22-12-2013, 23:44
Ön yargılara kapılmadan hazırlanmış, güzel bir araştırma:
http://en.chessbase.com/post/vik-hansen-...ort-260513
Carlsen gibi bir dünya şampiyonunu çıkaran Norveç'te satrancın spor olup olmadığı, son zamanlarda oldukça tartışılan bir konuymuş. (Ertan arkadaşımız herhalde Norveç'te yaşıyor! )
Özetlersek, yazar Vik-Hansen satrancın bir spor olduğu sonucuna varıyor.
Bu sonuca varırken aşağıdaki tezleri öne sürüyor:
1. Profesyonel bir satranç sporcusunun beynindeki nöronların işleyiş ve tepki şekliyle profesyonel bir atletin nöronlarınki aynı.
2. "Kilo kaybettirmiyor." diyenlerde Kaprov'un 1984 yılında Kasparov'la yaptığı maç sırasında kaybettiği 10 kiloyu hatırlatıyor. (Uzun bir ağır partinin sonunda bile hissedilen yorgunluğu hepimiz biliyoruz.)
3. Satrançta zirvenin yeni sahiplerinin daima gençler olduğunu hatırlatıyor. (Bence bu nokta önemli: Karpov'u silen genç Kasparov, Kasparov'a tek oyun bile vermeyen genç Kramnik ve Anand'ı tarumar eden genç Carlsen örneklerini hatırlamak yeterlidir.)
4. Rekabet duygusu, antrenman olanağı, kuralları, araçları, skor şekilleri ve yarışma formatlarıyla birçok standart spor dalından eksiği yoktur, diyor.
Konuyla ilgili debate.org sitesinde bir başlık var:
http://www.debate.org/opinions/is-chess-a-sport
Siz de oyunuzu verebilir, her iki görüşteki insanların yazdıklarını okuyabilir ve farklı bilgiler edinebilirsiniz. Son durum: Satrancın spor olduğunu düşünenlerin oranı %60.
Son olarak, about.com'da kısa bir özet var, meraklısına:
http://chess.about.com/od/chesshistory/a...-Sport.htm
4.
http://en.chessbase.com/post/vik-hansen-...ort-260513
Carlsen gibi bir dünya şampiyonunu çıkaran Norveç'te satrancın spor olup olmadığı, son zamanlarda oldukça tartışılan bir konuymuş. (Ertan arkadaşımız herhalde Norveç'te yaşıyor! )
Özetlersek, yazar Vik-Hansen satrancın bir spor olduğu sonucuna varıyor.
Bu sonuca varırken aşağıdaki tezleri öne sürüyor:
1. Profesyonel bir satranç sporcusunun beynindeki nöronların işleyiş ve tepki şekliyle profesyonel bir atletin nöronlarınki aynı.
2. "Kilo kaybettirmiyor." diyenlerde Kaprov'un 1984 yılında Kasparov'la yaptığı maç sırasında kaybettiği 10 kiloyu hatırlatıyor. (Uzun bir ağır partinin sonunda bile hissedilen yorgunluğu hepimiz biliyoruz.)
3. Satrançta zirvenin yeni sahiplerinin daima gençler olduğunu hatırlatıyor. (Bence bu nokta önemli: Karpov'u silen genç Kasparov, Kasparov'a tek oyun bile vermeyen genç Kramnik ve Anand'ı tarumar eden genç Carlsen örneklerini hatırlamak yeterlidir.)
4. Rekabet duygusu, antrenman olanağı, kuralları, araçları, skor şekilleri ve yarışma formatlarıyla birçok standart spor dalından eksiği yoktur, diyor.
Konuyla ilgili debate.org sitesinde bir başlık var:
http://www.debate.org/opinions/is-chess-a-sport
Siz de oyunuzu verebilir, her iki görüşteki insanların yazdıklarını okuyabilir ve farklı bilgiler edinebilirsiniz. Son durum: Satrancın spor olduğunu düşünenlerin oranı %60.
Son olarak, about.com'da kısa bir özet var, meraklısına:
http://chess.about.com/od/chesshistory/a...-Sport.htm
4.