09-06-2014, 21:31
Konu oldukça ilginç ve benim de başıma çok benzer bir durum geldi.
2011 İstanbul İl Birinciliğinde (antrenörlük yaptığım) liseler kategorisinden tanıdığım bir oyuncuyla eşleştim. (İsmini vermeye gerek görmüyorum, merak eden olursa açıktan yazarım.)
Genç arkadaş partinin başlarında gayet normal bir şekilde hamlelerini yapıyordu.
Ne var ki 12. veya 13. hamlede soru çektim ve kendisi için oldukça elverişli bir pozisyon meydana geldi. Durup düşünmek zorunda kaldım, zamanım epey ilerledi. Arkadaş bu sırada hamlelerime blitz hızında cevap veriyordu, tamamen kendi seçimidir, o konuda eleştiri getiremem. Ne var ki partinin geri kalanında özellikle hamle sırası bendeyken sürekli taşları düzeltti. Hem kendi taşlarını, hem de benimkileri. Kuralı sonradan öğrendim, meğer sadece hamle kendisindeyse taşları düzeltebiliyormuş. İşte kural bilmemenin cezasını o oyunda çekmiştim.
Oldukça gergin geçen partiyi bir şekilde kazandım, ama kazanmama rağmen hiçbir şekilde galibiyet keyfi yaşayamadım, sinirlerim tepeme binmişti. Şu anda aynı hareketleri yapıyor mu, bilemiyorum. Ama tüm sinirime rağmen oyundan sonra kendisini kibar bir dille uyardım, taşları çok sık ve gereksiz yere düzelttiğini dile getirdim. Cevap olarak makul birşey söyleyemedi ki, hareketleri kasıtlı yaptığına yordum.
2011 İstanbul İl Birinciliğinde (antrenörlük yaptığım) liseler kategorisinden tanıdığım bir oyuncuyla eşleştim. (İsmini vermeye gerek görmüyorum, merak eden olursa açıktan yazarım.)
Genç arkadaş partinin başlarında gayet normal bir şekilde hamlelerini yapıyordu.
Ne var ki 12. veya 13. hamlede soru çektim ve kendisi için oldukça elverişli bir pozisyon meydana geldi. Durup düşünmek zorunda kaldım, zamanım epey ilerledi. Arkadaş bu sırada hamlelerime blitz hızında cevap veriyordu, tamamen kendi seçimidir, o konuda eleştiri getiremem. Ne var ki partinin geri kalanında özellikle hamle sırası bendeyken sürekli taşları düzeltti. Hem kendi taşlarını, hem de benimkileri. Kuralı sonradan öğrendim, meğer sadece hamle kendisindeyse taşları düzeltebiliyormuş. İşte kural bilmemenin cezasını o oyunda çekmiştim.
Oldukça gergin geçen partiyi bir şekilde kazandım, ama kazanmama rağmen hiçbir şekilde galibiyet keyfi yaşayamadım, sinirlerim tepeme binmişti. Şu anda aynı hareketleri yapıyor mu, bilemiyorum. Ama tüm sinirime rağmen oyundan sonra kendisini kibar bir dille uyardım, taşları çok sık ve gereksiz yere düzelttiğini dile getirdim. Cevap olarak makul birşey söyleyemedi ki, hareketleri kasıtlı yaptığına yordum.