14-08-2014, 07:38
daha önce özgür satranç forumda yazdığım bir yazıyı aynen aktarıyorum ve başka bir şey yazma gereğide duymuyorum. böyle şeyleri ilk ben söylüyorum ve normal olarakta tepki çekiyorum galiba. ama bazı şeyleri ilk benden öğreniyorsunuz sevgili satranççılar .herkese saygılar.
muzaffer şekerli
datça, muğla.
sayın VELİBABA nın beklediğim yazısı geldi . dikkatlice okudum . 10 yıl içinde 2700 elo lu satranççının çıkabileceğini düşünüyor ki bu çok iyimser bir yaklaşımdır .bunun için temenniden başka bir şeyler söyleyemiyor.plan program yapılması sadece bir temennidir ki her devirde olan bir niyettir.
benim düşüncem tamamen farklıdır. öncelikle satranççıların yönetime gelmesi, satranççılardan oluşan tepe bir kadro ile türkiye ye bakmak gerekir. işe, aynen resmi federasyon kurulduğu an, elde ne var diye baktılarsa, tekrar elimizde ne var ne yok; onu görmeli ve işe başlamalıdırlar. bu günkü kadro ile çalışılamaz. tamamen yepyeni ve satranççılardan oluşan bir kadro kurulmalıdır.
satranççılar yönetime geldikleri zaman ''ben bilirim'' hastalığına kesinlikle yakalanmamalıdır .danışma kurulu kurmalı uzman bir yabancı kadroyu danışman olarak görevlendirmeli, yabancıların bize ne verip veremediklerini canlı canlı görmelidir . bize verebilecekleri bir şeyin olmadığını gördükten sonra, ancak o zaman kendi kafalarından işe devam etmelidir .
makus talihimiz ezelden beri 40. sıraların üstüne çıkamamaktır. bunu geçmek, satranççıların sağlam bir kadro kurması bile 10 yılı alır .
20 yılda ancak dünya 20.liğine ulaşmak mümkündür ki ; bu derece her branşta hendek atlama çıtasıdır. ilk yirmiye 2600 lük oyuncularla dahi rahatlıkla girilebilir.
ilk yirmiye girmeden 2700 lük oyuncu çıkarmak ancak ferdi başarı ile olur . ilk yirmide olmayan ülkelerin 2700 lük oyuncu çıkarma potansiyeli yok demektir .çin 1980lerde satrançta ilk yirmiye girmişti tepelere tırmanması 20 yıldan fazla zamanını aldı .
demek ki satrancımızın asıl sorunu 2700 lük oyuncu çıkarmak değil dünya sıralamasında ilk yirmiye nasıl gireceğimiz konusudur .ilk hedef o olmalıdır ...
ülkelerin gelişmesi statik değil ,dinamik bir yapıya sahiptir. bu nedenle şu iş şu zamanda olur gibisinden kesin bir hüküm vermekte doğru değildir . satranççılar yönetime gelmeden hiç bir şey olmaz.. bu kesinn ..
M. şekerli adana ..
muzaffer şekerli
datça, muğla.
sayın VELİBABA nın beklediğim yazısı geldi . dikkatlice okudum . 10 yıl içinde 2700 elo lu satranççının çıkabileceğini düşünüyor ki bu çok iyimser bir yaklaşımdır .bunun için temenniden başka bir şeyler söyleyemiyor.plan program yapılması sadece bir temennidir ki her devirde olan bir niyettir.
benim düşüncem tamamen farklıdır. öncelikle satranççıların yönetime gelmesi, satranççılardan oluşan tepe bir kadro ile türkiye ye bakmak gerekir. işe, aynen resmi federasyon kurulduğu an, elde ne var diye baktılarsa, tekrar elimizde ne var ne yok; onu görmeli ve işe başlamalıdırlar. bu günkü kadro ile çalışılamaz. tamamen yepyeni ve satranççılardan oluşan bir kadro kurulmalıdır.
satranççılar yönetime geldikleri zaman ''ben bilirim'' hastalığına kesinlikle yakalanmamalıdır .danışma kurulu kurmalı uzman bir yabancı kadroyu danışman olarak görevlendirmeli, yabancıların bize ne verip veremediklerini canlı canlı görmelidir . bize verebilecekleri bir şeyin olmadığını gördükten sonra, ancak o zaman kendi kafalarından işe devam etmelidir .
makus talihimiz ezelden beri 40. sıraların üstüne çıkamamaktır. bunu geçmek, satranççıların sağlam bir kadro kurması bile 10 yılı alır .
20 yılda ancak dünya 20.liğine ulaşmak mümkündür ki ; bu derece her branşta hendek atlama çıtasıdır. ilk yirmiye 2600 lük oyuncularla dahi rahatlıkla girilebilir.
ilk yirmiye girmeden 2700 lük oyuncu çıkarmak ancak ferdi başarı ile olur . ilk yirmide olmayan ülkelerin 2700 lük oyuncu çıkarma potansiyeli yok demektir .çin 1980lerde satrançta ilk yirmiye girmişti tepelere tırmanması 20 yıldan fazla zamanını aldı .
demek ki satrancımızın asıl sorunu 2700 lük oyuncu çıkarmak değil dünya sıralamasında ilk yirmiye nasıl gireceğimiz konusudur .ilk hedef o olmalıdır ...
ülkelerin gelişmesi statik değil ,dinamik bir yapıya sahiptir. bu nedenle şu iş şu zamanda olur gibisinden kesin bir hüküm vermekte doğru değildir . satranççılar yönetime gelmeden hiç bir şey olmaz.. bu kesinn ..
M. şekerli adana ..