07-06-2014, 22:08
yusuf_omur Nickli Kullanıcıdan Alıntı:.. ancak size sormadan edemedim.. İl temsilciliklerinin varlığına takmış durumdasınız..Peki, TSF ile illerdeki satranç potansiyeli arasındaki bağ, köprü ya da iletişim nasıl ve ne şekilde kurulacak? .... yani, siz il temsilciliğini kaldıralım derseniz..olay nasıl çözülecek? onu anlatsanız?Yusuf bey merhaba,
Yazılarınızı ve önerilerinizi samimiyetli buluyorum, önce bunu söyleyeyim.
Bazı konularda öyle bir koşullanmışlık oluyor ki insanlar zamanla (aslında olmuş ve olması gereken) halleri unutup, bidenbire olağandışı addediyor. Olması gerekeni söyleyen de marjinal oluyor.
Size 2 temel veri vereceğim. Bunları ön kabul olarak alın. Eğer bu veriler size yalan gelirse veya tatmin etmezse, bana söyleyin, daha detaylı olarak uzun uzun yazarım. Amacım şurada yazı yazan hiç değilse 3-4 kişiyi düşünmeye tahrik etmek.
1) İl temsilciliği dediğimiz şey zaten 1990'dan sonra ortaya çıkan bir yapıdır. Bu tarihten önce Türk satrancı yüzlerce başarılı turnuva yapmış, liseler arası, Türkiye Gençler Birinciliği ve Türkiye Şampiyonlukları gelenekleri olan bir ülkeydi.
Sıracettin Bilyap, Nevzat Süer, İlhan Onat, Suat Soylu, Turhan Yılmaz, Feridun Öney, Fatih Atakişi ve Suat Atalık gibi bir çırpıda sayabileceğim isimler dernek modelinden çıkmışlardır. Bu isimlerin döneminde İl Temsilciliği yoktu.
Ya da daha çarpıcı yazayım: Türk satrancı 80 yıllık bir geçmişe sahipse, bunun ilk 60 yılında bu yapı yoktu. E son 20 yılını da görüyoruz zaten.
Üstelik yukarıda saydığım isimlerin devrinde database, evde sınırsız çalışma imkanları sağlayan ileri teknolojiler de yoktu. Ben bugün evimde Norveç'te oynanan turnuvayı naklen izledim.
1970'lerde, 80'lerde Türk satrancı 2 ayda bir gelecek informatorlarla idare ederken, teknik olarak da üslüp olarak da, turnuva adedi olarak da ve asıl önemlisi turnuva kalitesi olarak da 5 numara daha üst düzeydeydi.
Ve ısrarla tekrar ediyorum, dernek sistemi yürürlükteydi. İl temsilciliği diye bir kavram yoktu.
2) Dünya üzerinde gelişmiş - gelişmemiş hiçbir ülkede il temsilciliği kavramı yoktur. Çok akıllı olduğumuz için bir tek bizde var. Ama dünya sıralamasında 42.likten yukarı çıkamıyoruz.
Bakın Moskova'ya da gittim, San Fransisco'ya da. Gitmenizi çok isterim. İlkinde Karpov - Kasparov maçının maun masası duruyor; diğerinde Frank Marshall'ın 1920'lerde o dernekte verdiği simültanenin fotoğrafı ve Capablanca'nın imzalı resmi.
Bir kaç kere şaka yollu yazdım, biri bana Oslo, Newyork, Delhi veya San Petersburg il temsilcisinin adını yazsın, bu foruma yazmayı bırakırım.
Hadi bir üçüncü unsur daha ekleyeyim. Sizin naif ve doğru öneriniz; bu ülkede ayda bir nitelikli turnuva yapılması önerisi. İşte bu öneri salt il temsilcilikleri yüzünden olamayacak bir şeydir.
Zaman makinası olsa ve 1984 yılına dönseydiniz, İzmir Satranç kulübü derneğinde bu önerinizi söylerdiniz, ciddiye alınırdı ve İlhan beyin girişimi ile bir işadamı, satranç sever bulunurdu veya dernek imkanları ile o turnuva yapılırdı.
Hep yapıldı çünkü.
Sevgiler.