12-06-2014, 09:11
Merhaba Aşkın Bey,
Desteğiniz için teşekkür ederim. Açıklamam gereken noktalar var.
Sanırım siz mesajımı iki noktada yanlış anlamışsınız.
Birincisi, 12 yıllık bir öğretmen olarak daha stajyerlik dönemimde Don Kişot oldum, hem de çok fazla konuda.
O sorunlar bana büyük tecrübe olarak döndü, dolayısıyla şu anda beni uğraştırabilecek hiçbir bürokratik kurum yoktur, hepsinin anahtarını da bilirim, kapıcısını da tanırım.
İkinci ve en önemli nokta ise bürokrasinin bana hiçbir engel çıkarmamış olması, aksine desteklemesidir.
Şunun altını önemle çizmeliyim ki MEM'de Şube Müdürüyle konuşmam da sadece 5 dakika olmuştur, İstanbul İl Temsilcisi Rıza Öney'le olan telefon diyaloğum da 5 dakikadır. Toplam on dakikalik bu sürede sadece destekleyici, yapıcı bir tavır gördüm. Aksi bir imaya dahi rastlamadım! Bu önemli.
Peki o bana üstü kapalı ayar vermeye çalışan ve ağzının payını alan hakem arkadaş ne yaptı biliyor musunuz?
Öğrencilerini turnuvaya bile getirmedi. İkinci yıl okul olarak katıldılar, başka bir öğretmen eşliğinde.
Düşünebiliyor musunuz, ilçenizde yegane satranç etkinliği yapılmış, resmi görevli izinli sayılırsınız, bir mekana uğramak bile yok!
"Kolay gelsin, yardım edebileceğimiz birşey var mı?" diye sormak bile yok!
TSF'ye yazmadım ya, bir günlük görevlendirme alamadı ya, tüm tripler ondan!
Olayın nedeni bu kadar basit, ötesi yok.
Ben değişmem arkadaş, bu kafa değişecek!
Sonuna kadar mücadeledeyim!
İster bana gülün, isterseniz sövün...
Desteğiniz için teşekkür ederim. Açıklamam gereken noktalar var.
Sanırım siz mesajımı iki noktada yanlış anlamışsınız.
Birincisi, 12 yıllık bir öğretmen olarak daha stajyerlik dönemimde Don Kişot oldum, hem de çok fazla konuda.
O sorunlar bana büyük tecrübe olarak döndü, dolayısıyla şu anda beni uğraştırabilecek hiçbir bürokratik kurum yoktur, hepsinin anahtarını da bilirim, kapıcısını da tanırım.
İkinci ve en önemli nokta ise bürokrasinin bana hiçbir engel çıkarmamış olması, aksine desteklemesidir.
Şunun altını önemle çizmeliyim ki MEM'de Şube Müdürüyle konuşmam da sadece 5 dakika olmuştur, İstanbul İl Temsilcisi Rıza Öney'le olan telefon diyaloğum da 5 dakikadır. Toplam on dakikalik bu sürede sadece destekleyici, yapıcı bir tavır gördüm. Aksi bir imaya dahi rastlamadım! Bu önemli.
Peki o bana üstü kapalı ayar vermeye çalışan ve ağzının payını alan hakem arkadaş ne yaptı biliyor musunuz?
Öğrencilerini turnuvaya bile getirmedi. İkinci yıl okul olarak katıldılar, başka bir öğretmen eşliğinde.
Düşünebiliyor musunuz, ilçenizde yegane satranç etkinliği yapılmış, resmi görevli izinli sayılırsınız, bir mekana uğramak bile yok!
"Kolay gelsin, yardım edebileceğimiz birşey var mı?" diye sormak bile yok!
TSF'ye yazmadım ya, bir günlük görevlendirme alamadı ya, tüm tripler ondan!
Olayın nedeni bu kadar basit, ötesi yok.
Ben değişmem arkadaş, bu kafa değişecek!
Sonuna kadar mücadeledeyim!
İster bana gülün, isterseniz sövün...