01-03-2014, 23:30
[size=12]Bu konu epey dallanıp budaklanmış ama bütün mesajları okudum. Uzun olacak mesajım o yüzden değişik puntolarla okumayı kolaylaştırmaya çalışacağım.
Ben mesaj trafiğini epey geç gördüm. Cevap verilecek pek çok konu var. Madde madde gideyim.
Ben Anand?ın böyle bir sözü olduğunu bilmiyordum, muhtemelen belli bir bağlamda biraz da şaka yolu meramını anlatmak için söylemiştir. Aksini gösteren pek çok örnek var. Türkiye'den çıkmış ve Türkiye adına oynayan bütün büyükustalar misal. 13-14 yaşında satranca başlayan biri için geçerli olabilir ama 8-10 yaş için asla değil. Doğru anladıysam zayıf ve somut olarak da yanlış bir argüman.
Aşkın Taşan?ın verdiği örneklerin spordan değil sanattan olması da özellikle dikkatimi çekti. Umarım çeşitli spor dallarından da benzer örnekler vardır. (sf.2?deki mesajlardan birine istinaden)
Oktay Ertan ne demek istediğimi ve işin ticari boyutunu çok net bir şekilde algılamış ve dile getirmiş. Meselenin özü ?sektörleşmekte? bana sorarsanız.
Ateş Ülker şöyle yazmış: "Yoksa hiçbirimizin "filan kişi filan sporcuyu Büyükusta yapana kadar çalıştırsın"şeklinde bir iddiası olamaz.Kişilerin hevesini kırmayalım!Kim hangi konuda hizmet etmişse ona teşekkür edelim!Madalya istemiyoruz.Övgü dolu sayfalarca yazı yazılmasını istemiyoruz.Biraz teşvik bekliyoruz.
Kesinlikle katılıyorum. Kişilerden bağımsız olarak bir sistem hiç kimsenin kendi potansiyelini tam manasıyla gerçekleştiremiyorsa o sistemde bir sorun var demektir. Bu illa bir federasyon veya yönetimdeki Ali?nin veya Veli?nin egosundan da değil bence hem eğitim sistemi hem de saçmasapan spor kültürümüzün de bunda etkisi var. Yoksa antrenörlerde bir sorun olduğunu düşünenlere de katılmıyorum. Eğitim sistemi profesyonel olmak isteyen sporcuları teşvik etmiyor. Tesis yaparak Olimpiyat almaya çalışıyoruz hala. Futbol bile diyemiyoruz aklımıza o topu görünce üç tane takım geliyor.
Aşkın Taşan?ın tavsiye/önerileri yazdığı mesaj bu karışık ve genişlemiş konuyu toparlamak açısından faydalı. Belki bazı sonuçlar varılmasına vesile olur.
Cengiz Keleş?in 9 yaş altı için rapor gerekir önerisi düşünmeye değer ama ne kadar uygulanabilir onu bilemiyorum. Pratik zorlukları olurmuş gibi bir izlenime kapıldım. (sf.3)
Ateş Ülker şöyle yazmış:
"Federasyon yöneticisi olduğumuz takdirde Satranca başlama yaşını daha da aşağı çekmeye çalışmayacağımızı söyleyemeyiz!Satrançcı bulunduğu konuma göre hamlelerini değiştiren kimsedir!?
Bu konuda ben 180 derece tersini yaparım diyemem ama sorgulayacağım, tartışmaya açacağım kesin. O yüzden yönetici olmam zor
Ben mesaj trafiğini epey geç gördüm. Cevap verilecek pek çok konu var. Madde madde gideyim.
Alıntı:14 yaşında GM değilseniz hiçbir zaman GM olamazsınız" diyen ANAND
Ben Anand?ın böyle bir sözü olduğunu bilmiyordum, muhtemelen belli bir bağlamda biraz da şaka yolu meramını anlatmak için söylemiştir. Aksini gösteren pek çok örnek var. Türkiye'den çıkmış ve Türkiye adına oynayan bütün büyükustalar misal. 13-14 yaşında satranca başlayan biri için geçerli olabilir ama 8-10 yaş için asla değil. Doğru anladıysam zayıf ve somut olarak da yanlış bir argüman.
Aşkın Taşan?ın verdiği örneklerin spordan değil sanattan olması da özellikle dikkatimi çekti. Umarım çeşitli spor dallarından da benzer örnekler vardır. (sf.2?deki mesajlardan birine istinaden)
Oktay Ertan ne demek istediğimi ve işin ticari boyutunu çok net bir şekilde algılamış ve dile getirmiş. Meselenin özü ?sektörleşmekte? bana sorarsanız.
Ateş Ülker şöyle yazmış: "Yoksa hiçbirimizin "filan kişi filan sporcuyu Büyükusta yapana kadar çalıştırsın"şeklinde bir iddiası olamaz.Kişilerin hevesini kırmayalım!Kim hangi konuda hizmet etmişse ona teşekkür edelim!Madalya istemiyoruz.Övgü dolu sayfalarca yazı yazılmasını istemiyoruz.Biraz teşvik bekliyoruz.
Kesinlikle katılıyorum. Kişilerden bağımsız olarak bir sistem hiç kimsenin kendi potansiyelini tam manasıyla gerçekleştiremiyorsa o sistemde bir sorun var demektir. Bu illa bir federasyon veya yönetimdeki Ali?nin veya Veli?nin egosundan da değil bence hem eğitim sistemi hem de saçmasapan spor kültürümüzün de bunda etkisi var. Yoksa antrenörlerde bir sorun olduğunu düşünenlere de katılmıyorum. Eğitim sistemi profesyonel olmak isteyen sporcuları teşvik etmiyor. Tesis yaparak Olimpiyat almaya çalışıyoruz hala. Futbol bile diyemiyoruz aklımıza o topu görünce üç tane takım geliyor.
Aşkın Taşan?ın tavsiye/önerileri yazdığı mesaj bu karışık ve genişlemiş konuyu toparlamak açısından faydalı. Belki bazı sonuçlar varılmasına vesile olur.
Cengiz Keleş?in 9 yaş altı için rapor gerekir önerisi düşünmeye değer ama ne kadar uygulanabilir onu bilemiyorum. Pratik zorlukları olurmuş gibi bir izlenime kapıldım. (sf.3)
Ateş Ülker şöyle yazmış:
"Federasyon yöneticisi olduğumuz takdirde Satranca başlama yaşını daha da aşağı çekmeye çalışmayacağımızı söyleyemeyiz!Satrançcı bulunduğu konuma göre hamlelerini değiştiren kimsedir!?
Bu konuda ben 180 derece tersini yaparım diyemem ama sorgulayacağım, tartışmaya açacağım kesin. O yüzden yönetici olmam zor