Valla sponsor ile ilgili birçok deneme olabilir. Bunlardan biri de belediye başkanının hanımı ile iletişim kurmak; genelde tuhaf bir şey ama her belediye başkanının eşi o ilçenin ya kent meclisi başkanıdır veya kültürel kalkınma şeysidir. Hanfendinin ne kadar zeki, akıllı, çocuklarına düşkün, geleceğe pozitif bakan biri olduğu hatırlatılarak (yani kocası size seçimde ne uydurduysa onu reflect ederek) kale içeriden fethedilir. Bu biraz lokal ölçekte.
Ama makro ölçekte büyük holdinglerden alınacak ağır bir randevu ile başkanlık nezdinde girişim yapılmalı. Marketing dünyasında TSF'nin sürekli il temsilcileri ile toplantı yapması fazlasıyla içe dönük. Bu ülkede "sosyal sorumluluk" gibi çok sihirli bir kelime var; çocukları bonzaiden uzak tutuyoruz deseniz size bütçe ayırırlar.
TSF'nin bu yönde kadrosu veya girişimi olmadığını düşünüyorum o sebeple bu konuda bir arama konferansı yapmalı.
Temel fikir ayrılığımız bu. Ben tavandan gelişimden yanayım. Devrim veya dönüşüm üstyapıdan olur. Taban soyut bir kavram, elle tutulur değil. Keza homojen de değil. Taban dediğinizin kapsamına 9 yaşındaki çocukla 70 yaşındaki veteran giriyor; ne zaman ve hangi sebeple bir araya gelip ortak ses verecekler. İmkansız.
Siz sistemi üstyapıdan kurarsınız, tabanın uyumu veya uyumsuzluğu size o yapının çatlaklarını gösterir. ABD'de bir köpek halka açık bir parkta hacetini giderdiğinde, park bekçisi köpeğin sahibine o dakika 1.500 dolar cezayı kesiyor. Bu toplumun yıllarca bilinçlenmesi ile olan birşey mi? Hayır, doğrudan tepeden inme. Ama o somut kuralla 3 yaşında tanışan çocuk ölene kadar parka köpeği ile gittiğinde yanında kaka torbasını taşıyor.
Seçilmiş yöneticilerin varlık nedeni eylem yapmaktır. O sebeple bana "tabandan gelsin, taban birleşsin, tabanın sesini bekleyelim" lafları fikirsel tembellik gibi geliyor.
Ayrıca satranç bazında gidersek, bu forumdan göreceğiniz gibi ses veren taban 15 kişi falan . Bu anlamda taban değil de tabansız olduğumuzu söylemek ayıp olmaz maalesef.
Ama makro ölçekte büyük holdinglerden alınacak ağır bir randevu ile başkanlık nezdinde girişim yapılmalı. Marketing dünyasında TSF'nin sürekli il temsilcileri ile toplantı yapması fazlasıyla içe dönük. Bu ülkede "sosyal sorumluluk" gibi çok sihirli bir kelime var; çocukları bonzaiden uzak tutuyoruz deseniz size bütçe ayırırlar.
TSF'nin bu yönde kadrosu veya girişimi olmadığını düşünüyorum o sebeple bu konuda bir arama konferansı yapmalı.
(10-07-2014, 18:56)M.Aşkın TAŞAN Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Benim söylemeye çalıştığım konu da budur 20 aydır. Tabandan gelişmek... Talepleri tabandan yükseltmek. Selam ve saygılarımla...
Temel fikir ayrılığımız bu. Ben tavandan gelişimden yanayım. Devrim veya dönüşüm üstyapıdan olur. Taban soyut bir kavram, elle tutulur değil. Keza homojen de değil. Taban dediğinizin kapsamına 9 yaşındaki çocukla 70 yaşındaki veteran giriyor; ne zaman ve hangi sebeple bir araya gelip ortak ses verecekler. İmkansız.
Siz sistemi üstyapıdan kurarsınız, tabanın uyumu veya uyumsuzluğu size o yapının çatlaklarını gösterir. ABD'de bir köpek halka açık bir parkta hacetini giderdiğinde, park bekçisi köpeğin sahibine o dakika 1.500 dolar cezayı kesiyor. Bu toplumun yıllarca bilinçlenmesi ile olan birşey mi? Hayır, doğrudan tepeden inme. Ama o somut kuralla 3 yaşında tanışan çocuk ölene kadar parka köpeği ile gittiğinde yanında kaka torbasını taşıyor.
Seçilmiş yöneticilerin varlık nedeni eylem yapmaktır. O sebeple bana "tabandan gelsin, taban birleşsin, tabanın sesini bekleyelim" lafları fikirsel tembellik gibi geliyor.
Ayrıca satranç bazında gidersek, bu forumdan göreceğiniz gibi ses veren taban 15 kişi falan . Bu anlamda taban değil de tabansız olduğumuzu söylemek ayıp olmaz maalesef.