04-12-2013, 08:47
Ben fırsat bulduğumda bu konuyla ilgili birşeyler yazacağım ama hukuksal açıdan gözden kaçmaması gereken basit iki nokta var:
Hukuk sisteminde kişisel hakları bağlayan cezalar ancak yasa ile ve millet meclisinden geçerse düzenlenebilir. Anayasa Mahkemesinin ceza normu düzenleyen Kanun Hükmünde Kararname iptalleri ile ilgili örnekleri çok açık (Yani AYM, kanuna eş değer bir düzenleme ile dahi kişisel hürriyeti sınırlandıramazsın diyor). Ha keza, AB normları da net.
Buna bağlı olarak çalışma hürriyeti ayrıca anayasal güvence altındadır. Talimatname ile kısıtlanamaz. Çünkü anayasa talimatnameden üstündür.
O yüzden açılacak bir dava ile sadece bu karar değil, TSF disiplin talimatı da kısmen veya tamamen iptal edilir (edilebilir değil, edilir).
Kararın tek anlamı, bu kararı veren kafaların nasıl kafalar olduğunu en geç 6 ayda bir bize hatırlatmasıdır. Bu güncelleme de Aralık 2013 itibariyle yerine getirilmiştir.
Hukuk sisteminde kişisel hakları bağlayan cezalar ancak yasa ile ve millet meclisinden geçerse düzenlenebilir. Anayasa Mahkemesinin ceza normu düzenleyen Kanun Hükmünde Kararname iptalleri ile ilgili örnekleri çok açık (Yani AYM, kanuna eş değer bir düzenleme ile dahi kişisel hürriyeti sınırlandıramazsın diyor). Ha keza, AB normları da net.
Buna bağlı olarak çalışma hürriyeti ayrıca anayasal güvence altındadır. Talimatname ile kısıtlanamaz. Çünkü anayasa talimatnameden üstündür.
O yüzden açılacak bir dava ile sadece bu karar değil, TSF disiplin talimatı da kısmen veya tamamen iptal edilir (edilebilir değil, edilir).
Kararın tek anlamı, bu kararı veren kafaların nasıl kafalar olduğunu en geç 6 ayda bir bize hatırlatmasıdır. Bu güncelleme de Aralık 2013 itibariyle yerine getirilmiştir.