14-07-2014, 18:27
Aşkın bey,
Jirayr Çakır anı turnuvalarına bakın, ikisi Swiss Otel'de, biri Ramada otelde oldu ki bu 2 otel Türkiye'nin en pahalı 10 oteline girerler. İstanbul'un da merkezindeler. Her iki turnuvada katılımcılardan sadece katılım ücreti alındı. Oteller hiçbir ek ücret veya servis bedeli alınmadı.
Antalya örneğinde TSF aklanamaz, bunun için think tank da kursanız insanları yolsuzluk ve suiistimal olmadığına ikna edemezsiniz. Ve komik. Ben turnuvaya katıldığımda günlük 25 TL'den kurabiye yiyeceğimi kim söylüyor? Hizmet veren, verdiği hizmetin bedelini alır; benim alıp almayacağımın belli olmadığı birşeylerin bedelini değil.
ABD'de köpeğin kamu alanına pislemesi suçtur.
Antalya'da da falancanın TSF'den torpilli oteline gitmemek suç galiba.
Bu meyanda tatilim bitmiş durumdadır, bu başlıkla ilgili başka bir ekleme yapmayacağım. Katılımcılara teşekkür ederim, sanırım düzgün izah edebildim.
Amacım satrançseverleri mağdur etmek değil. Bu modelin; ödül kaynağı bulabilmek, kaliteyi attırmak, turnuva adetlerini yükseltmek, insanların çok uzak yerlerdeki turnuvalara masraf etmektense semtlerinde ücret ödeyerek (ama başka masraflara katlanmadan) daha kompakt turnuvalar yapmak gibi faydaları olduğu ve katılım disiplini sağladığını sanıyorum.
Hakan beyin dediği önemli, bu yöntem birgün benimsenirse mutlaka tavan sınırı getirilmelidir.
Jirayr Çakır anı turnuvalarına bakın, ikisi Swiss Otel'de, biri Ramada otelde oldu ki bu 2 otel Türkiye'nin en pahalı 10 oteline girerler. İstanbul'un da merkezindeler. Her iki turnuvada katılımcılardan sadece katılım ücreti alındı. Oteller hiçbir ek ücret veya servis bedeli alınmadı.
Antalya örneğinde TSF aklanamaz, bunun için think tank da kursanız insanları yolsuzluk ve suiistimal olmadığına ikna edemezsiniz. Ve komik. Ben turnuvaya katıldığımda günlük 25 TL'den kurabiye yiyeceğimi kim söylüyor? Hizmet veren, verdiği hizmetin bedelini alır; benim alıp almayacağımın belli olmadığı birşeylerin bedelini değil.
ABD'de köpeğin kamu alanına pislemesi suçtur.
Antalya'da da falancanın TSF'den torpilli oteline gitmemek suç galiba.
Bu meyanda tatilim bitmiş durumdadır, bu başlıkla ilgili başka bir ekleme yapmayacağım. Katılımcılara teşekkür ederim, sanırım düzgün izah edebildim.
Amacım satrançseverleri mağdur etmek değil. Bu modelin; ödül kaynağı bulabilmek, kaliteyi attırmak, turnuva adetlerini yükseltmek, insanların çok uzak yerlerdeki turnuvalara masraf etmektense semtlerinde ücret ödeyerek (ama başka masraflara katlanmadan) daha kompakt turnuvalar yapmak gibi faydaları olduğu ve katılım disiplini sağladığını sanıyorum.
Hakan beyin dediği önemli, bu yöntem birgün benimsenirse mutlaka tavan sınırı getirilmelidir.