01-06-2014, 19:58
İstanbul Türkiye'nin oldukça büyük bir örneğidir. Denilebilir ki, satranç İstanbul'da ne kadar gelişirse Türkiye'de de o kadar gelişir. Satranç İstanbul'da gelişiyor mu ? Bunun göstergesi nedir ? Okullarda ne kadar öğrencinin satrançla ilgilendiği, bilmem kaçyüzbin öğrencinin lisanslı satranç oyuncusu olduğu benim için gösterge değildir. Yapılan turnuvalardır ve bu turnuvalara rağbettir ve bu turnuvalarda insana, satranç sporcusuna verilen değerdir gelişmenin göstergesi.
1453 kişinin katıldığı iddia edilen 2 turnuvayı ele alarak kıyaslayalım.
-2013 de TSF Başkanı ve Belediye Başkanı açılışa geldiler ve 1. turdan önce topluluğa karşı konuşma yaptılar. 2014 de 1. turdan önce ikisi de gelmediler. 2. turdan önce belediye başkanı çocuklarla buluşmak ve onlarla anlamlı bir fotoğraf çektirmek için masaların arasında hazirunla beraber bir 1-2 dakikalık gezinti yaptı, sunucunun 2 kere davet etmesine rağmen kürsüye çıkmadı. Kendisini kucaklayan çocukların arasında günün anlam ve önemini hatırlatan kısa bir konuşma yaparak satranca ne kadar değer verdiklerini anlattı. 5. dakikanın sonunda geldiği yerden çıktı gitti. Ben de sanmıştım ki ; tur başlayınca kısa bir süre de olsa seyirci olarak kalacak.
Sonuç : Makam sahibi kişiler 2014 de satranca önceki yıla göre fazla değer vermemişlerdir.
-2013 müziklerini hatırlayamıyorum. 2014 : Stada yaklaşırken müthiş bir pop müzik gürültüsü duydum. Stadın içinde yer yerinden oynuyordur, diye düşündüm. Düşündüğüm gibi değilmiş. Günün anlam ve önemine binaen bilumum yabancı pop müzik parçaları dinleyicilerin beğenisine sunuluyormuş. Yabancı dediysem hepsini yabancı olarak düşünmeyin. Barış Manço'nun 2 ölmez eseri ve belediye başkanı gelirken ve giderken seslendirilen 2-3 dakikalık mehter marşı da vardı, eşantiyon olarak. Gerisi 1453 ün anlam ve önemine uygun olarak yabancı pop müzik idi. Fakat belediye başkanı staddayken niçin ona yabancı pop dinletmediler de mehter marşı çaldılar, bir türlü anlayamadım. Çocukların zihinlerine bu anlamlı müzikler, farkına varmasalar da, kazınmıştır herhalde.
Sonuç : 2013 satrancın ruhuna 2014 e göre biraz daha yakındı sanki.
-2013 de GM leri güneşin zararlarından korumak için daha önceden hazırlanan çadırlı kürsüde oynatmışlardı. 2014 de ise GM lere sadece şapka verilerek güneş ışınlarından faydalanmaları gerektiği düşünülmüş.
Sonuç : 2014 de davet ettikleri GM leri ve ünvanlı sporcuları güneşin altında pişirdiler.
-2013 de öğle yemeği vardı. Köpük altlığı ve kaşığıyla beraber tavuklu pilav, ekmek, tatlı ve ayran, hem de soğuğundan. 2014 de ise kocaman bir kese kağıdı içinde sandviç ve meyve suyu. Sandvicin içinde ne olduğunu yeterince göremedim. Kese kağıdının üstünde en büyük puntolu yazı belediye başkanının adıydı. Başkan kendi kasasından mı karşıladı acaba masrafları ?
Sonuç : Ayran içerek ferahlamıştım. Meyva suyu içince susadım, fakat su bulamadım. Görevliler kKalmadı dediler.
-2013 de su sıkıntısı çekmedim. Güneşten sıkılan sporcular Sultanahmet Camisi musluklarının altına ellerini, ayaklarını, başlarını sokup ferahlayabilmişlerdi. 2014 1.turdan önce tonlarca koli su getirdiler. Sunucunun su yerini anons etmesi ve alabilirsiniz demesiyle beraber anneler hücum ettiler ve çocuklarının gelecek ihtiyaçları için suları koli koli alıp götürdüler. Bazı zeki çocuklar da annelerinin verdikleri suları başlarından aşağı dökerek serinlemeye çalıştılar.
Sonuç : 2014 de birçok sporcu susuz kaldı. Stad dışındaki bakkal bir tır dolusu suyu neden daha önceden almadığına bin pişman oldu.
-2013 de Sultanahmet Camisinin tuvaleti nisbeten temiz ve ihtiyacı karşılayacak sayıdaydı. 2014 de ise belediye 1453 (çarpı 2 mi deseydim acaba) kişiye 4 adet yarımşar metrekarelik seyyar tuvaleti sporculara (ve annelere) lutfetmiş. Kürsüdeki sunucu 4 ü de sırt sırta aynı yerde olan tuvaletlerin yerlerini anons etmeseydi ne olduklarını keşfedemezdim. Tuvaletler belediye başkanının bahsettiği 1453'ün teknolojik ve manevi ruhuna uygun muydu acaba ? Detay anlatmama gerek yok. Tuvaletler belediyenin yüz karasıydı.
Sonuç : İnsana, satranç sporcusuna verilen değer budur işte !
Turnuvaya bir gün kala yerinin değiştirilmesini, daha önceden hiç kaydını yaptırmayanların 2.turdan itibaren turnuvaya dahil edilmeleri için sunucunun 2 kere anons etmesini, 4 turdan sonra 840 çocuğa 5.tur oynatılmayarak evlerine gönderilmelerini, 2.turun 1 saat geç başlamasını ilgililer değerlendirir artık. Sunucunun "Ne olur gelin, ne olursanız olun gelin, kaydınızı yaptırarak oynayın ve 1453 ü sağlayın" teşbihince yakarmasına icabet eden oldu mu, bilmiyorum. Bu yüzden hızlı turnuvada 2. tur en az 1 saat geç başladı.
Bu turnuvada beni en fazla üzen husus 2 GM mizin böylesine seviyesiz bir turnuvaya katılmalarıydı. Bu arada, bizim ülkede turnuva şartlarını (iyileştirilmesi için) açık bir dille, herkesin duyacağı şekilde Ateş Ülker beyin haricinde eleştiren ünvanlı sporcular varmı, bilmiyorum.
Yukarıda çoğunlukla belediyeden bahsettim. TSF bu olayın neresindedir, neresinde olmalıdır ?
İşte cevabı :
Resmi kayıtların dediğine göre 2013 de 1200 sporcu katılmış. 2014 de bu rakamın ne kadarı tekrar katılmış ? Yaklaşık 280 kadarı, yani yaklaşık %25 i. Geri kalan %75 neden katılmamış ? 2014 de yaklaşık 1400 sporcu katılmış. 2013 de katılıp da 2014 de katılmayan(çocuk)ların gerekçeleri nelerdi ? Çocukların, özellikle çok küçük çocukların yoğun olarak bir turnuvaya katılıp sonraki turnuvada yerlerini yeni çocuklara bırakmaları neyin göstergesidir ?
1453 kişinin katıldığı iddia edilen 2 turnuvayı ele alarak kıyaslayalım.
-2013 de TSF Başkanı ve Belediye Başkanı açılışa geldiler ve 1. turdan önce topluluğa karşı konuşma yaptılar. 2014 de 1. turdan önce ikisi de gelmediler. 2. turdan önce belediye başkanı çocuklarla buluşmak ve onlarla anlamlı bir fotoğraf çektirmek için masaların arasında hazirunla beraber bir 1-2 dakikalık gezinti yaptı, sunucunun 2 kere davet etmesine rağmen kürsüye çıkmadı. Kendisini kucaklayan çocukların arasında günün anlam ve önemini hatırlatan kısa bir konuşma yaparak satranca ne kadar değer verdiklerini anlattı. 5. dakikanın sonunda geldiği yerden çıktı gitti. Ben de sanmıştım ki ; tur başlayınca kısa bir süre de olsa seyirci olarak kalacak.
Sonuç : Makam sahibi kişiler 2014 de satranca önceki yıla göre fazla değer vermemişlerdir.
-2013 müziklerini hatırlayamıyorum. 2014 : Stada yaklaşırken müthiş bir pop müzik gürültüsü duydum. Stadın içinde yer yerinden oynuyordur, diye düşündüm. Düşündüğüm gibi değilmiş. Günün anlam ve önemine binaen bilumum yabancı pop müzik parçaları dinleyicilerin beğenisine sunuluyormuş. Yabancı dediysem hepsini yabancı olarak düşünmeyin. Barış Manço'nun 2 ölmez eseri ve belediye başkanı gelirken ve giderken seslendirilen 2-3 dakikalık mehter marşı da vardı, eşantiyon olarak. Gerisi 1453 ün anlam ve önemine uygun olarak yabancı pop müzik idi. Fakat belediye başkanı staddayken niçin ona yabancı pop dinletmediler de mehter marşı çaldılar, bir türlü anlayamadım. Çocukların zihinlerine bu anlamlı müzikler, farkına varmasalar da, kazınmıştır herhalde.
Sonuç : 2013 satrancın ruhuna 2014 e göre biraz daha yakındı sanki.
-2013 de GM leri güneşin zararlarından korumak için daha önceden hazırlanan çadırlı kürsüde oynatmışlardı. 2014 de ise GM lere sadece şapka verilerek güneş ışınlarından faydalanmaları gerektiği düşünülmüş.
Sonuç : 2014 de davet ettikleri GM leri ve ünvanlı sporcuları güneşin altında pişirdiler.
-2013 de öğle yemeği vardı. Köpük altlığı ve kaşığıyla beraber tavuklu pilav, ekmek, tatlı ve ayran, hem de soğuğundan. 2014 de ise kocaman bir kese kağıdı içinde sandviç ve meyve suyu. Sandvicin içinde ne olduğunu yeterince göremedim. Kese kağıdının üstünde en büyük puntolu yazı belediye başkanının adıydı. Başkan kendi kasasından mı karşıladı acaba masrafları ?
Sonuç : Ayran içerek ferahlamıştım. Meyva suyu içince susadım, fakat su bulamadım. Görevliler kKalmadı dediler.
-2013 de su sıkıntısı çekmedim. Güneşten sıkılan sporcular Sultanahmet Camisi musluklarının altına ellerini, ayaklarını, başlarını sokup ferahlayabilmişlerdi. 2014 1.turdan önce tonlarca koli su getirdiler. Sunucunun su yerini anons etmesi ve alabilirsiniz demesiyle beraber anneler hücum ettiler ve çocuklarının gelecek ihtiyaçları için suları koli koli alıp götürdüler. Bazı zeki çocuklar da annelerinin verdikleri suları başlarından aşağı dökerek serinlemeye çalıştılar.
Sonuç : 2014 de birçok sporcu susuz kaldı. Stad dışındaki bakkal bir tır dolusu suyu neden daha önceden almadığına bin pişman oldu.
-2013 de Sultanahmet Camisinin tuvaleti nisbeten temiz ve ihtiyacı karşılayacak sayıdaydı. 2014 de ise belediye 1453 (çarpı 2 mi deseydim acaba) kişiye 4 adet yarımşar metrekarelik seyyar tuvaleti sporculara (ve annelere) lutfetmiş. Kürsüdeki sunucu 4 ü de sırt sırta aynı yerde olan tuvaletlerin yerlerini anons etmeseydi ne olduklarını keşfedemezdim. Tuvaletler belediye başkanının bahsettiği 1453'ün teknolojik ve manevi ruhuna uygun muydu acaba ? Detay anlatmama gerek yok. Tuvaletler belediyenin yüz karasıydı.
Sonuç : İnsana, satranç sporcusuna verilen değer budur işte !
Turnuvaya bir gün kala yerinin değiştirilmesini, daha önceden hiç kaydını yaptırmayanların 2.turdan itibaren turnuvaya dahil edilmeleri için sunucunun 2 kere anons etmesini, 4 turdan sonra 840 çocuğa 5.tur oynatılmayarak evlerine gönderilmelerini, 2.turun 1 saat geç başlamasını ilgililer değerlendirir artık. Sunucunun "Ne olur gelin, ne olursanız olun gelin, kaydınızı yaptırarak oynayın ve 1453 ü sağlayın" teşbihince yakarmasına icabet eden oldu mu, bilmiyorum. Bu yüzden hızlı turnuvada 2. tur en az 1 saat geç başladı.
Bu turnuvada beni en fazla üzen husus 2 GM mizin böylesine seviyesiz bir turnuvaya katılmalarıydı. Bu arada, bizim ülkede turnuva şartlarını (iyileştirilmesi için) açık bir dille, herkesin duyacağı şekilde Ateş Ülker beyin haricinde eleştiren ünvanlı sporcular varmı, bilmiyorum.
Yukarıda çoğunlukla belediyeden bahsettim. TSF bu olayın neresindedir, neresinde olmalıdır ?
İşte cevabı :
Resmi kayıtların dediğine göre 2013 de 1200 sporcu katılmış. 2014 de bu rakamın ne kadarı tekrar katılmış ? Yaklaşık 280 kadarı, yani yaklaşık %25 i. Geri kalan %75 neden katılmamış ? 2014 de yaklaşık 1400 sporcu katılmış. 2013 de katılıp da 2014 de katılmayan(çocuk)ların gerekçeleri nelerdi ? Çocukların, özellikle çok küçük çocukların yoğun olarak bir turnuvaya katılıp sonraki turnuvada yerlerini yeni çocuklara bırakmaları neyin göstergesidir ?