18-01-2014, 16:29
Turnuvalara cep telefonu sokulmaması kuralını destekliyorum.
Bu biraz bizim satranca bakış açımız, amatöründen profesyoneline biz satrancı bir spor olarak çok içimize sindiremiyoruz. Çok da saygı duymuyoruz.
Profesyonel oyuncu için, telefonsuz salona girmek zaten olması gerekendir. Hiçbir tıp doktoru profesyonel hayatta, ameliyata elinde cep telefonu ile girmez; hiçbir pilotun uçağı kaldırırken cep telefonu ile gevezelik yapmadığı gibi.
Sportif alanda da hiçbir atlet, basketbolcu, tenisçi, futbolcu maçını oynarken cep telefonuna bakmaz.
Bir tenisçi, 4-5 saat sürecek maçında telefonunundan uzak kalır, servis aralarında telefonuna bakmak veya twittera mesaj göndermek aklına bile gelmez. Üstelik cep telefonu görece olarak hiçbir sporda, doping etkisi yaratmamasına rağmen.
Bu sürede veya bu süreden daha az oyun oynayacak bir satranç oyuncusunun telefonsuz yaşaması niçin düşünülmüyor, anlamıyorum. 4-5 saat yahu alt tarafı. Bu, oynadığınız oyuna, yarattığınız küçük esere, orada bulunma sebebine karşı taşıdığınız saygı.
Bir turnuvaya aracı ile gelen kişiler telefonu araçlarında bırakabilirler, otobüsle veya yürüyerek gelenler bir yakınına bırakabilirler, meslek sebebiyle acil halleri olacak konumdakiler (tıp doktorları veya Hakim - Savcı gibi yüksek memurlar) hakeme sessiz durumda teslim edebilirler. Bu kişilerin de sayısı bir turnuvada 5-6 etmez zaten.
Ne dolaba gerek var, ne başka birşeye.
Mesele bizim satrancın ciddi ve kalifiye bir spor olduğunu içimize sindirmemizde. Kendimize kabul ettirmemizde. 3 saat twit atamamak bize bir turnuva oyunundan daha önemli geliyorsa, hakikaten satranca saygımız yok demektir.
Bu biraz bizim satranca bakış açımız, amatöründen profesyoneline biz satrancı bir spor olarak çok içimize sindiremiyoruz. Çok da saygı duymuyoruz.
Profesyonel oyuncu için, telefonsuz salona girmek zaten olması gerekendir. Hiçbir tıp doktoru profesyonel hayatta, ameliyata elinde cep telefonu ile girmez; hiçbir pilotun uçağı kaldırırken cep telefonu ile gevezelik yapmadığı gibi.
Sportif alanda da hiçbir atlet, basketbolcu, tenisçi, futbolcu maçını oynarken cep telefonuna bakmaz.
Bir tenisçi, 4-5 saat sürecek maçında telefonunundan uzak kalır, servis aralarında telefonuna bakmak veya twittera mesaj göndermek aklına bile gelmez. Üstelik cep telefonu görece olarak hiçbir sporda, doping etkisi yaratmamasına rağmen.
Bu sürede veya bu süreden daha az oyun oynayacak bir satranç oyuncusunun telefonsuz yaşaması niçin düşünülmüyor, anlamıyorum. 4-5 saat yahu alt tarafı. Bu, oynadığınız oyuna, yarattığınız küçük esere, orada bulunma sebebine karşı taşıdığınız saygı.
Bir turnuvaya aracı ile gelen kişiler telefonu araçlarında bırakabilirler, otobüsle veya yürüyerek gelenler bir yakınına bırakabilirler, meslek sebebiyle acil halleri olacak konumdakiler (tıp doktorları veya Hakim - Savcı gibi yüksek memurlar) hakeme sessiz durumda teslim edebilirler. Bu kişilerin de sayısı bir turnuvada 5-6 etmez zaten.
Ne dolaba gerek var, ne başka birşeye.
Mesele bizim satrancın ciddi ve kalifiye bir spor olduğunu içimize sindirmemizde. Kendimize kabul ettirmemizde. 3 saat twit atamamak bize bir turnuva oyunundan daha önemli geliyorsa, hakikaten satranca saygımız yok demektir.