19-04-2014, 20:38
Tesadüf cuma sabahından itibaren çalıştığım işyeri tatilde olduğundan sabahın erken saatlerinde Sol gazetesinin de bulunduğunu bildiğim bir kafeye gittim. Yazıyı kapaktan görecek kadar önem vermişler. Açıkçası paylaşma gereği de görmedim, çünkü belli ki çeviri bir yazıyı konulmuş.
Yazıyı çok büyük bir önyargıyla okumaya başladım ama beklentilerimin çok üstündeydi. Yine de bir not: Stereotip ne demek biliyorum tabii ama bilimsel olarak bunun nasıl kavramsallaştığını pek de iyi göremedim (ve bu bir akademik makale olduğu için bana önemli bir eksik gibi geldi).
Yazıyı okuyunca aklıma gelen bir kaynağı da paylaşayım bu konuda. ABD'nin kuvvetli kadın satranççılarından (WGM unvanlı) Jennifer Shahade'nin bu meşhur provokatif isimli kitabı Chess Bitch: Women In The Ultimate Intellectual Sport (Chess Bitch'in çevirisi satranç sürtüğüdür, isim kadınlara yönelik bir aşağılamadan ziyade satrancı kadınların oynayamayacağına yönelik bir karşı çıkışı ima etmektedir) adlı bir kitabını hatırlattı bana.
Kitabı yıllar önce okudum artık unutmuş olabilirim ama iki temel argümanı şuydu:
1) Erkeklerin kadınlardan daha başarılı olduğunu tespit edecek kadar çok sayıda kadın satranççı yok
2) Kadınların satranca "ilgisizliği" biyolojik veya genetik değil aksine toplumsal cinsiyet kaynaklı bir kimlik inşasının sonucudur (İngilizcedeki sex/gender farklarına atıfla)
Yazıyı çok büyük bir önyargıyla okumaya başladım ama beklentilerimin çok üstündeydi. Yine de bir not: Stereotip ne demek biliyorum tabii ama bilimsel olarak bunun nasıl kavramsallaştığını pek de iyi göremedim (ve bu bir akademik makale olduğu için bana önemli bir eksik gibi geldi).
Yazıyı okuyunca aklıma gelen bir kaynağı da paylaşayım bu konuda. ABD'nin kuvvetli kadın satranççılarından (WGM unvanlı) Jennifer Shahade'nin bu meşhur provokatif isimli kitabı Chess Bitch: Women In The Ultimate Intellectual Sport (Chess Bitch'in çevirisi satranç sürtüğüdür, isim kadınlara yönelik bir aşağılamadan ziyade satrancı kadınların oynayamayacağına yönelik bir karşı çıkışı ima etmektedir) adlı bir kitabını hatırlattı bana.
Kitabı yıllar önce okudum artık unutmuş olabilirim ama iki temel argümanı şuydu:
1) Erkeklerin kadınlardan daha başarılı olduğunu tespit edecek kadar çok sayıda kadın satranççı yok
2) Kadınların satranca "ilgisizliği" biyolojik veya genetik değil aksine toplumsal cinsiyet kaynaklı bir kimlik inşasının sonucudur (İngilizcedeki sex/gender farklarına atıfla)