01-06-2014, 22:39
Yazdıklarımı daha sarih hale getireyim, çünkü önerimin korsan turnuva kavramı ile ilgisi yok. Şimdi 4 usta oyuncu yanlarına 4 amatör oyuncu dahil ederek, bir Cumartesi günü turnuva yapabilirler mi ve bunun TSF'ye bildirim zorunluluğu var mı?
Turnuva UKD'ye alınmayacaksa -yani oyuncuların talebi yoksa- şüphesiz her isteyen her istediği ortamda döner turnuva yapabilir.
Eğer bu turnuvaların UKD'ye dahil edilmesi istenirse, o zaman TSF kontrolünden geçmesi şüphesiz haklıdır, zaten pratikte aksi olmaz. Bu durumda TSF hakem gönderecek ve sonuç resmileşecektir.
Kısacası unrated bir döner turnuvayı herkes her zaman düzenleyebilir, ama turnuva UKD'ye dahil edilmek istenirse, bu durumda TSF'ye müracaat etmek gerekir. Benim önerim burada şöyle şekilleniyor:
1 - Temel sorunlardan biri belli seviye oyuncuların turnuva eksikliğidir. Bu çerçevede döner turnuva geleneği de ölmek üzeredir.
2- Makul sayıda oyuncu bir araya gelerek döner turnuva düzenleyebilirler. Bunun için derneklerin, lokallerin veya yer sağlayacak kişilerin (bir iş yeri sahibinin toplantı salonu, bir otel salonu) mekanlarından faydalanılabilir.
3 - Bu tür turnuvalar yaygınlaşırsa TSF'nin üzerinden, belli düzeydeki oyunculara pratik yaptırma yükü kalkar.
4 - Bahsettiğim model özelleştirme gibi bir şey. Devlet, belli düzey oyunculara sık turnuva imkanı sağlayamadığından, oyuncular kendi imkanları ile devletin yapamadığı işi yapmaya amade olmaktadır.
5 - Turnuva talepleri bu tür forumlarda, sosyal mecralarda duyurulabilir. Örneğin "Hafta sonu İSD'de 60 + 30, 8 kişilik döner turnuva yapılacaktır, UKD aralığı 1800 / 2400'dür, TSF'den onay alınmıştır, hakem ücreti 150 TL, oda kirası 100 TL olup oyuncu başına 35 TL katılım ücreti vardır, ilk 7 başvuru için mail adresi xxx'dir" gibi.
6 - Bu sayede dernekler, lokaller, merkezler masa ve oda kiralayarak atıl yerlerinden para kazanabilirler.
7 - Döner turnuvanın eşlendirmesi, idaresi hakemler için çok kolay, hesaplaması da TSF için daha basittir (Bu model haliyle İsviçre sistemi için uygun değildir çünkü onun hacmi, eşleştirmesi, idaresi bambaşkadır).
8 - Döner turnuvalar daha yararlıdır. Rakip belli olduğundan ön hazırlık nedeniyle çalışma saati artar. Varyant hazırlamak, rakibin stiline göre taktik veya oyun sonu çalışmak gibi zorlayıcı faydaları vardır. Daha küçük bir alana ihtiyaç duyulduğundan (4 masa) kontrolü, temizliği, konforu ve lokal ihtiyaçları daha rahat karşılanabilir.
2300 düzeyindeki bir oyuncu 7 turluk bir turnuvada en fazla 2-3 denk oyuncu ile oynayabilecekken, döner sistemde eşdeğer oyuncularla karşılaşacağından her oyun daha ciddi olacaktır.
Son olarak, kazara TSF İstanbul'da günün birinde bir bina veya 150 metrekarelik bir yer alırsa, küçük oda kiralamaları ile bir yıla 52 döner turnuva şansı sağlayabilir.
ekleme. Aşkın beyin yazısını benim yazımdan sonra gördüm. Onun önerisi benimki ile uyuşmuyor. İl temsilciliği, yönerge, onay, kabul süreçleri aşırı bürokratik ve bu sistemi doğmadan öldürür.
Benim önerim oyuncuların bürokrasiyi hiç çalıştırmadan kendi organizasyonlarını yapması. TSF'den beklenilen ise sadece hakem vermesi. Yoksa İl temsilciliğinin kabulüne, müdahalesine ve organizasyonuna kalırsa amaca ulaşılamaz. Amaç zaten bir anlamda bürokrasiden kurtulmak...
Turnuva UKD'ye alınmayacaksa -yani oyuncuların talebi yoksa- şüphesiz her isteyen her istediği ortamda döner turnuva yapabilir.
Eğer bu turnuvaların UKD'ye dahil edilmesi istenirse, o zaman TSF kontrolünden geçmesi şüphesiz haklıdır, zaten pratikte aksi olmaz. Bu durumda TSF hakem gönderecek ve sonuç resmileşecektir.
Kısacası unrated bir döner turnuvayı herkes her zaman düzenleyebilir, ama turnuva UKD'ye dahil edilmek istenirse, bu durumda TSF'ye müracaat etmek gerekir. Benim önerim burada şöyle şekilleniyor:
1 - Temel sorunlardan biri belli seviye oyuncuların turnuva eksikliğidir. Bu çerçevede döner turnuva geleneği de ölmek üzeredir.
2- Makul sayıda oyuncu bir araya gelerek döner turnuva düzenleyebilirler. Bunun için derneklerin, lokallerin veya yer sağlayacak kişilerin (bir iş yeri sahibinin toplantı salonu, bir otel salonu) mekanlarından faydalanılabilir.
3 - Bu tür turnuvalar yaygınlaşırsa TSF'nin üzerinden, belli düzeydeki oyunculara pratik yaptırma yükü kalkar.
4 - Bahsettiğim model özelleştirme gibi bir şey. Devlet, belli düzey oyunculara sık turnuva imkanı sağlayamadığından, oyuncular kendi imkanları ile devletin yapamadığı işi yapmaya amade olmaktadır.
5 - Turnuva talepleri bu tür forumlarda, sosyal mecralarda duyurulabilir. Örneğin "Hafta sonu İSD'de 60 + 30, 8 kişilik döner turnuva yapılacaktır, UKD aralığı 1800 / 2400'dür, TSF'den onay alınmıştır, hakem ücreti 150 TL, oda kirası 100 TL olup oyuncu başına 35 TL katılım ücreti vardır, ilk 7 başvuru için mail adresi xxx'dir" gibi.
6 - Bu sayede dernekler, lokaller, merkezler masa ve oda kiralayarak atıl yerlerinden para kazanabilirler.
7 - Döner turnuvanın eşlendirmesi, idaresi hakemler için çok kolay, hesaplaması da TSF için daha basittir (Bu model haliyle İsviçre sistemi için uygun değildir çünkü onun hacmi, eşleştirmesi, idaresi bambaşkadır).
8 - Döner turnuvalar daha yararlıdır. Rakip belli olduğundan ön hazırlık nedeniyle çalışma saati artar. Varyant hazırlamak, rakibin stiline göre taktik veya oyun sonu çalışmak gibi zorlayıcı faydaları vardır. Daha küçük bir alana ihtiyaç duyulduğundan (4 masa) kontrolü, temizliği, konforu ve lokal ihtiyaçları daha rahat karşılanabilir.
2300 düzeyindeki bir oyuncu 7 turluk bir turnuvada en fazla 2-3 denk oyuncu ile oynayabilecekken, döner sistemde eşdeğer oyuncularla karşılaşacağından her oyun daha ciddi olacaktır.
Son olarak, kazara TSF İstanbul'da günün birinde bir bina veya 150 metrekarelik bir yer alırsa, küçük oda kiralamaları ile bir yıla 52 döner turnuva şansı sağlayabilir.
ekleme. Aşkın beyin yazısını benim yazımdan sonra gördüm. Onun önerisi benimki ile uyuşmuyor. İl temsilciliği, yönerge, onay, kabul süreçleri aşırı bürokratik ve bu sistemi doğmadan öldürür.
Benim önerim oyuncuların bürokrasiyi hiç çalıştırmadan kendi organizasyonlarını yapması. TSF'den beklenilen ise sadece hakem vermesi. Yoksa İl temsilciliğinin kabulüne, müdahalesine ve organizasyonuna kalırsa amaca ulaşılamaz. Amaç zaten bir anlamda bürokrasiden kurtulmak...