Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge
#6
Şu yazının ne satrançla ne de tarihle alakası yoktur. Bu yazı olsa olsa 1930'ların Güneş-Dil Teorisi'nden hallice bir yazı. O dönem, o "teorinin" bir amacı vardı, ulus-devlet inşası sürecinde ulusal olanın inşası üzerinden bir vazife gördü. Kızılderililer de Türktü gibi popüler-tarih tezlerinin mertebesine erişebilir belki. Hem satranç tarihi açısından hem de siyaset teorisi açısından pek çok tartışmalı (ve yanlış) tespite sahip yazı. Umarım bu makale bir şekilde ciddiye alınmaz yoksa satır satır refüte etmek gibi bir vakit kaybıyla uğraşmak zorunda kalacağım. Zamanlar, kavramlar birbirini tutmuyor.

Ne ilginçtir ki konu bulamayan büyükusta da bu konuda yazmış. Demek ki çok aşağıladığı forumları satır satır satır okuyor. Etnosantrizm eleştirisine ise tamamen katılıyorum. Zaten yukarıdaki benzetmem de bunu teyit eder. Şu kadarına ben de değineyim kalanı için uğraşmayı şu aşamada vakit kaybı görüyorum.

Yazının dayandığı en mühim tez, piyonlar geri gitmez, Türkler de asla geri gitmemiştir (bu seviyedeysek hilal taktiğini hatırlatmak lazım ki Feti onu yapmış) dolayısıyla Türkler satrancı bulmuştur minvalinde. Bu argümanın ne kadar tarihi olduğu ne kadar etnosantrik-ırkçı olup olmadığı ayrı bir konu. Belki uyduruk bir üniversitenin uyduruk bir Türkoloji bölümünde ciddiye alınır.
Ara
Cevapla


Bu Konudaki Yorumlar
RE: Satrancı Türklerin Yarattığına İki Gösterge - Yazar: Ozgur_Akman - 30-06-2014, 10:43
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: Feti - 13-06-2014, 18:46
[Konu Başlığı Yok] - Yazar: abdulkadirbener - 14-06-2014, 10:36



Konuyu Okuyanlar: 7 Ziyaretçi