08-06-2014, 12:44
Teziniz veya sorunuz şu sanırım:
"Satrançta en önemli bileşen oyununun içinde olan hamleleri yapan kişidir, yani oyuncudur. Oyunun dışındakilerin çoğu para kazanabiliyorken oyunu asıl oynayanlar neden para kazanamamaktadır?"
Yazınızın ilk kısmında işlemeye çalıştığınız "Oyuncular para kazanamıyor!" tezi fıkra ile birleşince şöyle bir anlam çıkıyor:
"Oyuncular para kazanamıyor, bunun sorumlusu başkandır! Başkan kendisini seçtirmeye mecbur bırakmıştır. Sonra da bizi mahvetmiştir."
Zeki bir insan olduğunuz için yazınızda bu algıyı oluşturmak istediğinizi tahmin ettim sadece; doğru olmayabilir, doğru değilse düzeltme yapabilirsiniz.
Bir problem olduğunu burada yazan veya burayı okuyan herkes kabul ediyor olmalı. Ancak kaç kişi sizin gibi problemi "satranç emekçisi satranç oyuncusudur, oyuncular para kazanamıyor, bunun suçlusu da yönetimdir" olarak algılıyor bunu bilmiyorum.
Şunu vurgulamak istiyorum:
İnsanlar önce nasıl söylediğinize bakarlar. İlk algı odur. Sonra ne söylediğinizle ilgilenirler.
Yani üslup 1. önemdedir.
Ben problemi sizin dediğiniz gibi "para kazanamayan oyuncular" diye algılamıyorum. Şimdi siz dersiniz ki "sen öyle algılayamazsın çünkü sen satranç oyuncusu değilsin". Kendi açınızdan haklı olabilirsiniz.
Problem oyuncuların para kazanamaması olsa bile (ki değil) bunu kişilere veya kurumlara hakaret ederek veya alaycı üsluplarla çözemeyiz.
Sinirlenerek yazdıklarınız önce size, sonra bize ve bu forumun kendisine zarar vermekten öteye gitmeyecektir. Muhtemel bir ceza sizi bekler o kadar.
Bakınız "def-i mefasid celb-i menafiden önce gelir". (Mecelle)
Önce sorun çözülmelidir. Sorun başkadır. Oyuncunun para kazanması celb-i menafidir.
Satrançtan kimin para kazandığı bazı oyuncuların kendi kişisel sorunu olabilir. Bazı kulüplerin önemli bir sorunu da olabilir.
Meseleyi para düzlemine indirgemek bence kabul edilmemeli.
Satrancın sorunu satrançtan kimin ne kadar para kazandığı değildir.
Satrancın yükselebilmesi için para önemlidir ve gereklidir.
Kulüpler, dernekler, okullar ve hatta öğretmenler bu açıdan (para açısından) desteklenebilir. Bu da satrancın yükselişinin yolu olabilir. Ama hakemin aldığı üç kuruşa vurgu yapıp oyuncu neden almıyor? derseniz ayıp edersiniz.
Satrancın yükselmesini istiyorsanız asıl mesele oyuncuların cebine ne girdiği değildir. Hakemlerin turnuva başına aldığı parayı öğrendiğimde şöyle dedim: "Sizi hakemlik yapmanız için tehdit mi ediyorlar? Bu paraya saatlerce bu eziyet çekilir mi?"
Şimdi olayı alınan (kazanılan) üç kuruşa indirgeyip. Ardından oyuncular neden kazanmıyor diye vurgu yapıp g.t ifadesi geçen bir fıkrayla ne elde ettiğinizi kime şamar attığınızı ben muhakeme edemedim.
Benim nazarımda da hem hakemlere hem velilere hem federasyona ve bu işe gönül vermiş herkese terbiyesizlik edilmiştir.
Hürmetlerimle.
"Satrançta en önemli bileşen oyununun içinde olan hamleleri yapan kişidir, yani oyuncudur. Oyunun dışındakilerin çoğu para kazanabiliyorken oyunu asıl oynayanlar neden para kazanamamaktadır?"
Yazınızın ilk kısmında işlemeye çalıştığınız "Oyuncular para kazanamıyor!" tezi fıkra ile birleşince şöyle bir anlam çıkıyor:
"Oyuncular para kazanamıyor, bunun sorumlusu başkandır! Başkan kendisini seçtirmeye mecbur bırakmıştır. Sonra da bizi mahvetmiştir."
Zeki bir insan olduğunuz için yazınızda bu algıyı oluşturmak istediğinizi tahmin ettim sadece; doğru olmayabilir, doğru değilse düzeltme yapabilirsiniz.
Bir problem olduğunu burada yazan veya burayı okuyan herkes kabul ediyor olmalı. Ancak kaç kişi sizin gibi problemi "satranç emekçisi satranç oyuncusudur, oyuncular para kazanamıyor, bunun suçlusu da yönetimdir" olarak algılıyor bunu bilmiyorum.
Şunu vurgulamak istiyorum:
İnsanlar önce nasıl söylediğinize bakarlar. İlk algı odur. Sonra ne söylediğinizle ilgilenirler.
Yani üslup 1. önemdedir.
Ben problemi sizin dediğiniz gibi "para kazanamayan oyuncular" diye algılamıyorum. Şimdi siz dersiniz ki "sen öyle algılayamazsın çünkü sen satranç oyuncusu değilsin". Kendi açınızdan haklı olabilirsiniz.
Problem oyuncuların para kazanamaması olsa bile (ki değil) bunu kişilere veya kurumlara hakaret ederek veya alaycı üsluplarla çözemeyiz.
Sinirlenerek yazdıklarınız önce size, sonra bize ve bu forumun kendisine zarar vermekten öteye gitmeyecektir. Muhtemel bir ceza sizi bekler o kadar.
Bakınız "def-i mefasid celb-i menafiden önce gelir". (Mecelle)
Önce sorun çözülmelidir. Sorun başkadır. Oyuncunun para kazanması celb-i menafidir.
Satrançtan kimin para kazandığı bazı oyuncuların kendi kişisel sorunu olabilir. Bazı kulüplerin önemli bir sorunu da olabilir.
Meseleyi para düzlemine indirgemek bence kabul edilmemeli.
Satrancın sorunu satrançtan kimin ne kadar para kazandığı değildir.
Satrancın yükselebilmesi için para önemlidir ve gereklidir.
Kulüpler, dernekler, okullar ve hatta öğretmenler bu açıdan (para açısından) desteklenebilir. Bu da satrancın yükselişinin yolu olabilir. Ama hakemin aldığı üç kuruşa vurgu yapıp oyuncu neden almıyor? derseniz ayıp edersiniz.
Satrancın yükselmesini istiyorsanız asıl mesele oyuncuların cebine ne girdiği değildir. Hakemlerin turnuva başına aldığı parayı öğrendiğimde şöyle dedim: "Sizi hakemlik yapmanız için tehdit mi ediyorlar? Bu paraya saatlerce bu eziyet çekilir mi?"
Şimdi olayı alınan (kazanılan) üç kuruşa indirgeyip. Ardından oyuncular neden kazanmıyor diye vurgu yapıp g.t ifadesi geçen bir fıkrayla ne elde ettiğinizi kime şamar attığınızı ben muhakeme edemedim.
Benim nazarımda da hem hakemlere hem velilere hem federasyona ve bu işe gönül vermiş herkese terbiyesizlik edilmiştir.
Hürmetlerimle.