05-08-2014, 23:49
Kısmen benzer bir açıdan bakıyorum, daha korkunç olanını söyleyeyim. Her fırsatta, özel konuşmada, kalabalıkta, okulda, turnuvalarda üst düzey satranççıların bu ülkede layık olduğu yerlerde bulunmadığından yakınan ustalarımız nerede?
Bu ülkede 2000 - 2400 aralığında onlarca usta, eğitmen, aktif sporcu ve bu işten para kazanan profesyonel var. Daha iyi konuma nasıl gelebilirler? Daha çok nasıl para kazanabilirler ve daha çok nasıl saygı görebilirler?
Satrancın kitleselleşmesi ile.
Peki satranç nasıl kitleselleşecek?
Olimpiyat gibi 2 yılda bir yapılan ve içine bizim insanımızın doğrudan da girdiği için ayrı bir hazzı, heyecanı olan, en global yarışmayı kim anlatıp kitleselleştirmeli sizce?
Şimdi ben 2400 civarı bir IM isem, hele ki bu işten bir de para kazanmak istiyorsam ilk yapmam gereken şey oyunu sevdirmek değil midir? Hakikaten anlamakta zorlanıyorum, yahu girin şuraya Emre Can dün niye berabere yaptı iki yorum yazın. 10 dakika almaz. Veya takım için oynamak nasıl bir psikolojidir? Kim formda, kim hasta, kimin momentumu iyi, kim sürpriz yapabilir? Yazın.
Çünkü 10 kişi yazarsa 100 kişi okur, 100 kişi yazarsa 10.000 kişi okur; geometriktir bu mesele. Okunursa ilgi büyür, ilgi büyürse ekonomisi açılır, ekonomisi açılırsa satrancın algısı yükselir. Yahu kazancınız için yapın şunu.
Burada 3-4 amatörün neredeyse gazetecilik dersi verdiği bir ortamda, bir profesyonel için iki satır yazmak değil, sayfalarca döşenmek görevdir. Niçin Timman veya Short yıllardır NIC gibi, Chessbase gibi ortamlarda her etkinlikte bizzat işin içine giriyorlar. Kitleyi tutmak için, yaymak için, economical expansion için.
Bu satırlarda Kıvanç'ın, Mert'in, Tolga Demirel'in, eskilerden Arduman'ın, Atakişi'nin, Karatekin'in yazacağı üç beş yorum, anı, gözlem, mukayese bu işin kitleselleşmesi için harçtır.
Ha bu sitenin adminleri bile şuraya link koymaktan başka katkı vermiyor o da ayrı vaka ama sürekli satrancın büyümemesinden her kahvehane ortamında ezilerek bahsedip, sonrasında büyümesi için tek bir tohum ekmemek hakikaten tam bize özgü.
Bu sığ ortamda hangi ana baba çocuğuna, hangi kaynaktan satrancı sevdirebilir ?
Ve neden sevdirsin?
Bu ülkede 2000 - 2400 aralığında onlarca usta, eğitmen, aktif sporcu ve bu işten para kazanan profesyonel var. Daha iyi konuma nasıl gelebilirler? Daha çok nasıl para kazanabilirler ve daha çok nasıl saygı görebilirler?
Satrancın kitleselleşmesi ile.
Peki satranç nasıl kitleselleşecek?
Olimpiyat gibi 2 yılda bir yapılan ve içine bizim insanımızın doğrudan da girdiği için ayrı bir hazzı, heyecanı olan, en global yarışmayı kim anlatıp kitleselleştirmeli sizce?
Şimdi ben 2400 civarı bir IM isem, hele ki bu işten bir de para kazanmak istiyorsam ilk yapmam gereken şey oyunu sevdirmek değil midir? Hakikaten anlamakta zorlanıyorum, yahu girin şuraya Emre Can dün niye berabere yaptı iki yorum yazın. 10 dakika almaz. Veya takım için oynamak nasıl bir psikolojidir? Kim formda, kim hasta, kimin momentumu iyi, kim sürpriz yapabilir? Yazın.
Çünkü 10 kişi yazarsa 100 kişi okur, 100 kişi yazarsa 10.000 kişi okur; geometriktir bu mesele. Okunursa ilgi büyür, ilgi büyürse ekonomisi açılır, ekonomisi açılırsa satrancın algısı yükselir. Yahu kazancınız için yapın şunu.
Burada 3-4 amatörün neredeyse gazetecilik dersi verdiği bir ortamda, bir profesyonel için iki satır yazmak değil, sayfalarca döşenmek görevdir. Niçin Timman veya Short yıllardır NIC gibi, Chessbase gibi ortamlarda her etkinlikte bizzat işin içine giriyorlar. Kitleyi tutmak için, yaymak için, economical expansion için.
Bu satırlarda Kıvanç'ın, Mert'in, Tolga Demirel'in, eskilerden Arduman'ın, Atakişi'nin, Karatekin'in yazacağı üç beş yorum, anı, gözlem, mukayese bu işin kitleselleşmesi için harçtır.
Ha bu sitenin adminleri bile şuraya link koymaktan başka katkı vermiyor o da ayrı vaka ama sürekli satrancın büyümemesinden her kahvehane ortamında ezilerek bahsedip, sonrasında büyümesi için tek bir tohum ekmemek hakikaten tam bize özgü.
Bu sığ ortamda hangi ana baba çocuğuna, hangi kaynaktan satrancı sevdirebilir ?
Ve neden sevdirsin?