23-12-2013, 02:23
Dr Harun Taner Nickli Kullanıcıdan Alıntı:Satranç Bir Spor mu?Osman Temiz de aynı hataya düşmüş.
Osman Temiz tarafından yazıldı.
Satrancın bir spor olup olmadığını Olimpiyat Felsefesi zaviyesinden değerlendiren Kılcıgil, olimpiyat oyunlarında bir doviz olarak kullanılan ?Citius, Altius, Fortius?, yâni ?daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü? sözünden hareketle, satrancın daha hızlı, daha yüksek ve daha güçlü mü olup olmadığını sorgulamaktadır. Kılcıgil'e göre satranç ?daha hızlı? olarak algılanamaz, çünkü; rakibe, ?haydi oyna sıra sende, ne bekliyorsun? diyemezsiniz. ?Daha kuvvetli? olduğu şeklinde de algılanamaz çünkü bu, fizyolojik bir zorlama ve gelişme anlamındadır. ?Daha yüksek? olduğu şeklinde algılanabilir ama bir şartla, eğer ki rakipleri yenerek şampiyon olmak anlaşılıyorsa; fakat buradaki daha yükseğe kavramı, fizyolojik bir zorlama ve vücut sınırlarının zorlanması, araçlı veya araçsız daha yükseğe anlamındadır.
Kılcıgil, burada Olimpiyat Oyunları Felsefesi zaviyesinden satrancın bir spor olamayacağına hükmetmektedir, fakat bugün Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından satranç, 15. Asya Oyunlarına dahil edilerek onun ?olimpik spor? olma yolunu açmıştır.
Kılcıgil, değişik açılardan da satrancın bir spor olmadığını kritik etmektedir. Şöyle ki, çok çeşitli konularda uzman kişilerin zaman zaman insanların kendi sağlıklarını düzenlemek veya korumak için önerdikleri spor egzersizleri, fiziksel aktivite anlamındadır. Kolesterolü yüksek ve şişman bir kişinin, sağlığını düzenlemek için doktordan aldığı öneri, hiçbir zaman ?oturduğunuz yerde iyi bir rakiple düzenli olarak en az günde yarım saat satranç oynayın olmaz. Yani sporda mutlaka fizyolojik bir zorlama olması lazım, sporun en temel, en birinci şartı budur.(35)
Bu mevzuuda Kılcıgil'e katılmamak mümkün değildir. Gerçekten de satranç, bütün yönleriyle sporun ifade ettiği mânâyı tam olarak temsil etmez, yansıtmaz.
Kısa yazımda söyledim, temel hata spor kavramını şu modası geçmiş "Citius, Altius, Fortius" üçlemesini temel alarak değerlendirmek.
Bu sözün kaynağı Baron Pierre de Coubertin'in 1912 yılında, olimpiyat mottosu olarak söylediği bir slogan.
Oysa olimpiyat kavramı kökü antik çağa eski Yunan medeniyetine kadar gidiyor, bu bir. Yani olimpizm Pierre de Coubertin tarafından belirlenmiş bir olgu değil. Coubertin sadece olimpiyatları yeniden canlandırmak isterken bu sloganı kullanıma sokmuştur.
Keza slogan eksik ve tam tarif içermiyor, işte eskrim, okçuluk, atıcılık gibi kökü ilk çağlara giden sporları dahi tarif etmiyor. Tıpkı "sağlam kafa sağlam vücudda bulunur" sözünün zamanla benimsenmesi gibi; oysa doğrusu "keşke sağlam kafa sağlam vücutta bulunsaydı" dır.
Kısaca, "Citius, Altius, Fortius" bilimsel bir izah değildir; olimpizmi de tarif etmez. Ayrıca 1912'den bugüne o anlatılmak istenen olimpizm ideasının yüzlerce kez ırzına geçilmiştir. Son olimpiyatlarda Kobe Bryant, LeBron James falan oynadılar, Bolt yılda 50 milyon doların üzerinde para basıyor, ne olimpizm mi?
İkincisi, olimpizm ile spor tarifi birbirne yakın görünse de özellikle spor kavramının genişliği sebebiyle ancak kesişme noktasına sahip olurlar ama birbirlerini tamlamazlar, hatta çelişirler.
Her sabah yağmur çamur demeden yürüyüşe çıkan ve sonra evinde 100 mekik çeken bir kişi spor yapar mı? Yapar. Sportmen kabul edilebilir mi, bu disiplini koruduğu sürece evet.
Peki sabahları yürüyüşü veya mekik çekme başlıklı bir olimpik yarış var mı? Hayır.
Çünkü 2 yazarın karıştırdığı (ve bence sokaklardan, tirbünlerden, dünyadan çok kopuk olmalarnın temel sonucu) spor ile yarışma olgusunu karmakarışık etmeleri ve esasen bir yarışma olgusu olan olimpizm üzerinden spor tanımı vermeye kalkmaları.
O yüzden sadece kas gücüne dayalı aksiyonları spor sayıyorlar (ki satrancın bir vücut organı olan beyin kasları ile ilgili olduğu ayrı bir vaka) ama spor = kas aktivitesi önermesi maalesef çok çapsız bir önerme olmaya mahkum.
Temel örnek olarak okçuluğu vermiştim. Dünya tarihinin en eski bir kaç sporundan biridir belki. Okçu'nun temel aktivitesi, oku attığı ve hedefe bağlandığı 20-30 saniyedir. Hedefini de beyni ile okur.
Sallama yazarın iddia ettiğinin aksine, beynin okuma yaptığı sporlardan biridir okçuluk; hedefi vurmak için daha hızlı hareket etmek, oku daha güçlü kaslarla bir noktaya ulaştırmak veya yükseğe dikmek değildir. Temel başarı beynin hedefi doğru okuması ve bunu oku atan ele iletmesidir.
Atıcılık (trap) ve bununla kaynaşmış başka kombine olimpik sporlar da sayabilirim modern pentatlon gibi (içinde atıcılık var mesela).
Beynin okuması üst düzey basketbol oyuncularında da olan bir yetenektir; üst düzey bir basketbolcu top elinden çıktığında onun çemberin içinden girip girmeyeceğini bilir. NBA'da izleyin, çoğu oyuncu uzak mesafeden sallarken bile, top havadayken sevinmeye başlar.
Yani beynin okuması sporun bir elementidir; bir eylemi spora aykırı yapmaz; tersine, hedefe yönelik tüm sporlarda beyin okuma yapar ve eylemi önceden kurar.
Teniste de, güreşte de, futbolda da hamlenin beyinde önceden kurulup fiziksel eyleme dönüşmesi bir süreçtir.
Sonuç olarak:
a) Olimpizm sloganı üzerinden sporu tanımlayamazsınız. O slogan bir bilimsel spor tanımı değildir. Eksiktir.
b) Spor çok yönlüdür. Sokakta yürüyen, evinde sabahları çekme, germe, esneme hareketleri yapan ama amacı hızlı, yüksek, ileri olmayan insanları spor tanımı içinde tutmanız lazımdır.
c) Hedefe yönelik (challenge içeren) yarışmaların spor olup olmadığı daha çok tartışma gerektirir. Futbol spor mudur diye sorulabilir mesela?
Profesyonel düzeyde futbol asla sağlıklı ve fit olmak için yapılmaz; amaç skor elde etmektir. Boks gibi sporlarda da amaç sportif olmak değildir. Eğer olimpizm felsefesi üzerinden gidilecekse boks, dövüş sporları gibi sporlarla uzağa, ileri ve yükseğe gitme ile hiç alakası olmamış modern zaman challenge'ları (futbol-tenis-basketbol) dışlanmak durumundadır.
d) Kaldı ki golf gibi tuhaf bir meşgaleyi, curling gibi bir saçmalığı hatta motor sporlarını (adında bile spor varken) sportif tanım içine alıp, hem fiziksel hem moral hem de beyinsel çalışma ile hazırlanılan satrancı oyun seviyesine indirgemek ayrı bir yanlıştır.
Sporun tanımı o kadar kolay değil. Ama olimpizm sloganı asla sporun tanımı olamaz.