Başhakemin ve konunun gönüllü savunucusu Aşkın Taşan'ın konuyla ilgili açıklamalarının hiçbiri, esas nedeni bulmamıza yardımcı olmadı.? E. GÖKERMAN- 30.10.2013 -- 16:04
?Ama İstanbul' da bu durumun muhakkak keyfi sebeplere dayanmadığını düşündüğüm bir açıklaması olacaktır.? 20.10.2013 13:01 derken iyi niyetli bir tahminde bulunmuştum. Bu bir gönüllülük esasına dayanan savunma değildir. Bu düşüncemi yeterli görmeyip daha ileri araştırmalara da gittim. Bunun bir anlamı olmalıydı sizce, bu konuya da değinebilirdiniz. Beklerdim sizden objektifliğinizi sergilerdiniz. Ama kişi üzerinden kuruma yüklenmeyi seçtiniz. Ben de şaşırtan sebeplerden biri de budur.
?Her ne sebeple olursa olsun, böylesine önemli bir turnuva ELO hesaplamalarına gönderilmeliydi.? ( 22.10.2013 12:12) derken bir temennide bulunarak görüşümü açıklamıştım. Savunuculuğunu yaptığımı söylediğiniz kişilere o zaman böyle yaklaşmaz, farklı bir biçimde ifadeler kullanırdım.
?Ama ön şartları da oluşmamış. Onun için gönderilme şansı, başvurusu yapılmadığı için kalmamış.?
Ön şart, yani FİDE ?ye kayıt için TSF ye ön bildirim!
Bu da araştırmalarım sonrası ortaya koyduğum saptamamdır. Bunu da görmüyor ve hala yok sayıyorsunuz. Toplumu yanlış bilgilendirdiğimi söyleyip, durumun ortaya çıkışını engellediğimi açıklamaya çalışıyorsunuz.
2- ? Son olarak ortaya çıkan 'turnuva FIDE'ye kayıt ettirilmedi ' cevabı da beni tatmin etmiyor?2013 başında değişen kurallara adapte olunamadığı, bu turnuvaların FIDE'ye ulaştırılmasında bir görev paylaşımı problemi olduğu açık?En son ortaya çıkan 'kayıt ettirilme ' konusu da yukarıda belirttiğim sebeplerle tam bir cevap değil. Çiğdem Hanım şimdi usulca topu teknik kurula atıyor.? E. GÖKERMAN
Bütün bu saptamalarınıza defalarca cevap verildi. Talimatnameyi ortaya koydum tarafsız bir şekilde( aslında sporcuların haklarından yana saf tutarak).
Orada ne yazılıyorsa ona göre işlem yapılmış. Bunları bilmem kaç defa Çiğdem Hanım da söylemesine ve talimatnameyi gayet açık biçimde yayınlayıp her türlü yorumunuza açık bir şekilde sunmamıza rağmen?
3- ? Burada size getirilen eleştirilere hiç bir yanıt vermeksizin beni çok ağır ithamlarla suçlamaya devam ediyorsunuz. Bu başlık altında yaklaşık 10 üye sizin, üslubunuza, mantığınıza ve açıklama tarzınıza eleştiri getirdi.? 30.10.2013 16:04
Ben hatalı olabileceğim iki hususu burada belirttim. Açıkladım ve tartışmaya o sütunda düşüncelerimi de belirterek son verdim. Bunu da ilgili üyelerden birinin son yazısına hitaben yaptım. Sulh istedi. Saygı duydum.
Ama siz kaşımaya devam ettiniz. Amacınız bağcı dövmek, bu çok açık ve defalarca da teyit edildi tarafınızdan. Hemen hemen her yazınızda?
? Eğer birikiminiz, tartışma adabınız ve gücünüz yetiyorsa, burada yazılanlara cevap verin.? derken de bunu ortaya koydunuz. Ben bunun cevabını bu sütunlarda da verdim,önceki satırlarda, hayatın içindeki duruşumla da, kararlılığımla da?
Adı kim olursa olsun, tanıyayım tanımayayım, hak kaybına uğrayan her bir kimse için, bir ? maydanoz? olarak da cevabını verdim.
Fakat artık eminim ki, siz bu olayın çok ötesinde başka hesapların belki de hesaplaşmaların davasını ortaya yeniden koyabilme adına gayret göstermektesiniz.
Sebepleri çok açık:
1- En başından beri bu konunun ekseninden hiç sapmadan araştıran ve sadece bu konuda gerçeğin ortaya çıkması için çaba sarf eden yazılarınız olsaydı, size yine destek verip araştırma adına aynı duruşu sergilerdim. Ama siz bu duruşu göstermediniz. Açık olduğunu düşündüğünüz yerden girip, kişi ve kurum yargılamasına dönüştürerek adına olayı ta nerelere götürdünüz. Meslek duruşlarımıza, harcırahlarımıza, çocuklara mesleki yaklaşımlarımıza vb.
Ayıp!
Bunları kabul edemem! Kusura bakmayın. Konuyla ilgili değildi. Bunları kaşımamalı ve taşımamalıydınız.
Bu, uyguladığım bir strateji değildir!
Ama sizin bu konudaki stratejiniz onlarca satırlarda burada duruyor:
İNSANLARIN KİŞİLİĞİNİ VE MESLEKİ YAKLAŞIMLARINI TOPLUM ÖNÜNDE TARTIŞMAYA AÇMAK AMACIYLA GAYRET SARF ETMEK!
ve;
AYNI YOLDAN KİŞİ ÜZERİNDEN KURUMU HEDEF ALMAK!
Bunu görebiliyoruz bu sütunlardan.
Ayrıca buna da çok şaşırdım. Bildiğim E.GÖKERMAN için yakışmayan bir tutum.
2- Çok açık bir saptamam var!
Diyorum ki, vaktiyle herkesin gözünden kaçmış. Oyuncuların da. Hepimiz insanız. Nasıl olurda bu gözden kaçma hali yönetim için bir eksiklik, suçlama ve yargılama konusu yapılabiliyorsa, oyuncuları bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda onca oyuncudan hiçbirinin fark etmemesine hiç değinilmez.
Hataların azaltılmasını, yok edilmesini paylaşarak, elbirliği yaparak yok edemez miyiz?
Turnuvada fark edilip düzeltilme şansı da varken?
Benim bu saptamam bundan sonra aynı olayların tekrar etmemesi için küçük bir adım değil midir? Elbette yönergelerin daha açık ve bağlayıcı olması yapılacak düzenlemelerle sağlanabilir.
5 GM var diyorsunuz. Tamam, o 5 GM ? de fark etmedi, diğerleri gibi. Hesaplamalara gireceğini düşündü herkes doğal olarak. Ama TSF ye vaktinde bildirimi hiç yapılmamış olabileceği kimsenin aklına gelmedi. Dolayısıyla FİDE? ye kaydı da yasal süresini aştı tabi.
Bunları en başından beri yazdım. Ama sizin gibi aynı görüşteki arkadaşlarımız için bu yeterli değildi galiba ki bilinçli bir şekilde şu ana kadar göz ardı yapılıp hiç bahsetmeme kararlılığı sergileniyor.
Şu an bile!
3- Olayı ekseninden çıkaran tek üye siz değilsiniz!
Benzer, ama sizin üslubunuzdan farklı olarak; alaycı, küçük düşürücü, sürekli yargılama amaçlı olduğu belli, kutsal değerlerden bahseden ama onlarla alay etmeyi de ihmal etmeyen farklı yorumlar da gelmedi değil.
Ama olay bu iken, siz ta 2004?lere, 2000 li yılların başına gitme gereği hissettiniz. Sonunda Eğitim Kurulundaki görevinizden de bahsedip ayrılma nedenlerinize kadar?
Bunları neden ben yazmadım da siz yazma gereği duydunuz? Sizin söylediğiniz gibi konuyu farklı alanlara taşıyan biri olsam bunlardan benim bahsetmem gerekmez miydi? Bana bu fırsatı bile tanımadan?
İsimler vererek YK içinde farklı görüşler olduğunu ima ederek topluma bir şekilde farklı bir mesaj aktarabilmeyi tercih ettiniz. Ama gerek yoktu. Zaten YK içinde elbette farklı görüşler olabilir bu çok doğal. Demokratik duruş ta budur. Bakın bu sözüm de size çok sinir bozucu gelebilir. Ama unutmayın konuyu siz açtınız. Bırakın da cevabını verelim.
Sn. Cengiz KELEŞ ve siz demek ki satranca hizmet etme söz konusu olunca aynı gemide olabilirsiniz. Ayrılıklar olabilir, görev değişimi de?
Ama ortada yürümesi gereken bir tek gemi vardır. Siz onun su almasını mı istiyorsunuz? Gerçekten öyle olsa, şimdiki bazı konularda suskun kaldığınız gibi sadece seyredecek misiniz? BUNU MU ARZU EDİYORSUNUZ?
4- ?Bir özür beklerken olay gerçektende nerelere geldi? (30.10.2013?23:11) diyor arkadaşımız. Evet haklı!
Özür beklerken özre sebebiyet verecek davranışlarda bulunmaması gerekenler, sadece sizin belirttiğiniz gibi, yöneticiler hakemler vb. değil herhalde. Özre sebebiyet vermemek için üslup da önemlidir. Kendisine bir oyuncu olarak destek verirken içerikte ve üslupta kusur etmedim. Karışmamayı da seçebilir, böylelikle dışarıdan seyirci de kalabilirdim. Böylelikle arkadaşımın şahsıma yönelik tepkisini çekmezdim. Yazarken, yani ?maydanoz? olurken tüm bunları göze aldım. Demek ki sadece benim için bir anlamı varmış, bunu tüm yazılardan anlıyorum.
Fakat bu konuyu E. GÖKERMAN? ın daha birleştirici bir şekilde ortaya koymasını da beklerdim doğrusu. Bu şık durur ve sizin bu güne kadarki tanıdığım kişiliğinizle, duruşunuzla, objektif yaklaşımınızla bağdaştırabilirdim.
Ama bu forumda olmamın bir sebebidir, seyirci kalamıyorum.
?Tartışmaların sonlanması açısından edindiğim bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.
İstanbul Kulüpler Birinciliği FIDE' ye kesinlikle kayıt ettirilmemiş.? E. GÖKERMAN 30.10 1013 23:11
İşte sonuç. En başından beri ortaya konan sunulan bir cümle, siz daha yeni fark ettiniz.
Nihayet gerçeğe ulaştınız! 60 küsur mesajı tek tek saymışsınız. Bunları kaçıncı defadır bu sütunlarda yazdım bunu da saysaydınız, ne olur?
Çünkü TSF? ye kaydı yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı yapılmamış. Tabi doğal olarak da FİDE süreci başlatılamamış, diğer benzer turnuvalardan farklı olarak.
Bunları yazmıştım. Ama siz bana cevap yetiştirme zorunluluğunda hissettiğiniz için kendinizi, tüm bunları yok hükmünde saydınız. Bu hem bir çelişkidir, hem haksızlıktır, ben duymadım görmedim demektir, hem de bilinçli olarak toplumu yanıltmak ve yanlış algı sağlamak için saptırmaktır.
Sonuç olarak sizin için bu ayrı sütunu kullandım. Kendi kişiliğiniz ve duruşunuz hakkında beni bilgilendirmenize hiç gerek yoktu.
. Ben, Erşan GÖKERMAN? ı kişiliği, duruşu, nezaketi, bilgi düzeyi, satranç sevgisi ve emekçisi olarak geçmişte zaten yeterince tanımış ve bilgi sahibi olmuştum. Buraya kadar bir sorun göremiyorum.
Tüm bunlara rağmen bunu açık yüreklilikle açıklarım. Tabi size inandırıcı olabilirsem!
Birileri ?yaranmak? için söylüyor diye de düşünebilir.
Olsun! Düşünsünler. Geçmişte sizinle kısa da olsa bir süreci aynı zamanda paylaşmış biri olarak bu kadarını söylemem gerekli.
Ama son olarak bir arkadaşımızın hakkını ararken ona verdiğiniz destek de doğal ve makul olmasına rağmen, olayın, benim ortaya tüm açıklığımla destek amaçlı girmem ve tepki görmemle, sizde yukarıda açıklamaya çalıştığım tavrı gösterdiniz. Benim için bu tartışma çoktan bitmişti. Ama siz bazı cevaplar istediniz. Konuyu onun için başka sütuna taşıdım.
Her ne kadar tarafınızdan dile getirilmese de, son yazılarınızda bana çıtlattığınız gibi benim fikirlerimi burada açıklamak birilerini kızdırıp tuzağa çekmek şeklinde bir amacım yoktur. Bu çok basit bir yakıştırmaca olmuş. Yazan kişiyi tanımasam anlamaya çalışacağım, ama sn. GÜRCAN bu şekilde olabileceğini söyledi ve tartışmak istemediğini belirtti.
Strateji ya da bana ait bir tarz, yöntem değildir. Böyle bir şeyi asla kabul edemem. Yapanın yanına kalmayacak, anti-sosyal bir davranıştır. Kalleşçe olur.
Ben böyle biri değilim sn. ERŞAN!
- MATRANÇ -