12-04-2014, 21:13
Satranç Akademisi' nin kurulma amaçları ilk gün ne ise bu gün de aynı çizgide devam etmektedir. Yanlış ve amaç dışı kullanımlar, işlevi satrancın yaygınlaşması ve turnuvalara katılım köprüsü kurmak olan bu uygulamanın özüne zarar vermez.
Çeşitli kategorilerde hizmet veren bu uygulama, tamamen bir ölçüm sistemi değildir.
Ayrıca sistemin içindeki uygulamalar zorunlu tutulmamış ve her bir basamağı da ücretlendirilmemiştir.
Eğer lisans çıkarmak için ilk basamak zorunlu ve ücretli olsaydı, etik dışı söylemlerini ciddi bir biçimde inceler ve fikrimi de aynı doğrultuda belirtirdim.
Ülkemizde turnuvalara lisans çıkartarak katılım esası vardır.
Sporcu lisansı çıkarmak da son derece kolaylaşmıştır.
Ancak bazı sporcularımız, çeşitli nedenlerle bir an önce UKD lerinin çıkmasını hayal etmektedir. Yaklaşık 3 yıldır turnuvalara katılmasına rağmen henüz UKD si çıkmamış bazı sporcular mevcuttur. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Yeterince UKD li oyuncuyla oynamama, katıldığı turnuvaların hesaplamalara katılmaması vb. sebepler. Bu durum özellikle bazı küçük yaştaki sporcularda motivasyon kaybı ve sıkıntılar yaratmaktadır.
Bu durumda bu yola başvurmalar olmaktadır. Bunu ben de tasvip etmiyorum. Sporcu performansı turnuvalarda ölçülmelidir.
Ancak bu durumun beraberinde getirdiği bazı enteresan sonuçlar da vardır ve bu da tartışılabilir; Örneğin ukd çıkarabilmek için Satranç Akademisine yönelme. Birinci aşamayı kastediyorum.
Oradaki dersleri takip edip, o oranda ölçülebilme.
Bunun olmadığı bir durumda geriye sadece turnuvalara girerek ukd sinin çıkmasını beklemek seçeneği kalıyor ki, bu durumda özellikle küçük sporcular için beklenebilir bir süreç değil.
Tabi bu noktada gözlemlerimi paylaşıyorum, her hangi bir yargılama yapmıyorum.
Ancak ikinci kişi ya da bilgisayarlar ile bu sürecin yaşanmasının amaç dışı = etik dışı olduğunu kesinlikle kabul ederim.
Bu işlevdeki antrenör ve sporcuların en gerçekçi testi de turnuvalarda ortaya çıkmaktadır. Çok büyük bir bölümü düşüş yaşamakta ve gerçek satranç antrenmanının değeri de ortaya çıkmaktadır.
Tartışma konusunu önemli bulduğum için görüşlerimi belirtmeye devam edeceğim.
Çeşitli kategorilerde hizmet veren bu uygulama, tamamen bir ölçüm sistemi değildir.
Ayrıca sistemin içindeki uygulamalar zorunlu tutulmamış ve her bir basamağı da ücretlendirilmemiştir.
Eğer lisans çıkarmak için ilk basamak zorunlu ve ücretli olsaydı, etik dışı söylemlerini ciddi bir biçimde inceler ve fikrimi de aynı doğrultuda belirtirdim.
Ülkemizde turnuvalara lisans çıkartarak katılım esası vardır.
Sporcu lisansı çıkarmak da son derece kolaylaşmıştır.
Ancak bazı sporcularımız, çeşitli nedenlerle bir an önce UKD lerinin çıkmasını hayal etmektedir. Yaklaşık 3 yıldır turnuvalara katılmasına rağmen henüz UKD si çıkmamış bazı sporcular mevcuttur. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Yeterince UKD li oyuncuyla oynamama, katıldığı turnuvaların hesaplamalara katılmaması vb. sebepler. Bu durum özellikle bazı küçük yaştaki sporcularda motivasyon kaybı ve sıkıntılar yaratmaktadır.
Bu durumda bu yola başvurmalar olmaktadır. Bunu ben de tasvip etmiyorum. Sporcu performansı turnuvalarda ölçülmelidir.
Ancak bu durumun beraberinde getirdiği bazı enteresan sonuçlar da vardır ve bu da tartışılabilir; Örneğin ukd çıkarabilmek için Satranç Akademisine yönelme. Birinci aşamayı kastediyorum.
Oradaki dersleri takip edip, o oranda ölçülebilme.
Bunun olmadığı bir durumda geriye sadece turnuvalara girerek ukd sinin çıkmasını beklemek seçeneği kalıyor ki, bu durumda özellikle küçük sporcular için beklenebilir bir süreç değil.
Tabi bu noktada gözlemlerimi paylaşıyorum, her hangi bir yargılama yapmıyorum.
Ancak ikinci kişi ya da bilgisayarlar ile bu sürecin yaşanmasının amaç dışı = etik dışı olduğunu kesinlikle kabul ederim.
Bu işlevdeki antrenör ve sporcuların en gerçekçi testi de turnuvalarda ortaya çıkmaktadır. Çok büyük bir bölümü düşüş yaşamakta ve gerçek satranç antrenmanının değeri de ortaya çıkmaktadır.
Tartışma konusunu önemli bulduğum için görüşlerimi belirtmeye devam edeceğim.
- MATRANÇ -