21-12-2013, 22:30
Sayın ERTAN,
Ben artık gerçekleri görmeyen ve onları kabul etmeyenler ile ÖSF da tartışmıyorum. Çünkü bir anlamı yok.
Ama iddialarını kanıtlamaya davet etmeye devam ediyorum.
Sayın KILCIGİL e iki adet mesaj gönderdim.
Birincisinde görüşlerimi açıkladım ve kendi yazısındaki çelişkilerini göstererek açıklamasını istedim.
İKİNCİ MESAJIMDA İSE BAZI SORULARIM OLDU cevaplaması için. Ama şu ana kadar hiçbir cevap alamadım.
Almayacağımı da sanıyorum.
Çünkü gazeteci kimliği ile herhalde tartışmak niyeti yok. Çünkü görevi ve işlevi her durumda satrancın spor olmadığını kanıtlamaya çalışmak. Bir insan tezinin sonuna kadar arkasında durmalıdır. O bunu yapmaya çalışıyor her halde.
Bazen sadece yazınca, insanlar kendisinin haklı olduğunu sanmaya başlıyorlar.
"Gazeteci, yazar kime denir?", bunu da açıklasaydı kendisi.
Spor yapan herkes sporcu mudur?, bunu da açıklamalıdır.
Ben yazıyorsam, kendimi gazeteci saymıyorum. Oysa o kendisinin yazar kimliğiyle, kanlı canlı ve içinde adale olan etkinlikleri spor sayıyor. Üstelik de BESYO lu kimliğini öğreniyorum şaşırarak!
Oysa kendisiyle her yerde, herkesin önünde tartışırım!
Satranç tüm sporlardan uzak ara; gittikçe kendisini yenileyen ve geliştiren, kitlelere yayılan ve o kitlelere de farklı disipline alışkanlıkları kazandıran eşsiz bir bireysel ve takım sporudur.
Böyle bir şeye tanıklık yapmayan bir insanın satrancı spor olarak kabul etmesinin anlamı yok.
Belki zaman içinde anlar ve kabul eder.
KILCIGİL nereden bilebilir ki TOPALOV- KRAMNİK D.Ş. Maçına KRAMNİK' in iki yıl öncesinden antrenmanlarına başladığına...
O nereden bilebilir ki bir sporcu zamanında uyku kalitesine ulaşamazsa ertesi gün istediği performansa ulaşamayacağını...
O arkadaşımız bilebilir mi KASPAROV' un maçtan saatler öncesinden deniz kıyısında 2 saat yürüdüğünü...
Bir dünya devinin arkasında onca danışman, onca psikolog, kalori uzmanı diyetisyen, spor antrenörü ile haftalar boyunca maçına antrenman yaparak hazırlandığını bilip de kabul edebilir mi? O zaman tezi çakma tez olur çıkar!
Kişinin doğaya karşı güçlü ve sağlıklı olarak kalmak amacıyla tek başına veya başka kişilerle birlikte yaptığı belli bir disipline kuralları olan programlı etkinlikler spordur.
Kas ile ve mutlaka terleyerek de yapılması gerekmez.
Satrancın kilo kaybettirmediğini söylemek ve ispatlamaya çalışmak çok saçma...
Sistemleriniz bozulunca doktorunuz imdadınıza yetişir ve G. KASPAROV' un elinden kurtarıverir sizi...
Tezi çok kolay çürütülebilir.
Nitekim bir başka arkadaş da yazmış bunu güzelce, daha ne yazacak Oktay kardeşim?
KILCIGİL bizi aptal mı sanıyor, yoksa aptal yerine mi koyuyor?
Selamlarımla...
Ben artık gerçekleri görmeyen ve onları kabul etmeyenler ile ÖSF da tartışmıyorum. Çünkü bir anlamı yok.
Ama iddialarını kanıtlamaya davet etmeye devam ediyorum.
Sayın KILCIGİL e iki adet mesaj gönderdim.
Birincisinde görüşlerimi açıkladım ve kendi yazısındaki çelişkilerini göstererek açıklamasını istedim.
İKİNCİ MESAJIMDA İSE BAZI SORULARIM OLDU cevaplaması için. Ama şu ana kadar hiçbir cevap alamadım.
Almayacağımı da sanıyorum.
Çünkü gazeteci kimliği ile herhalde tartışmak niyeti yok. Çünkü görevi ve işlevi her durumda satrancın spor olmadığını kanıtlamaya çalışmak. Bir insan tezinin sonuna kadar arkasında durmalıdır. O bunu yapmaya çalışıyor her halde.
Bazen sadece yazınca, insanlar kendisinin haklı olduğunu sanmaya başlıyorlar.
"Gazeteci, yazar kime denir?", bunu da açıklasaydı kendisi.
Spor yapan herkes sporcu mudur?, bunu da açıklamalıdır.
Ben yazıyorsam, kendimi gazeteci saymıyorum. Oysa o kendisinin yazar kimliğiyle, kanlı canlı ve içinde adale olan etkinlikleri spor sayıyor. Üstelik de BESYO lu kimliğini öğreniyorum şaşırarak!
Oysa kendisiyle her yerde, herkesin önünde tartışırım!
Satranç tüm sporlardan uzak ara; gittikçe kendisini yenileyen ve geliştiren, kitlelere yayılan ve o kitlelere de farklı disipline alışkanlıkları kazandıran eşsiz bir bireysel ve takım sporudur.
Böyle bir şeye tanıklık yapmayan bir insanın satrancı spor olarak kabul etmesinin anlamı yok.
Belki zaman içinde anlar ve kabul eder.
KILCIGİL nereden bilebilir ki TOPALOV- KRAMNİK D.Ş. Maçına KRAMNİK' in iki yıl öncesinden antrenmanlarına başladığına...
O nereden bilebilir ki bir sporcu zamanında uyku kalitesine ulaşamazsa ertesi gün istediği performansa ulaşamayacağını...
O arkadaşımız bilebilir mi KASPAROV' un maçtan saatler öncesinden deniz kıyısında 2 saat yürüdüğünü...
Bir dünya devinin arkasında onca danışman, onca psikolog, kalori uzmanı diyetisyen, spor antrenörü ile haftalar boyunca maçına antrenman yaparak hazırlandığını bilip de kabul edebilir mi? O zaman tezi çakma tez olur çıkar!
Kişinin doğaya karşı güçlü ve sağlıklı olarak kalmak amacıyla tek başına veya başka kişilerle birlikte yaptığı belli bir disipline kuralları olan programlı etkinlikler spordur.
Kas ile ve mutlaka terleyerek de yapılması gerekmez.
Satrancın kilo kaybettirmediğini söylemek ve ispatlamaya çalışmak çok saçma...
Sistemleriniz bozulunca doktorunuz imdadınıza yetişir ve G. KASPAROV' un elinden kurtarıverir sizi...
Tezi çok kolay çürütülebilir.
Nitekim bir başka arkadaş da yazmış bunu güzelce, daha ne yazacak Oktay kardeşim?
KILCIGİL bizi aptal mı sanıyor, yoksa aptal yerine mi koyuyor?
Selamlarımla...
- MATRANÇ -