08-06-2014, 09:10
Sayın Taşan,
Nihayetinde satranç oynanması için gerekli olan şeyler satranç takımı ve iki insandır (hatta takım bile gerekli olmayabilir!). Bunlar esas diğerleri tali unsurlardır. Esas olan o iki insanın ihtiyaçlarıdır.
Bu felsefe üzerinden pek çok somut öneride bulundum burada ve başka mecralarda, ama hepsinin temel felsefesini yukarıdaki iki satır özetler.
Emek konusunda kendimi şöyle ifade edeyim, anlaşamasak bile anlaşılabilirim sanırım:
Bir uygulamaya veya genel bir soruna özellikle satranç oynayan kişiler tarafından eleştiri getirildiğinde sürekli olarak idareci ve hakemlerin savunulması, onların emeklerinden bahsedilmesi hem o eleştirinin kendisine cevap değil hem de bu kişilerin emeklerinden bahsedilirken (şüphesiz ki var) satranççıların emeklerinin göz ardı edilmesi sonucunu doğuruyor. Üstelik emeklerinin maddi karşılığını alma konusunda en geride kalanlar satranç oynayan kişilerdir (özellikle bu işi profesyonel olarak yapanlar/yapmak isteyenler). Satranççılar aleyhine bu kadar dengesizlik varken hala gerçek emek vurgusunun satranççılar anılmadan yapılmasını doğru bulmuyorum. Sorunun özü, camiadaki çoğu farklılaşmaların sebebi aslında bu dengesizliktir. Benim derdim farkında olarak veya olmadan bu dengesizliği yeniden üretecek, meşrulaştıracak söylemlere dikkat çekmektir.
Nihayetinde satranç oynanması için gerekli olan şeyler satranç takımı ve iki insandır (hatta takım bile gerekli olmayabilir!). Bunlar esas diğerleri tali unsurlardır. Esas olan o iki insanın ihtiyaçlarıdır.
Bu felsefe üzerinden pek çok somut öneride bulundum burada ve başka mecralarda, ama hepsinin temel felsefesini yukarıdaki iki satır özetler.
Emek konusunda kendimi şöyle ifade edeyim, anlaşamasak bile anlaşılabilirim sanırım:
Bir uygulamaya veya genel bir soruna özellikle satranç oynayan kişiler tarafından eleştiri getirildiğinde sürekli olarak idareci ve hakemlerin savunulması, onların emeklerinden bahsedilmesi hem o eleştirinin kendisine cevap değil hem de bu kişilerin emeklerinden bahsedilirken (şüphesiz ki var) satranççıların emeklerinin göz ardı edilmesi sonucunu doğuruyor. Üstelik emeklerinin maddi karşılığını alma konusunda en geride kalanlar satranç oynayan kişilerdir (özellikle bu işi profesyonel olarak yapanlar/yapmak isteyenler). Satranççılar aleyhine bu kadar dengesizlik varken hala gerçek emek vurgusunun satranççılar anılmadan yapılmasını doğru bulmuyorum. Sorunun özü, camiadaki çoğu farklılaşmaların sebebi aslında bu dengesizliktir. Benim derdim farkında olarak veya olmadan bu dengesizliği yeniden üretecek, meşrulaştıracak söylemlere dikkat çekmektir.